ELİF YILDIZ
Küratörlüğünü Ali Akay'ın üstlendiği, daha önce Fransa Espace Apollonia'da gerçekleştirilen "Unheimlich- The Uncanny -Tekinsiz" başlıklı sergi, Aksanat'ta açıldı. 22 Ekim'e kadar gezilebilecek olan sergide İnci Eviner, Serkan Özkaya, Şener Özmen ve Seza Paker'in yapıtları yer alıyor. Sanatçılar, Freud'un geliştirdiği tekinsizlik kavramından yola çıkarak bireyin, kendine ve etrafına yabancılaşmasını ve bu yabancılaşma sürecinde yaşadığı güvensizlik durumunu işliyor.

Türk sanatçılar Fransızlardan iyi

Türkiye'deki sergide Fransız sanatçıların eserlerinin olmaması dikkat çekiyor. Serginin küratörü Ali Akay, bunun nedenini şöyle açıklıyor: "Fransa'daki sergide dört Türk, dört de Fransız sanatçının çalışmaları vardı. Sergi esnasında farkettim ki; onlarla bizim sanatçılar arasında ciddi anlamda kalite farkı var. Sergi, Türkiye'ye geldiğinde serginin kalitesini düşürecek dört ayrı işi almamayı tercih ettim. Onlarla aramızdaki fark toplumsal bilinçaltının farklı şekillenmiş olmasından değil, estetik yaklaşımlarının eski olmasından kaynaklanıyordu. Ben bugünün diliyle bir sergi kurmak istedim. Bunu orada başaramadım ama burada oldu."

Tekinsizlik ötekilerimizin isyanı

Tekinsizlik bilinçaltı ve bilinçdışının oluşturduğu bir durumdur, diyen Ali Akay, bilinçli olarak gündelik yaşamda tanıdığımız objelerin, insanların, birden yabancı olmaya başladığını ve bunun aslında içimizdeki yabancılıklardan kaynaklandığını düşünüyor.

"Kendi bütülüğümüzü oluşturan çokluğumuz içimizde yabancılıkları da barındırıyor. Bu ötekilerin/yabancılıkların çokluğundan dolayı biz kimi zaman nesnelere çok yakın kalıyor, kimi zaman da uzaklaşıyoruz. Ailemiz, eşyalarımız, bilinçaltımız, sosyal ya da etnik durumumuz için sözkonusu bu tekinsizleşme. Hepimiz tekinsiziz. Tekinsiz olan normal halimiz" diyen Ali Akay, içimizdeki sonsuzcasına küçükten, sonsuzcasına büyüğe yani İlahi kuvvete giden ötekiler arasına sıkışan insanın aslında çok küçük ve çok büçük olduğunu, tekinsizliğin de aslında bu çokluk farkından kaynaklandığını söylüyor.