T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
G Ü N D E M 16 TEMMUZ 2006 PAZAR
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  İnsan Kaynakları
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv
  Favorilere Ekle
  Giriş sayfası yap

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Başımızın üstüne bomba yağıyordu

Beyrut'ta geçirdikleri korku dolu günleri anlatan Türk vatandaşları, "Başımızın üstüne bombalar yağıyordu. İsrail hedef gözetmeden şehrin her yanını vuruyor. Bir daha Türkiye'ye dönememekten çok korktuk" dediler

İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırıları nedeniyle hava yoluyla ülkeden ayrılamayan ve Türkiye'nin Beyrut Büyükelçiliğinin organize ettiği otobüsle dün saat 17.00'de Beyrut'tan yola çıkan ikisi Fransız vatandaşı 34 kişi, Suriye üzerinden Türkiye'ye ulaştı. Hatay'ın Yayladağı Sınır Kapısından Türkiye'ye giren Türk işadamları ve Lübnan'da turist olarak bulunan Türklerin çoğunlukta bulunduğu kafile, sınır kapısında Kaymakam Enver Ünlü tarafından karşılandı.

ÖLECEĞİMİZİ DÜŞÜNDÜK

Saat 05.00 sularında Türkiye'ye giren, aralarında 9 çocuk ve bebeğin de bulunduğu kafiledekilerin bir bölümü, stresli ve yorucu yolculuğun ardından güvenli bir yere ulaşmanın mutluluğuyla gözyaşlarını tutamadı. Beyrut'a 10 gün önce tatil için gittiklerini anlatan Adnan Keifati, saldırıların başlamasıyla korkudan kaldıkları otelden dışarı çıkamadıklarını söyledi. Keifati, bombaların şiddetini yakından hissettiklerini belirterek, ''O anda öleceğimizi sandım. Dün sabahtan beri kızım ve eşim sürekli ağladı. Lübnan'dan bir daha çıkamayacağımızdan korktuk. Büyükelçilik yetkililerinin özverili çalışmasıyla Türkiye'ye geldik. Hepsine çok teşekkür ediyoruz'' dedi.

Son 2 günde Beyrut'ta yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarına boğulan ve bomba seslerinin halen kulağında olduğunu ifade eden Mine Keifati ise Lübnan halkının bombaları fazla umursamadığını kaydetti. Bir ara Türkiye'ye asla geri dönemeyecekleri düşüncesine kapıldığını söyleyen Mine Keifati, ''Bombalar kaldığımız binanın üzerinden geçiyordu. Korkudan başımızı pencereden bile dışarı çıkartamıyorduk '' diye konuştu.

SİVİL HALK ÖLÜYOR

Özge El Hakim ise Lübnan'da yaşananların bir film sahnesine benzediğini anlattı. İsrail'in saldırıyı Hizbullah'a karşı yaptığı yönünde açıklamalarda bulunduğunu anımsatan El hakim, şunları kaydetti: ''Saldırılarda Hizbullah zarar görmüyor. En çok halk etkileniyor. Gece gündüz sürekli bombalamaya devam ediyorlar. Dün akşam bombalar devam edince korkarak büyükelçiliğe telefon açtık ve yardımcı olmalarını istedik. Otobüs olduğunu söylediler. Birkaç saat içinde hazırlanıp önce Suriye'ye daha sonra Yayladağı'ndan Türkiye'ye girdik.''

  • HATAY

    Bavulunu toplayan Lübnan'dan kaçıyor

    Türkiye'nin Beyrut Büyükelçiliği aracılığıyla otobüsle yurda dönen Türk vatandaşlarının yanı sıra Lübnan'daki saldırılardan kaçan çok sayıda Lübnan ve Fransız vatandaşı da özel araçları veya kiraladıkları taksilerle Türkiye'ye girdi. Taksiyle Yayladığı Sınır Kapısına gelen Fransız Charles Louis Mazerolles, İsrail'in saldırgan tutumunu sürdürmesinden endişelendikleri için ülkeyi terk etttiklerini ifade ederek ''Havayoluyla çıkamadık. Lübnan-Suriye arasındaki birçok karayolu da bombalandığı için açık tek yol olan Lazkiye üzerinden Türkiye'ye geldik'' dedi. Taksi şoförü Gassan Daptı da İsrail'in saldırgan tutumunu eleştirerek ''Savaş olursa Türkiye'ye sığınmaktan başka çaremiz yok" diye konuştu. Bu arada yetkililer, sınır kapısından Türkiye'ye girişlerin yoğunlaşacağını beklediklerini açıkladı.

    'Türkiye'ye hoşgeldiniz'i görünce sevinçten uçtuk

    Kafileden ayrı olarak Lübnan'dan taksiyle Suriye üzerinden Türkiye'ye giren Vildan Alameddine ise kızı Selin ve oğlu Remi Alp ile Lübnan'a 8 yıl önce hayatını kaybeden eşinin ailesini ziyaret etmek için gittiğini belirtti. Alameddine, 15 gündür Lübnan'da bulunduğunu, ancak saldırıların başlamasının ardından ziyaretini yarıda keserek ülkeyi terk etmek zorunda kaldıklarını söyledi. Çocuklarıyla birlikte bir saat içinde bavullarını hazırlayarak taksi tutup Lübnan'dan ayrıldıklarını anlatan Alameddine, şöyle konuştu: ''Sınır kapısında (Türkiye'ye hoşgeldiniz) yazısın ı görünce mutluluktan adeta havalara uçtum. Savaştan kaçıp kurtulduk. Nasıl mutlu olduğumu anlatamam. İsrail'in tutumu çok aptalca, saldırılarda masum insanlar da zarar görüyor. Bölgede istikrarsızlığa İsrail'in kötü tutumu neden oluyor.''

    Müslüman mahalleleri vuruluyor

    ABD'nin Kansas Wichita Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aydeniz Sığıner, Beyru'ta kaldığı otelden duyduğu bomba seslerinin kendisini çok heyecanlandırdığını belirterek, "Özellikle yabancıların çok korktuklarına tanık olduk. Ancak bir iç savaştan yeni çıkmış Lübnan vatandaşlarının fazla telaşlandıklarını söyleyemem" dedi. Yaşadıklarını anlatırken hıçkırıklara boğulan Emel Mübare ise "Bombaların patlamasıyla başlayan korkumuz, daha sonra tam bir paniğe dönüştü. Özellikle bebeğime bir şey olacak diye çok korktum. İsrail hedef gözetmeden şehrin her yanı vuruyor" dedi. Bu arada Beyrut'tan dönen vatandaşlar İsrail' in özellikle Müslüman mahallelerini bombaladığını belirttiler.

  • SIRRI BIYIK / İSTANBUL

    Geri dön   Yazdır   Yukarı


  • ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
    Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
    Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi