Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Son Dakika
657'liler Ailesi
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Okur Sözcüsü
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

SHP İstanbul Milletvekili Ahmet Güryüz Ketenci, Erdem Başçı'nın Merkez Bankası Başkanlığı'na vekaleten atanmasında; Devlet Bakanı Ali Babacan'ın sınıf arkadaşı, eşinin de tesettürlü olmasının etkisi bulunup bulunmadığını sordu.

Ketenci, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığı'na sunduğu soru önergesinde, gelişmiş ülkelerde merkez bankaları açısından en iyi uygulamanın "süreklilik" olduğunu belirterek, buna örnek olarak ABD Merkez Bankası Başkanı Alan Greenspan'ın 5 kez arka arkaya seçilmesini gösterdi.

"Yönetimde süreklilik ve istikrar, ilkelerde değişmezliğin" bütün dünya merkez bankalarının ortak özelliği olduğunu bildiren Ketenci, "Merkez Bankası'nın en bunalımlı döneminde başına geçip, bankacılık dünyasında bilgi, birikim, deneyim ve dürüstlüğüyle onurlu bir yeri olan, Merkez Bankası'nı seçkin ve en saygın hale getiren Sayın Süreyya Serdengeçti'nin görev süresinin uzatılmamasına hangi kusur neden olmuştur?" diye sordu.

Merkez Bankası Başkanlığı'na vekaleten atanan Erdem Başçı'nın hangi özelliklerinden dolayı bu göreve getirildiğinin açıklanmasını isteyen Ketenci, şu sorularının yanıtlanmasını istedi:

"Erdem Başçı'nın, Sayın Ali Babacan'ın sınıf arkadaşı; sayın eşinin de tesettürlü olması, atanmasında etkisi olmuş mudur?

Bu atama, Merkez Bankası'nın bağımsızlığına Hükümet tarafından müdahale sayılmaz mı?

Bilgi, birikim ve deneyimin, atamada temel ölçüt olması gerekirken, Başçı'nın eşinin tesettürlü olmasının dikkate alınması, Merkez Bankası bağımsızlığını zedelemiş olmaz mı?"