T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
Y A Z A R L A R | 19 MAYIS 2006 CUMA | ||
|
Hukuk sistemleri ve düzenleri, boşanma konusunda genellikle bir sayı sınırlaması getirmezler. Müslümanlar için boşanma, bizzat Kur'an-ı Kerim'de üç sayısıyla sınırlandırılmıştır: "Boşanma, iki defadır. (..) Yine erkek karısını üçüncü defa boşarsa, bundan sonra kadın başka birisiyle evlenmedikçe, ona helal olmaz. Şayet bu yeni koca, kadını boşarsa, Allah'ın sınırlarını (evlilik hukukunu) gözeteceklerine inandığı takdirde, eski karı-kocanın birbirlerine dönmelerinde, ikisine de sakınca yoktur. Bunlar, anlayanlar için, Allah'ın açıkladığı sınırlardır." (Bakara, 2/229-230) Bu âyetler gereğince, üç defa boşanmadan sonra, erkek ve kadın için karşılıklı olarak geçici bir evlenme yasağı doğar. Üçüncü boşamadan sonra eşler arasındaki ayrılığa, şartlarının ağırlığı dolayısıyla beynûnet-i kübrâ (büyük ayrılık) denir. Kadın, başka bir erkekle, ciddî ve devamlı olmak maksadıyla bir evlilik (hülle/tahlîl) yapmak zorundadır. Kadının bu yeni evliliği uyumlu gitmez de boşanırsa veya yeni kocası ölürse, evlilik hukukunu gözetebilecekleri takdirde, eski eşler yeniden evlenebilirler. Üç Boşamanın Ağır Şartları Boşamanın üçle sınırlandırılması, hakkın yerinde ve titizlikle kullanılmasını gerektirir. Bu sayının tükenmesi, hülle denilen her iki taraf için de gerçekten bu ağır uygulamayı zorunlu kıldığından, koca boşama haklarını gelişigüzel kullanmaktan sakınmak zorundadır. Bunu, geleneksel anlayışın boşama hakkını öncelikle erkeğe vermesinin sınırlandırıcı sistematiği içinde düşünmek gerekir. Böylece istikrarlı ve saygıdeğer bir aile yuvası kurulmuş ve hem ailenin istikrarı, hem de kadının onuru korunmuş olur. Üç boşama hakkını tüketmiş kocanın, karısıyla yeniden evlenebilmesi için, şu şartlar aranır: 1) Üçüncü defa boşanmış olan kadın, iddetini bitirdikten sonra, bir başka erkekle sahih bir nikahla evlenmiş olmalı. 2) Bu yeni evlilikte, Hz.Peygamber'in (s.a.) açıklamasına göre, cinsel ilişkiye girilmiş olmalı. (Buharî, talâk, 4; Müslim, talâk, 2) 3) İkinci evlilik ölüm, talâk veya adlî yollarla normal/usûlüne uygun bir biçimde sona ermiş olmalı. 4) Kadın, biten bu ikinci evliliğin ardından iddet beklemiş olmalı. Eski eşlerin hülle evliliğinden sonra yeniden evlenebilmeleri için, en azından altı ay geçmesi gerekir. (eski kocadan boşanma iddeti + hülle=başkasıyla evlilik + yeni kocadan boşanma iddeti > eski eşlerin yeniden evlenmesi) Sahte Hülle Sahte hülle, Hz.Peygamber (s.a.) tarafından lânetlenmiştir: "Anlaşmalı hülle evliliği yaparak, kadını eski kocasına helal kılana da, kendisine helal kılınan eski kocaya da Allah lânet etsin." (Ebu Davud, nikâh, 15; Tirmizî, nikâh, 28) Üç defa boşanmış kadını, ciddî bir evlilik içinde beraber yaşamak üzere değil de, eski kocasına helal kılabilmek için anlaşmalı olarak nikahlayan, daha sonra da boşayan kişi, Hz.Peygamber (s.a.) tarafından aynı lânet tekrarlanarak "iğreti teke" sıfatıyla nitelenmiştir. (İbn Mâce, nikâh, 33) Bu şekilde anlaşmalı evlilik, kesinlikle günah bir davranıştır. Dolayısıyla, sorumlu bir Müslüman böyle bir davranışta bulunamaz. Hülle maksadıyla anlaşmalı evliliğin hukukî sonucu tartışmalıdır: 1) Akdin Geçersizliği Görüşü: Büyük çoğunluğa göre, günah olması yanında, akit kesinlikle hükümsüzdür. Böyle bir sahte evlilik, âyette şart koşulan yeni evlilik anlamına gelmez. Böyle yapmakla kadın, ne ilk, ne de sözde ikinci kocasına helal olur. Osmanlı Hukuk-ı Aile Kararnâmesi (m. 118) de, anlaşmalı hülle evliliğini geçerli görmemiştir. 2) Akit Geçerlidir Görüşü: Hanefilere ve Şafiîlere göre, akit sırasında hülle için veya geçici olduğu belirtilmezse, akit geçerlidir, hukukî sonuç doğurur. İkinci evlilikte cinsel birleşmenin şart olduğu ise tartışmasızdır. Üç boşama hakkının bitişi, ülkemizde ancak mahkemede verilen üç ayrı boşanma kararıyla gerçekleşebilir. Böyle bir durum yoksa, eşlerin evlilikleri kesinlikle devam eder.
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |