T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
S O N   D A K İ K A 2 HAZİRAN 2006 CUMA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv
  Favorilere Ekle
  Giriş sayfası yap

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Kömür ocağında göçük: 17 ölü

Balıkesir'in Dursunbey ilçesinde, bir kömür ocağında meydana gelen grizu patlamasında 17 işçi hayatını kaybetti.

Madenden sağ kurtulmayı başaran işçiler hâlâ olayı şokunu yaşıyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Balıkesir'in Dursunbey ilçesine bağlı Odaköy'de grizu patlamasının meydana geldiği Şentaş Madenciliğe ait kömür ocağında 17 işçinin yaşamını yitirdiğini bildirdi.

Sabah erken saatlerde geldiği Odaköy'de incelemelerde bulunan Güler, gazetecilere yaptığı açıklamada, özel sektöre ait bir kömür ocağında, dün gece metan gazının birikmesinden kaynaklanan grizu patlamasının meydana geldiğini söyledi.

57 KİŞİDEN 35'İ SAĞ KURTULDU

Güler, olayın son derece üzüntü verici olduğunu, Türk milletine başsağlığı dilediğini ifade ederek, şunları kaydetti:

''Ocak'ta 57 kişi vardı, bunlardan 35'i sağ olarak kurtuldu, 5 kişi yaralı. Maalesef 17 kişiyi de kaybetmiş durumdayız. 3 kişi şu anda göçük altında, onları da çıkarmaya çalışıyoruz. Bölgeye kurtarma ekipleri çok şükür geldiler, yardımcı oldular, hem Soma'dan hem de Tunçbilek'ten geldiler. Bu arada helikopter desteği de sağlandı. Yaralıların bir kısmı hastanede, onlara da geçmiş olun dileklerimi iletiyorum. Kaybettiklerimizin hepsi çevre köylerden. Bu olay nedeniyle tabii ki üzüntümüz büyük, ancak 35 kişi kurtuldu buna da seviniyoruz.''

CİHAZLAR YETERLİ

Güler, madende grizuyu tespit edecek gerekli cihazların bulunduğunu söyledi.
Güler, bir gazetecinin ''gerekli cihazlar var mıydı?'' sorusuna ise ''yeterli cihazlar var, ama ancak gaz çıkınca bunun belirtileri ortaya çıkıyor. Bazen bir müddet sonra aniden çıkış da meydana geliyor. Gazın nerede biriktiği belli olmuyor. O anlamda söylüyorum. Şu andaki incelemelerimiz devam ediyor. Denetim yapacak mühendislerimiz burada. Onların denetimlerin ardından hazırlayacakları raporlarından sonra sizlere daha açık, net bilgiler verilecektir'' yanıtını verdi.

Bakan Güler, Balıkesir Valisi Selahattin Hatipoğlu ile patlamanın meydana geldiği kömür ocağının bir bölümünde incelemelerde bulundu, şirket yetkilileri ve madencilerle görüştü.

Bu arada, grizu patlamasının ardından meydana gelen göçük nedeniyle toprak altında kalarak hayatını kaybeden işçiler için Dursunbey'de toplu cenaze töreni yapılması planlanıyor.

9 KİŞİNİN KİMLİKLERİ BELİRLENDİ

Grizu patlamasının ardından oluşan göçük nedeniyle toprak altında kalarak hayatını kaybeden 17 işçinin kimlikleri belirlendi.

Yaşamını yitiren 17 işçinin isimleri şöyle:

"Adil Kuyucu, Fehmi Karaca, Muzaffer Aydın, Ahmet Güneş, Timuçin Kaya, Halil Erdem, Ramazan Tarhan, Ahmet Avcı, Saadettin Eryılmaz, İdris Gülenç, Özcan Bayram, Osman Afacan, İsmail Aslantaş, Nuri Akcan, Salih Evcimen, Ramazan İnci ve Ali İnce."

Yaralılar Erdoğan İnce, Nuri Kahraman, Mustafa Aydın, Necati Düzenli, İsmail Açık, İbrahim Demirbaş ve Ramazan Mete'nin Dursunbey Devlet Hastanesindeki tedavilerinin ise sürdüğü bildirildi.

BAKANI GÜLER, YARALI MADENCİLERİ ZİYARET ETTİ

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Balıkesir'in Dursunbey ilçesine bağlı Odaköy'de, Şen Madencilik Sanayici ve Ticaret AŞ'ye (Şentaş Madencilik) ait kömür ocağında grizu patlamasına bağlı olarak meydana gelen göçükte yaralanan işçileri ziyaret etti.

Güler, sabah erken saatlerinde geldiği Odaköy'de göçük alanında incelemelerde bulunduktan sonra Dursunbey Devlet Hastanesine giderek yaralı madencilere "geçmiş olsun" dileğinde bulundu.

Şirketin sahibi ve Balıkesir Ticaret Odası Meclis Başkanı Erhan Ortaköylü, olayın çok üzüntü verici olduğunu belirtti.

"ANİ GAZ BOŞALMASI SÖZKONUSU"

Göçüğün, ocağın sol kısmında meydana geldiğini, ölen madencilerin tamamının bu bölümde çalıştığını belirten Ortaköylü, ocakta sürekli ölçümlerin yapıldığını, işçilerin oksijen maskeleriyle tedbirli olarak ocağa indiklerini anlattı.

Ortaköylü, kazadan yaralı olarak kurtulan mühendislerin kendisine, olaydan bir kaç dakika ölçüm yapıldığını ve herhangi bir sorun görülmediğini bildirdiklerini kaydederek, şunları söyledi:

"Olayda ihmalimiz söz konusu değil ama maalesef madencilikte böyle şeyler oluyor. Ani bir gaz boşalması söz konusu, çok üzgünüz. Ölen arkadaşlarımızın 14'ü daha önce göçük altından çıkarılmıştı. Kalan 3 madencimizin cesedine de Türkiye Kömür İşletmeleri ile Balıkesir ve Bursa'dan gelen sivil savunma ekiplerinin çalışmaları sonucu ulaşıldı. Yaralı madencilerden 2'si 'gaz çarpması' nedeniyle ayakta tedavi edildi, tedavi altına alınan 5 kişinin durumu ise iyi."

İŞBAŞI YAPTIKLARI GÜN ÖLDÜLER

Göçük altında kalarak ölen madencilerle ilgili hüzün verici hikayeler de ortaya çıkmaya başladı.

Ölen işçilerden Adil Kuyucu, Muzaffer Aydın, Halil Erdem, Ramazan Tarhan, Ahmet Avcı, Osman Afacan ve Nuri Akcan'ın Kavacık, Ahmet Güneş ve Timuçin Kaya'nın Süleler, Saadettin Eryılmaz'ın Hamzacık, İdris Gülenç, Özcan Bayram, İsmail Arslantaş, Salih Evcimen ve Ramazan İnci'nin Delice köylerinde oturdukları belirlendi. Fehmi Karaca ve Ali İnce'nin ise maden ocağının bulunduğu Odaköy'de oturdukları saptandı.

Delice Köyü Muhtarı Mehmet Kahraman, ölen işçilerden 5'inin Deliceli olduğunu hatırlatırken, olayın şokunu yaşadıklarını ifade etti.

"İHL'Yİ BİTİRDİ, KPSS'YE HAZIRLANIYORDU"

Evli ve bir çocuk sahibi olan İsmail Arslantaş'ın kısa süre önce askerden döndüğünü anlatan Kahraman, Arslantaş'ın bir süre önce işe girmek için yaptığı başvurunun kabul edilmesiyle dün işe başladığını, ancak ilk mesaisinde hayatını kaybettiğini söyledi.

Kahraman, 19 yaşındaki Salih Evcimen'in de Dursunbey İmam Hatip Lisesini bitirdikten sonra KPSS'ye hazırlandığını, bu sürede ailesine katkıda bulunmak amacıyla maden ocağına girdiğini belirterek, "İsmail'in de Salih'in de işe başladıkları gün vefat etmeleri bizi daha da üzdü" dedi.

Bu arada, ölen işçilerden Ahmet Avcı'nın yakınları, Avcı'nın geçen yıl da 2 Haziranda aynı ocakta meydana gelen ufak çaplı bir patlamada hafif yaralandığını söylediler.

"KURTULDUKLARINA SEVİNEMEDİLER"

Göçük altından yaralı çıkarılan ve Dursunbey Devlet Hastanesinde tedavi altına alınan yaralılardan İbrahim Demirbaş (35), ocakta iki bölüm olduğunu, patlamanın ölen işçilerin çalıştığı bölümde meydana geldiğini kaydetti.

"Biz sağ bölümde çalışırken sol taraftan önce büyük bir gürültü geldi. Ardından sıcaklık rüzgar gibi dönerek üzerimize geldi" diyen Demirbaş, buna rağmen o yöne doğru gidip arkadaşlarını kurtarmayı denediklerini, ancak gazdan etkilenince ilerleyemediklerini söyledi.

"PATLAMA HEPİMİZİ YERE YATIRDI"

Ocakta bir yıldır çalıştığını belirten Nuri Kahraman (19) da "Patlama sırasında oradaydım; hepimizi adeta yere yatırdı, sürükledi. O sırada başımızdaki akülü ışıldakların lambaları parçalandı. Sağımız, solumuz duman içindeydi, elbiselerimizle yüzümüzü kapattık" dedi.

Evli ve 3 çocuk babası Necati Düzenli (32) ise iki yıldır çalıştığı ocağın 17 arkadaşına mezar olması nedeniyle kurtulduğuna sevinemediğini vurgulayarak, "Patlama şok dalgası şeklinde üzerimize geldi. Kulakları sağır edecek bir gürültü duyduk. Aşağıdan arkadaşlarımızın bağırışlarını duydum. Çok kötü bir andı ama elimizden bir şey gelmedi" diye konuştu.

Ocakta 9 aydır çalıştığı ve 5 ay önce bir çocuğu olduğu öğrenilen İsmail Açık (23), "patlama anında ne eşim ne çocuğum aklıma geldi, sadece arkadaşlarımı düşündüm, onların kurtulması için dua ettim" derken, çok üzgün olduğunu ifade etti.

YARALILARDAN 2'Sİ MÜHENDİS

Ocakta 2,5 yıldır çalışan, 7 aylık bebeği olduğu belirtilen maden mühendisi Ramazan Mete ( 27) ise patlamanın kendilerinin bulunduğu bölümde meydana gelmediğine işaret ederek, "yardıma koştum ama her yerden üzerimize gaz ve duman geliyordu, inanılmaz bir sıcaklık vardı. Arkadaşlarımızı kurtaramadık, üzgünüm" dedi.

Öte yandan, patlamanın olduğu bölgeden, faciadan 2 dakika önce çıktığı ve patlamanın ardından geri dönünce gazdan zehirlendiği öğrenilen Başmühendis Mustafa Aydın ile madencilerden Erdoğan İnce ise açıklama yapmadı.

TÜRK-İŞ: ÖZEL SEKTÖRDE İŞ GÜVENLİĞİ ÖNLEMLERİ YOK

Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç, özel sektör tarafından işletilen madenlerde, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri alınmadan üretim yapılmasının facialara neden olduğunu belirtti.

Kılıç, grizu patlamasıyla ilgili olarak yazılı bir açıklama yaptı. Kılıç, açıklamasında şunları kaydetti:

"Bu kaza bir kez daha göstermiştir ki, özellikle özel sektör tarafından işletilen madenlerde işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri alınmadan üretim yapılması bu faciaların temel nedenidir.

Bakanlığımız bu maden işletmelerinde gerekli denetimleri yapmalı ve tehlikeli işyerlerinde iş güvenliği önlemleri bir an önce alınmalıdır."

Salih Kılıç, kazada hayatını kaybeden işçilere Allah'tan rahmet, yakınlarına da başsağlığı diledi.

DİSK: BU KAZALARIN ADI ARTIK CİNAYET OLACAK

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Sekreteri Musa Çam ise, hiçbir önlem alınmayan, insana yatırım yapılmayan işyerlerinin faaliyetlerine izin verildiği sürece yaşanan kazaların adının artık "cinayet" olacağını ifade etti.

Çam, yazılı açıklamasında, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler'in olayı "madenciliğin tabiatı" olarak gördüğünü savundu.

Bugüne kadar Türkiye'de gerçekleşen maden kazalarında binlerce işçinin hayatını kaybettiğini, bir o kadarının da yaralandığını ifade eden Çam, "İşçi sınıfının yalnızca Zonguldak'ta verdiği ölü sayısı 3 bin 500'ün üzerindedir. Bunun nedeni, çalışanların insanca yaşama koşullarından yoksun bırakılması ve aşırı kar hırsıdır" dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişlerinin 44 ildeki yeraltı ve yerüstü madenlerinde yaptığı denetimlere göre, Türkiye'deki 772 işletmeden yalnızca 47'sinin kurma iznine ve yalnızca 87'sinin işletme belgesine sahip olduğunu ifade eden Çam, "469 işyerinde işçilerin sağlık raporları tutulmamakta, Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği'ndeki unsurlar kulak ardı edilmektedir. Rapora göre, 428 işyerinde periyodik sağlık gözetimleri yapılmıyor. İşçilere genel çalışma şartlarıyla ilgili eğitim verilmeyen işyeri sayısı ise 222'yi buluyor" dedi. Çam, açıklamasında şunları kaydetti:

"İnsanı değil kar hırsını merkeze alan, en zor ve en kötü koşullarda insanları çalışmaya zorlayan, işçilerin, çalışanların söz sahibi olmadığı üretim süreçleri potansiyel birer insan mezarlığı olarak kalacaktır.

Hiçbir önlem alınmayan, insana yatırım yapılmayan işyerlerinin faaliyetlerine izin verildiği müddetçe, yaşadığımız bu kazaların adı artık cinayet olacak, sorumluluk da sadece işverenlerin değil, bunlara göz yuman hükümetlerin olacaktır.

Balıkesir'de yaşamını yitiren tüm işçilerin ailelerine ve işçi sınıfımıza başsağlığı diliyor, sorumluların bir an önce ortaya çıkartılarak hesap sorulmasını ve işletmenin çalışma koşulları düzeltilmeden faaliyete geçirilmemesini istiyoruz."

  • DURSUNBEY/ANKARA/İSTANBUL (A.A)


    Balıkesir, 17 fidanı gözyaşlarıyla uğurladı
    Çalışma Bakanlığı'ndan madene inceleme

    Geri dön   Yazdır   Yukarı


  • ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
    Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
    Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi