T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 9 TEMMUZ 2006 PAZAR
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Bugünkü Yeni Şafak
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  İnsan Kaynakları
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv
  Favorilere Ekle
  Giriş sayfası yap

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Fehmi KORU

Batsın (mı) bu dünya

Bir Amerikan araştırma kurumu (Pew) "Avrupa'da Müslümanlar" genel başlığı altına girecek son çalışmasını açıkladı. Konuyu işleyen bizim gazeteler araştırmanın Türkiye'yi çok yakından ilgilendiren iki sonucuna özellikle dikkat çekiyor: 1. Türk toplumu hızla Batı'dan uzaklaşıyor... 2. Türkler kendilerini tanımlarken dinsel kimliklerini daha çok ön plana çıkartıyorlar... Diğer Müslüman ülkelerde de Batı karşıtlığı varmış, ama bizde dışa vuran eğilim çok daha şiddetliymiş...

Bulguları yalanlayacak, ya da varılan sonucu sorgulayacak değilim; Türkiye'de ve bizim de içinde yer aldığımız daha geniş coğrafyada, genel olarak Batı özel olarak da Amerikan karşıtlığının yükselişte olduğu çok açık çünkü. Ilımlı ve yatıştırıcı görüşleri dinlemeye bile daha az tahammüllü insanlarımız... Yükselen eğilimden Batıcı seçkinler de nasiplerini alıyor ve bu coğrafyada etkinliklerini tümüyle kaybediyorlar. Son yıllarda yürüttüğümüz tartışmalar, aslında, bu gerçeğin siyasete yansıyan yüzü...

Ancak, ben size daha vahim bir gelişmeyi duyuracağım: Anketlerin ortaya koyduğu gerçek tek taraflı değil; İslâm Dünyası'nda Batı'ya ve değerlerine karşıtlık almış başını giderken, Batı'da da İslâm'a ve değerlerine duyulan kuşku giderek derinleşiyor. Aynı Amerikan araştırma kurumunun (Pew) yürüttüğü bir araştırmaya göre, İslâm sözcüğü geçtiğinde zihinlerinde 'olumsuz' bir fikir oluşan Amerikalılar'ın oranı (2002: 33; 2003: 34; 2004: 37) her yıl artıyor; aynı durum İslâm ile 'şiddet' arasında doğrudan ilişki kuranların oranlarında da fark ediliyor: 2002: 25; 2003: 44; 2004: 46)...

Washington Post gazetesi ile ABC televizyonunun bu yılın mart ayında düzenlediği anketin sonuçları daha da kışkırtıcı: Amerikalılar'ın yarıya yakını (yüzde 46) İslâm hakkında 'olumsuz' bir fikre sahip; İslâm ile 'şiddet' arasında doğrudan ilinti kuran Amerikalılar'ın oranı ise yüzde 58; 11 Eylül'ün (2001) hemen ertesinde, Müslümanlar saldırılardan dolayı suçlandığı bir sırada yapılan anketin bulgusundan yüzde 7 daha yüksek bir oran bu... Son Pew anketinde, Avrupalılar'ın Müslümanlar'a karşı düşmanca bir tutum sergilediğine inanan Türkler'in oranı (yüzde 57) da buna yakın....

Hiç kuşkusuz, güvensizliğin bu karşılıklı tırmanışı, aklı başında herkesin en büyük tehlike olarak gördüğü ve önlensin diye çaba sarf ettiği 'uygarlıklar çatışması' için dünyamızı hazır hale getiriyor. Anket bulguları gerçekleri yansıtıyorsa, yani hem Batı hem de İslâm Dünyası giderek artan bir oranda birbirinden kuşku duyuyor ve ötekinin kendisini yok edeceğini düşünüyorsa, bu iki tablodan 'hayırlı' bir sonuç çıkmaz...

"Bu olumsuz gidişi nasıl durdururuz?" da önemli bir soru, ama her şeyden önce, arkamıza yaslanıp bu vahim gelişmenin sebepleri üzerinde durmamız gerekiyor. İki önemli soru şu: İslâm Dünyası neden her geçen gün daha da artan bir biçimde 'Batı-karşıtı' oldu? İslâm Dünyası ve o dünyayı önemli kılan değerler Batı'dan bakıldığında neden 'düşman' olarak görülmeye başladı?

Yalnızca yurt içinde meydana gelen gelişmelerle oluşmuyor insanlarımızın zihniyet dünyası, İsrail'in üzerlerine acımasızca füze yağdırdığı Filistinliler ve Ebu Gureyb Cezaevi'nde, Guantanamo'daki tutsaklar kampında yaşananlar da kanaatleri bileyliyor. Daha da kötüsü şu: Eskiye ait bazı kalıp söylemler de, bugün uluorta tekrarlandığında, öfkeyi o söylemlerin sahiplerine yöneltiyor... Tablo Türkiye'deki iç barışı ve siyaseti etkilemesi yönünden de önemli.

11 Eylül'de uçakları ikiz kulelere saplayanlar, eylemlerinin dünyayı bir 'sürekli savaş alanı' haline dönüştüreceğini hesap etmişler miydi acaba? Hesaplamış olsalar bile, o hesabı söylem ve eylemlerle doğru çıkartma becerisi bizlere ait. Yani, Batı'da ve İslâm Dünyası'nda yaşayanlara...

Ne kadar haykırsak yeri var: Dünyamızı kendi ellerimizle 'yaşanamaz' hale getiriyoruz...

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi