AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
Kazmalar, kürekler

Komşusu Nasrettin Hoca'dan kazma-kürek istemiş. Hoca "Kusura bakma" demiş, "küreği vereyim ama, kazmayı veremem."
Şaşırmış komşu, sebebini sormuş.
- Onu Ankara'ya gönderdim.
- Niye?
- Milletvekili oldu.
- Yahu Hoca, hiç kazmadan milletvekili olur mu?
- Ben yaptım oldu.

*  *  *  

Kazma ile kürek yola çıkmışlar. Karşıdan gelen çapa onları görüp selam vermiş.
- Yahu nereden buldun bu kazmayı?
Kürek cevap vermiş:
- Ben bulmadım, o beni buldu.
- Bırak gitsin.
- Gitmez.
- Sen gel de laflayalım biraz.
- Bırakmaz.
- Niye?
- Çünkü o benim müsteşarım.

*  *  *  

Olay Japonya'da geçer.
Bel, çapa, kazma, kürek hepsi toplanmışlar, görev paylaşımı yapıyorlar. (Japonlar görev paylaşımında pek mahirdir.)
Çapa demiş ki: "Ben teknisyen olmak istiyorum arkadaşlar. Çünkü teknik işleri severim... Eh, az çok biriktirdiğim Yen'im de var..."
Kabul etmişler.
Kürek, "Ben temizlik işlerine bakacağım. Süpürgeyi de kendime yardımcı seçiyorum" demiş.
Tamam demişler.
Bel, "Bundan sonra ben operatörüm" demiş, o da kabul görmüş.
Kazma, arkadaşlarına bakıp "Ben" demiş, "sizin yaptığınız işlerin hepsini iyi bilirim. O yüzden danışman olmak istiyorum. Takıldığınız hususları bana danışırsınız."
Arkadaşları ona da tamam deyip itiraz etmemişler. (Çünkü herkes neyi en iyi yapacağını bilir.)
O ülkede o gün bugündür kazmalar danışman olurmuş...
Bizde ise her şey.

*  *  *  

Çocukla babası konuşuyor.
- Baba kazma ne işe yarar?
- İki çeşit kazma vardır oğlum. Birinci türüyle toprak kazılır, diğerleriyse genel müdür yapılır.

*  *  *  

Postacı, İncili Çavuş'a bir mektup getirmiş. İncili bakmış zarfın üstüne, "Bunu bizim gazeteci kazma mı gönderdi?" diye sormuş.
Postacı hayretler içinde.
- Yahu zarfın üzerinde gönderenin adı yazmadığı halde nasıl anladın?
- Baksana demiş, adımı yanlış yazmış.
Postacı dikkat edince, İncili Çavuş'un adının "İncil-i Çavuş" şeklinde yazıldığını farketmiş.
İncili sözünü şöyle tamamlamış:
- Bizim gazeteci kazma böyledir. Her şeyi yanlış bilir ama doğru bildiğini zanneder.

Komşu, komşunun golüne muhtaçtır

Kola reklamında "Komşuya verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz" deniyor. Arada bir duvar, duvarın iki yanında birer daire. Sağ taraftaki daire kırmızı-beyaz döşenmiş. İçeride bulunanların kıyafetleri de aynı renk. Tv açık. Ekranda futbol maçı. Goller atıldıkça coşkuyla zıplıyor, bağırıyorlar. Sol tarafta ise mavi-beyaz hakim. Orada sessizlik var. Bu akşamki Türkiye-Yunanistan maçı için hazırlanan reklamın sonunda rahatsızlıktan dolayı özür dileniyor.
Güzel... De, bu kola çok uluslu denen şirketlerden. Dünyanın her yerinde milyarlarca şişe satılıyor. Aynı reklamın Yunanistan versiyonu da var mı acaba? Yani Koka Kola da Türk'e Türk propagandası, Yunan'a Yunan propagandası yapıyor olmasın!..

KAYBOLAN GÖL

Moskova yakınlarında kaybolan gölden bahsedince, 'Fuzuli' rumuzlu okurumuz, başımızın kel olmadığının ispatı mahiyetinde, bizde de kaybolan göl bulunduğunu bildirdi.
Türkiye'de yıllar önce bir gecede balıklarıyla birlikte yok olup, yedi yıl sonra balıklarıyla birlikte geri gelen bir göl vardı.
Yedi sene kaybolur yedi sene sulu dururdu.
Adı Suğla Gölü'dür ve kendisi Konya'da ikamet eder.
Bizden hiç kimse çıkıp da "Yahu bu göl bir gecede nereye gider sonra tekrar nasıl gelir" demedi.
Herhalde bizimkiler şöyle demiştir:
- Kayboluyor... Kayboluyor... Bak, yok oldu. Nereye gitti bilmiyorum şimdi ben yani. Yetkililere sesleniyoruz. Kaybolmayan göl istiyoruz.
Yine araya girip bir tahmin patlattık.
Sözün herhaldelisi başka ne olabilir ki!
Sonra ne olmuş, ona bakalım:
Elin oğlu (burayı Türk olmayan anlayın) bilmem neden aramaya geldiyse geldi, gölü olmasa bile Tınaztepe isimli dünyanın en uzun mağaralarından birini buldu.
Ruslar da ya arasınlar ya yedi sene beklesinler.
Bizim gölü sorarsanız, on yıl kadar önce bir gitti, gidiş o gidiş.
Bir daha kendisinden haber alınamadı.
Görenlerin duyanların insanlık namına...
Elin oğlunu çağırsak da bir daha baktırsak bari.
Belli mi olur, belki bu sefer ararken dünyanın en büyük altın madenini bulur da şu borçları kapatırız.


4 Haziran 2005
Cumartesi
 
MEHMET ŞEKER


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED