Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Bugünkü Yeni Şafak
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv
Favorilere Ekle
Giriş sayfası yap

Yeni Şafak'ta Ara

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ile görüştü.

Erdoğan, Ahmedinejad'la grüşme yaptı.

Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Zirvesi'nin düzenlendiği Gülistan Sarayı'nda gerçekleşen görüşme, yaklaşık bir saat sürdü.

Bakü'de konakladığı otelde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ile bugün yaptığı görüşmede neler konuşulduğuna ilişkin soruya, "Sayın Ahmedinejad ile kendisinin talebi üzerine bir görüşme gerçekleştirdik. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı'nın faaliyetleri ve geleceğini görüştük. Bu arada nükleer enerji konusundaki gelişmeleri de ele aldık" karşılığını verdi.

Erdoğan, "Bir telkininiz oldu mu" şeklindeki soru üzerine de "Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak, barışçıl amaçlarla, insancıl amaçlarla nükleer enerji noktasında atılacak olan adıma kimse olumsuz yaklaşamaz düşüncesindeyiz. Ama tabii kitle imha silahlarının yayılmasına da dünyada hiçbir ülke olumlu yaklaşamaz" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, bir başka gazetecinin, "Nasıl bir karşılık aldınız" sorusunu da "Onlar da zaten bu anlayıştalar. Farklı düşünmüyorlar" diye yanıtladı.

Öte yandan, Erdoğan-Ahmedinejad görüşmesinde Türkiye ile İran arasındaki ikili ticari ilişkilerin, özel sektörün karşılıklı teşviki konusunun ve ikili ilişkilerin nasıl ilerletilebileceğinin görüşüldüğü öğrenildi.

Edinilen bilgiye göre, Başbakan Erdoğan, nükleer enerji konusunda Türkiye'nin bilinen tavrını açıkladı ve şeffaflığa vurgu yaptı.

Uluslararası toplumla ilişkilerin sürdürülmesinin altını çizen Başbakan Erdoğan'ın, "Çözüm masada olmalı. Sonuna kadar diplomatik çözüm zorlanmalıdır" dediği kaydedildi.

İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad'ın da görüşmede, "Nükleer çalışmaları barışçıl amaçlarla yapıyoruz. Buna hakkımız var" dediği ifade edildi.

"ÇATIŞMAYLA DEĞİL, İŞBİRLİĞİYLE..."

Erdoğan, Gülistan Sarayı'nda düzenlenen "Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) 9. Zirvesi"nde yaptığı konuşmada, 2004'te Duşanbe'de düzenlenen son EİT Zirvesi'nden bu yana teşkilatın gündeminin fazlaca değişmediğini söyledi.

Teşkilat üyesi ülkelerin hala ekonomilerini geliştirmeye, küreselleşmenin sorunlarıyla baş edip, fırsatlarını değerlendirmeye çalışmakla meşgul olduklarını belirten Erdoğan, bölgesel işbirliğinin, bunları başarmada önemli bir yeri olduğuna ve EİT'in bu bakımdan büyük bir potansiyeli bulunduğuna inandığını dile getirdi.

Bölgenin zengin enerji kaynakları ve bunları nakil imkanları düşünüldüğünde, EİT'in gereği ve yararının daha iyi anlaşılacağını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Eksik yönümüz birlik ve etkinliktir. Gerçekten istersek bunları da aşabilir, varlığımızı daha güçlü bir şekilde gösterebiliriz. Bunu yapabileceğimizi kendi tecrübemle biliyorum. Türkiye buna iyi bir örnektir.

Daha birkaç yıl önce ekonomik kriz ve siyasi karmaşa içindeydik. Bugün ise dünyanın 17. büyük ekonomisiyiz. Gayri Safi Milli Hasılamız 350 milyar doları geçti. Son 4 yıldır artan oranlarda büyüyebildik. Bu dönemde Türkiye yüzde 30 büyümüştür.

Sadece 2005 yılında ülkemize 22 milyonun üzerinde turist geldi. AB ile tam üyelik müzakerelerine başladık. Bu, Türkiye'de ekonomi ve idareyi önemli ölçüde etkileyecek bir süreçtir.

Bu noktaya çatışmayla değil, işbirliğiyle gelebildik. Onun için diyorum ki; refah ve ilerleme için işbirliğine de reform süreçlerine de mutlaka ihtiyacımız var."

"ELDEKİ EN DEĞERLİ KAYNAK İNSAN GÜCÜ"

Başbakan Erdoğan, küreselleşmenin sorunlarıyla baş etmek ve sunduğu fırsatlardan yararlanmak için eldeki en değerli kaynağın insan gücü olduğunu vurgulayarak, bu potansiyeli layıkıyla değerlendirebilmek için serbest, açık ve katılımcı yapılar kurulması gerektiğini kaydetti.

Refah ve istikranın, önemli olmakla beraber, demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve iyi yönetimle desteklenmesi gerektiğini belirten Erdoğan, "reel politiğin" bütün ihtiyaçları karşılamaya yetmeyeceğini ifade etti.

Erdoğan, "Fikirleri, modelleri ve değerleri de uluslararası politikanın önemli unsurları olarak hesaba katmalıyız. Bana göre, değerler arası bir soğuk savaş tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyoruz. Kültürler arasında önyargıları, yanlış anlamaları ve kutuplaşmayı gidermek için kararlı bir duruş geliştirmemizi şart görüyorum" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan'ın himayesinde Türkiye'nin İspanya ile birlikte yürüttüğü "Medeniyetler İttifakı" girişiminin bu tehlikeyi önleyebilecek en uygun vasıtalardan biri olduğunu anlattı.

"AVRUPA VE ASYA ARASI ENERJİ KORİDORLARI..."

Avrasya'nın, Türk dış politikasında önemli bir yer tutuğunu da ifade eden Erdoğan, Asya ülkeleriyle ilişkileri ve işbirliğini geliştirmenin, Avrupa ve Asya'yı enerji koridorları ve ulaşım hatlarıyla birbirine bağlamanın ve bölgesel işbirliği için yeni dinamikler oluşturmanın Türkiye'nin Avrasya vizyonunun temel unsurları olduğunu vurguladı.

Ekonomik işbirliğini ve kalkınmayı teşvik etmenin, bölge ülkeleri arasında düzenli ve kurumsal diyaloğu gerektirdiğini bildiren Erdoğan, bu açıdan EİT'in, temel bölgesel forum durumunda bulunduğunu kaydetti.

Özel sektörün etkin katılımı olmadan ekonomik kalkınmanın mümkün olamayacağını belirten Erdoğan, hükümetlerin özel sektörün gelişmesi ve iş yapabilmesi için uygun ortamı ve çerçeveyi hazırlaması gerektiğini ifade etti.

Ticaretin önündeki engellerin giderilmesinin, ülkeler arası ticaretin teşvikinin, pazarların entegrasyonunun, ekonominin dengeli şekilde serbestleştirilmesinin ve özelleştirmenin sürdürülebilir ekonomik kalkınmayı kolaylaştırdığını vurgulayan Erdoğan, bazı başarılı bölgesel bütünleşmelerin bunu açıkça gösterdiğini dile getirdi. Bu unsurların, aslında EİT'in de temel hedefleri olduğunu kaydeden Erdoğan, bu nedenle EİT'in bölgede ekonomik işbirliği ve kalkınmanın kolaylaştırılmasında önemli rol oynayabilecek durumda olduğunu anlattı.

EİT Ticaret Anlaşması ile Transit Taşıma Çerçeve Anlaşması'nın yakında uygulamaya konacağını umduğunu söyleyen Erdoğan, bunun bölgesel işbirliğine yeni bir güç kazandıracağını ifade etti.

Erdoğan, EİT Ticaret ve Kalkınma Bankası'nın hiç vakit kaybedilmeden kurulması ve faaliyetlerine başlamasının önemine değinerek, bankanın bölgesel projelerin ve iş bağlantılarının geliştirilmesine katkıda bulunacağını kaydetti.

"KARZAİ LİDERLİĞİNDEKİ PERFORMANS TAKDİRE ŞAYAN"

Konuşmasında, Afganistan'daki olumlu gelişmeleri memnuniyetle karşıladığını da anlatan Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Hamid Karzai yönetimine desteklerini tekrar ifade etmek istediğini söyledi.

Afganistan'ın, Karzai liderliğinde gösterdiği gelişme ve performansın "takdire şayan" olduğunu kaydeden Erdoğan, Afganistan'ın yeniden imarının önemine işaret ederek, bu konuda uluslararası toplumun yardımının mutlaka gerekli olduğunu belirtti.

TÜRKİYE'DEN 5 MİLYON DOLAR KATKI VE VARDAK'IN YENİDEN İMARI

Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin, EİT Afganistan'ın Yeniden İmarı Özel Fonu'na 5 milyon dolar katkıda bulunacağını açıkladı. Türkiye'nin Afganistan'a ikili planla yapmakta olduğu yardımların süreceğini de bildiren Erdoğan, bu çerçevede, 2006 yılında 16 milyon dolar yardım öngörüldüğünü söyledi.

Türkiye'nin, Afganistan'ın Vardak Bölgesi'nde yeniden imar faaliyetlerini üstleneceğini kaydeden Erdoğan, bu amaçla orada bir ekip kurulacağını ifade etti.

EİT'in bölgesel ve uluslararası kuruluşlarla ilişkilerinin gelişmesinden de memnuniyet duyduğunu dile getiren Erdoğan, EİT 2015 Vizyon Belgesi ile Akil Adamlar Grubu'nun tavsiyelerinin benimsenmesini de çok olumlu bir gelişme olarak karşıladıklarını anlattı.

Türkiye'nin bunları tam olarak uygulamaya hazır olduğunu söyleyen Erdoğan, ticaret, ulaştırma ve enerji gibi öncelikle işbirliği alanlarına ilaveten, sanayi ve tarım üzerinde de yoğunlaşılabileceğini düşündüğünü kaydetti.

Recep Tayyip Erdoğan, EİT Bölgesel Gıda Güvenliği Programı'nın kabulünün bu yönde atılmış olumlu bir adım olduğunu belirterek, EİT Bölgesel Sanayi İşbirliği Stratejisi'nin de vakit geçirmeksizin sonuçlandırılması gerektiğini vurguladı.

Erdoğan, Zirvenin bölgesel refah ve istikrara önemli katkılar sağlayacağına inandığını da söyledi.