T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
P O L İ T İ K A | 19 MAYIS 2006 CUMA | ||
|
Bütün belgeleri neden orta yerde bıraktı?
Saldırgan Arslan, önceki gece sabaha kadar sorgulandı. Polise göre Aslan'ın sözleri, üzerinde, arabasında ve evinde bulunan belge ve silahlar, "yakalanmayacağını" düşündüğünü ortaya koyuyor. Danıştay'ı kana bulayan avukat Alparslan Arslan'ın, saldırıyı iki kişiyle birlikte gerçekleştirdiği ortaya çıkarken, gözaltına alınan kişilerin sayısı dün akşam saatlerinde 6'ya yükseldi. Polis yetkilileri, bu kişilerin sorgulamasında ortaya çıkan yeni bilgiler ile Arslan'ın evinde ve arabasında bulunan delillerin, ya "özellikle bırakıldığını" ya da "yakalanmayı beklemedikleri" için ortada bırakıldığı görüşünde. İşte iki günde yaşanan gelişmeler ve ilginç bağlantılar: ATEŞ EDERKEN KONUŞMADIM Olayın soruşturmasını sürdüren terörden sorumlu Başsavcı Vekili Hamza Keleş başkanlığındaki 3 kişilik heyet önceki akşam saatlerinde Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne gelerek, "aynalı oda" olarak bilinen sorgu odasında Alparslan Arslan'ı sabah saatlerine kadar özel olarak sorguladı. Arslan'ın, "olayla ilgili herhangi bir örgüt bağlantısının olmadığını" yinelediği belirtildi. Emniyet yetkilileri, Arslan'ın "herhangi bir söz sarfetmeden" silahını ateşlediğini de belirttiler. Emniyet yetkilileri, Arslan'ın kaçarken yakalandığı bağlantı tünelinde de bir kez daha ateş ettiğini belirterek, Arslan'ın burada, "Biz Osmanlının torunlarıyız..." şeklinde devamı anlaşılamayan sözler söylediğini kaydettiler. Arslan'ın ayrıca, "saldırıdan önceki geceyi arabasında geçirdiğini" söylediği de öğrenildi. SİLAHLAR NEDEN ARABADA Emniyet kaynaklarından alınan bilgiye göre, gözaltına alınanlardan Osman Y'nin, Arslan'ın Danıştay'ın 5. katında saldırıyı gerçekleştirmesinden sonra, halen aranmakta olan İsmail S. ile birlikte 34 BE 0164 plakalı otomobilde beklediklerini, Arslan dönmeyince, "biri Glock, diğeri 14'lü iki silahı arabada bırakarak" kaçtıklarını söylediği öğrenildi. Zanlıların arabayı Danıştay yakınında park ettikleri yerde bırakması ve silahları da yanlarına almaması, "alel acele kaçtıkları" şeklinde değerlendiriliyor. CUMHURİYET HABERLERİ SEHPADA Bu arada, Arslan'ın evinde, Cumhuriyet gazetesine bomba atılmasıyla ilgili haberlerinin yer aldığı gazeteler bulunurken, bunların salondaki sehpanın üzerine yerleştirilmiş olması dikkat çekti. Yine sehpanın üzerinde, Arapça not kağıtları konulmuş olması da dikkat çekti. Emniyet kaynakları, Alparslan Arslan'ın Vakit Gazetesi'ne de 5 ay önce abone olduğunu belirttiler. ÜLKÜCÜ/ULUSALCI KİMLİKLER Arslan'ın, saldırıdan sonra herkesin aklına gelebilecek Vakit gazetesinin Danıştay üyelerinin resimlerini bastığı sayısını arabada bırakması, üzerinde de, ülkücü-ulusalcı çizgideki "Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi Derneği"nin kartviziti ile "Ulusal Haber" kimliği taşıması da dikkat çekmişti. Polis, bu kimliklerin sağladığı bağlantılarla ilgili araştırmayı da sürdürüyor. HİZBULLAH BAĞLANTISI YOK Arslan'ın, Hizbullah bağlantısı suçlamalarını kabul etmediği öğrenilirken, Bingöl'de bulunan kız kardeşi Ayşe Arslan da, "Bazı gazetelerde ağabeyimin Hizbulllah bağlantısı olduğu haberleri var. Bunlar tamamen asılsızdır. Ağabeyim dindar ve ülkücüdür, asla radikal biri değildir" dedi. Emniyet yetkilileri, "Akın Birdal olayında karşımıza çıkan 'Türk İntikam Tugayı' (TİT) benzeri bir örgütlenme ile karşı karşıyayız" dediler.
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |