Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Okur Sözcüsü
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

Çevreye en az zararlı enerji teknolojisinin nükleer santraller olduğunu savunan Enerji Bakanı Güler, "Ama tabii ki gerekli önlemleri almazsan kömür sobası bile tehlikelidir" diye konuştu

Hamdi Ateş

Ali Sali

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Sinop'a yapılması planlanan nükleer santralle ilgili kaygıya gerek olmadığını bildirdi. Çernobil faciasının kamuoyu üzerinde olumsuz etkilerinin olduğuna dikkat çeken Güler, teknolojik gelişmelerin tehlikeyi en alt düzeye indirdiğini belirterek, "Gerekli önlemleri almazsan kömür sobası bile tehlikelidir, pekçok zehirlenmeler oluyor. Çevreye en az zararlı enerji teknolojisidir nükleer santral" dedi.

DEVLET EN SON SEÇENEK

AK Parti hükümeti olarak elektrik üretim ve dağıtımında özel sektörü öncelikle tercih ettiklerini belirten Bakan Güler, Sinop'a yapılacağı açıklanan nükleer santrali için de öncelikle özel sektörü düşündüklerini söyledi. Güler, şöyle devam etti, "Ama özel sektörün olması demek denetim olmayacak anlamına gelmiyor. Nükleer santralle ilgili politikayı Enerji Bakanlığı belirleyecek. Nükleer denetimi TAEK, enerji düzenlemesini EPDK yapacak. Bizim birinci tercihimiz özel sektör. Zaten onların da yapmak için talepleri var. Özel sektör bunu yaparken, devlet de birtakım imkanlarını onlara sağlayacak. Eğer bu da olmazsa kamu tek başına yapacak. Maliyetini tartışmak şimdi çok erken. Bunlar şartnameyle ortaya çıkacak."

'Çernobil faciası nedeniyle nükleer santralin Türk kamuoyunda olumsuz bir imajının bulunduğu' şeklindeki bir soruya cevap veren Bakan Güler, "Gerekli önlemleri almazsan kömür sobası bile tehlikelidir, pekçok zehirlenmeler oluyor. Çernobil'in etkisi çok büyük oldu ama ondan sonra çok önlemler alındı. Şimdi o tedbirleri de gözönüne alarak dünyada 441 tanesi çalışıyor. Bizim komşularımızın hemen hemen hepsinde var. Ermenistan'da var, Rusya, Ukrayna, Romanya ve Bulgaristan'da var" diye konuştu. Petrol zengini olmasına rağmen şimdi İran'ın da nükleer enerjiye yöneldiğini söyleyen Güler, nükleer enerjiyi bir teknoloji eşiği olarak gördüklerini söyledi. Bakan Güler şöyle konuştu: "Sadece bir nükleer santral sahibi olmayacağız. Nükleer teknolojinin, mühendisliklerin kullanılması söz konusu olacak. Araştırma geliştirme, eğitim merkezi olacak. Keyfimizden yapmıyoruz, gerçekten ihtiyacımız var. Nükleer enerjinin elektrikteki payı yüzde 16, dünya ortalaması. 3 santral devreye girdiğinde bizde payı yüzde 5 olacak."

SANTRAL İNŞASI İÇİN EN UYGUN YER SİNOP

Sinop'un nükleer santral yapımı için en uygun yerlerden biri olarak ortaya çıktığını, imkanları müsait olduğunu söyleyen Güler, bu ilin soğutma suyu açısından, çevre açısından network açısından, deprem riski açısından çok uygun olduğunu söyledi. Güler sözlerine şöyle devam etti: "Bunları gözönüne alıyoruz. Başka alternatifler de var ama en uygunu burası görünüyor. Akkuyu, zaten var, herşeyi müsait. Geçenlerde Akkuyu belediye başkanı geldi. İlla Akkuyu'ya kurun dedi. Yeterince bilmeyenler tepki gösteriyor. Yoksa ne turizme engel, ne sosyal faaliyetlere engel. Dünyanın her yerinde nükleer santrallerin kurulduğu bölgelerde her türlü faaliyetler sürüyor. Çevreye etkisi tartışılacak, çevrecilerle de görüşülecek, paylaşılacak. Çevreye en az zararlı enerji teknolojisidir nükleer santral. Karbondioksit yaymıyor. Bir tek atık meselesi var onu da almak isteyenler var, satmak mümkün. Bir de arıza konusu var. Yüksek teknoloji ve alınan önlemle, arıza sorunu giderilmiş vaziyette. Uçağa da biniyoruz..."

'Sudan'da sondaj yapıyoruz'

Güler, Sudan'ın yeraltı zenginliklerinin değerlendirilmesi için Enerji Bakanlığı'na bağlı pekçok kurumun çalışma yaptığını bildirdi. Sudan gibi işbirliği yapılan ülkelelerin sayısını arttırmak istediklerini vurgulayan Güler, Kazakistan, Azerbaycan ve Libya'da çalışmaların devam ettiğini, Mısır'da da çalışmaların başlayacağını kaydetti.

Doğalgazlı il sayısını 5'ten 36'ya çıkardık

Göreve geldikten sonra sadece enerji konusuyla ilgilenmediğini pekçok sorunla karşılaştığını ifade eden Bakan Güler, Enerji Bakanlığı olarak sadece enerjiyle ilgilenmediklerini, pekçok sorunu da kucaklarında bulduklarını belirtti. Güler "Bunların her biriyle ayrı bir ekip ilgileniyor. Enerji Bakanlığı, sadece enerjiyle ilgilenmiyor. Kolay değil, olayın geçmiş boyutu var, gelecek boyutu var, yatırım boyutu var, enerji politikası açısından. 10 yıllık çalışmaları üç buçuk yıla sığdırdık. BOTAŞ 5 ilde doğalgaz vardı, şimdi 36 ilde var. Dönem sonunda bu sayı 75'e çıkacak. 5'ten 75'e... Bu müthiş bir çalışma" diye konuştu. 945 bin kaçak elektrik kullanımı tespit ettiklerini ve bunu ortadan kaldırdıklarını dile getiren Güler, "Bu kayıplardan kazandığımızı vatandaşa yansıtıyoruz. Biz geldiğimizde kayıp-kaçak oranı yüzde 25'ti, şimdi yüzde 18'e düştü. Üç buçuk senedir elektriğe zam yapmıyoruz. Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Petrol Boru Hattı'ndan 27 Mayıs'ta petrol akmaya başlayacağının müjdesini veren Bakan Hilmi Güler, "Dünyanın en önemli projesi olan Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı'ndan 27 Mayıs'ta ilk petrolü alacağız. Bunu sessiz sedasız yapıyoruz. 4 milyar dolarlık bir proje bu. Bunun kimse farkında değil, herkes işin başka boyutuyla uğraşıyor" dedi.

'Öncelik özel sektörün'

Hükümet olarak enerji yatırımlarının özel sektör tarafından yapılmasını istediklerini belirten Güler, barajlar ve termik santrallerin özel sektör tarafından yapılmasını ve yapılmış olanlar veya yarım olanları da özel sektöre devretmeyi öncelediklerini ifade etti. Özel sektörün enerji yatırımı yapmasının daha verimli olduğunu vurgulayan Güler, "Daha kısa zamanda oluyor, devlete de yük olmuyor" dedi.

14 enerji devi nükleer için masaya oturdu

Enerji Bakanı Hilmi Güler, nükleer santralleri mutlaka kuracaklarını, bunu da karşılıklı olarak özel sektörün marifetiyle yapmak istediklerini bildirdi. Güler, Türkiye'nin önde gelen 14 firma temsilcisinin katılımıyla bakanlıkta gerçekleştirilen "nükleer santral yatırımcıları özel sektör toplantısı"nın ardından yaptığı açıklamada, nükleer enerji konusunda, özel sektör ile nükleer konusuyla ilgilenen firmalarla görüş alışverişinde bulunduklarını söyledi. Değerlendirmeleri de 1 ay içinde firmalardan alacaklarını, daha sonra kendilerinin üzerinde çalışma yapacaklarını ve katılımcılarla tekrar görüşeceklerini belirten Güler, özel sektörun santralların yapımının 'PPP' olarak bilinen kamu-özel sektör ortak çalışma modeli" ile yapılması yönünde görüş belirttiğini söyledi.