T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
K Ü L T Ü R - S A N A T 25 MAYIS 2006 PERŞEMBE
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Bugünkü Yeni Şafak
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Çatalhöyük ayağınıza geldi

Kerpiç duvarları, toprak damları, birbirine yaslanmış kapısız penceresiz evleriyle Çatalhöyük İstanbul'da. Yapı Kredi Kültür Merkezi'nde açılan 'Topraktan Sonsuzluğa Çatalhöyük' sergisini gezenler bu evlere girip, damlarından bir diğerine geçebiliyor.

 HALE KAPLAN ÖZ
Yapı Kredi Kültür Merkezi Anadolu uygarlığının başladığı yeri, Çatahöyük'ü, Beyoğlu'na taşıyan bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Vedat Nedim Tör Müzesi ve Sermet Çifter Salonu'nda yarın açılacak olan 'Topraktan Sonsuzluğa Çatalhöyük' başlıklı sergide, şehir düzeninin yaşandığı Neolitik Çağ'a ait dönemin belirgin objeleri ile iskelet, damga mühür, obsidyen alet, sepet, boncuk gibi buluntulardan oluşan 288 eser yer alıyor.

Serginin önemi Çatalhöyük'ün ilk defa böyle kapsamlı bir sergiye konu olmasından kaynaklanıyor. Sergi salonu tamamıyla o dönemin atmosferini izleyiciye yaşatmak için tasarlanmış. Bölgeden özel olarak getirtilen ustaların orijinaline uygun olarak tasarlayıp oluşturdukları evler, yine yöreden getirilen toprak, saz ve samanla inşa edilmiş. Tıpkı bundan 9000 yıl önceki gibi. Çünkü yörede o dönemde hiç taş yokmuş...

EVLERİ DOLAŞMAK SERBEST

Sergi, Çatalhöyük evlerinin dıştan görünüşü ile başlıyor. Kapısız penceresiz evlere, aynen Çatalhöyük'te olduğu gibi tavandan ahşap merdivenlerle girip çıkılıyor. Sergiyi ziyaret edenler evlerin damlarında, yaşam alanlarında dolaşabiliyor. Serginin sanatlar ve törenlere ayrılan bölümünde yer alan ve bir av sahnesinin canlandırıldığı resim oldukça ilginç. Bu bölümdeki büyük stand üzerinde ayı-tanrıça, boğa başları, boğa boynuzlarından yapılmış seki ve leopar röliyefleri, izleyiciye Çatalhöyük ev içlerinin görünümü yansıtıyor. Bu görünüm "Çatalhöyük'te bunu böyle yapmış olduklarını düşünüyoruz" yorumundan yola çıkılarak tasarlanmış. Sergide ayrıca inanç ve ritüel bölümleri yer alıyor.

Bugün bile izini sürebildiğimiz sanatsal duvar resimleri, 1950 ve 1960'larda Çatalhöyük araştırma ve kazılarını ilk defa başlatan, yürüten James Mellaart'ın çizimlerinin orijinalleri ve bugünün sanatçısının duvara yapılmış uygulamaları da serginin diğer bölümleri.

Serginin tasarımını gerçekleştiren Sadık Karamustafa, Çatalhöyük'ün hikayesini olabildiğince farklı araçlarla anlatmaktan ve özellikle üç boyutlu sunumlar, maketler, canlandırmalar ve tıpkı-yapımlar kullanmaya gayret ettiklerini söylüyor. Bunları yaparken de bilim insanlarının danışmanlığında, yaratıcı ve işinin ehli bir yapım ekibiyle çalışmışlar. Karamustafa, tasarımın öne fırlayıp, esas hikayeyi ve eserleri gölgede bırakmamasına, canlandırmalarda "kitch" tuzağına düşmemeye özen gösterdiklerinin de altını çiziyor.

Çatalhöyük kazı başkanı İngiliz arkeolog Prof. Ian Hodder'ın bilimsel kontrolünde kalabalık bir ekibin aylarca süren yoğun hazırlık çalışması sonucu ortaya çıkan "Topraktan Sonsuzluğa Çatalhöyük" sergisi, hem eserleri hem de Sadık Karamustafa'nın hazırladığı özgün tasarımıyla oldukça ilgi çekici. Sergi, 20 Ağustos'a dek gezilebilecek.

  • 'Topraktan Sonsuzluğa Çatalhöyük' sergisinde Çatalhöyük kazısıyla ilgili bilgilendirici bir bölüm de yer alıyor. Bu sayede ziyaretçiler, kazı alanında neler olup bittiğini takip etme imkânını bulabiliyor.

  • Müzede sergilenen on farklı Çatalhöyük damgasının kopyası üretilmiş. Sergiyi gezenler, hazırlanan bölümde, sergi defteri gibi düşünülen duvardaki hayvan derileri üzerine mühür basıp isimlerini yazabiliyorlar.

  • Sergi kapsamında Çatalhöyük'te çalışan arkeolog ve antropologların uzmanlık alanlarında yazdıkları yazılardan oluşan bir kitap/katalog da oluşturulmuş. Katalogda, kazılardan elde edilen buluntuların resimleri ile höyüğü gösteren fotoğraflar ve çizimler yer alıyor. Çatalhöyük'teki ilk kazıları yapan James Mellaart'ın duvar resimlerinin birebir çizimleri de ilk kez bu kitapta yayımlanıyor.

  • Sergide, Çatalhöyük'te kaydedilen 360 derecelik bir panaroma da gösteriliyor. Bu bölümde izleyenleri Neolitik Çağ yerleşim atmosferine sokmak amaçlanıyor.

    Geri dön   Yazdır   Yukarı


  • ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
    Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
    Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi