Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Son Dakika
657'liler Ailesi
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Okur Sözcüsü
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

Susurluk kazası sonrasında "Sürekli Aydınlık İçin 1 Dakika Karanlık" eylemi başlatan Aydınlık İçin Yurttaş Girişimi, Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'e mektup göndererek, Şemdinli iddianamesinde adı geçen Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükkanıt'ın suçlamalar karşısında "aklanması" ya da suçlu bulunursa "hüküm" giyebilmesi için yargılanmasını istedi.

Susurluk kazasının ardından Türkiye genelinde kitlesel olarak katılımın sağlandığı "Sürekli Aydınlık İçin 1 Dakika Karanlık" kampanyası başlatan Aydınlık İçin Yurttaş Girişimi, Şemdinli iddianamesine ilişkin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'e bir mektup gönderdi.

Aydınlık İçin Yurttaş Girişimi adına Oya Baydar, Ergin Cinmen, Aydın Engin, Ersin Salman, Mebuse Tekay imzasıyla gönderilen mektupta, "Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt'ın da adının geçtiği 'Şemdinli İddianamesi'nin makamınıza ulaştığını, medyadan öğrenmiş bulunuyoruz. Kararınızı, yardımcılarınızın sunacağı rapora ve -demokratik işleyişi güçlendireceğine emin olduğumuz- yüksek adalet ve hukuk duygularınıza dayanarak vereceğiniz önemli günlerin içindeyiz" denildi.

Girişim sözcüleri, iddianamenin, belgenin ve eklerinin, Büyükanıt ve diğer bazı TSK mensupları hakkında, son derecede ağır ve ciddi ithamlar içerdiğine dikkat çekilerek, suçlanan tüm yurttaşlar gibi Büyükanıt'a da, suçlamalar karşısında yargılanma, aklanma, temize çıkma olanağı tanınması istendi. Büyükkanıt'ın suçlu bulunursa, yine her yurttaş gibi hüküm giyebilmesi gerektiğine dikkat çekilen mektupta, şu ifadelere yer verildi:

"Böylesi bir tutumun, Silahlı Kuvvetler'in yıpratılmasına değil, tam tersine ülkemizin tüm kurumlarının, saydam hukuk devleti anlayışının ve Susurluk örneğinde zedelenen adalet fikrinin güçlenmesine hizmet edeceğini düşünüyoruz. Üstelik Sayın Büyükanıt'ın, yargılanmaktan ve kendini bizzat savunmaktan onur duyacağını söylediği de malumlarınızdır. Karar masasına, basınla son konuşmanızda da belirttiğiniz gibi 'beyninizi, aklınızı, ışığınızı' koyacağınız güveni içindeyiz."