Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Yurt Haberler
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv
Favorilere Ekle
Giriş sayfası yap

Yeni Şafak'ta Ara

Hollanda Ekonomi Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Laurens Jan Brinkhorst, Türkiye ve Kıbrıs ile ilgili, ''Filile fare arasında her zaman çatışma olabilir. Tabii filin vereceği karar her zaman önemli olacaktır'' dedi.

Laurens Jan Brinkhorst

Hollanda Ekonomi Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Laurens Jan Brinkhorst, Bahçeşehir Üniversitesi Arı Hareketi tarafından düzenlenen ''Türkiye-AB İlişkileri: Tam Üyeliğe Doğru'' başlıklı panelde yaptığı konuşmada, Türkiye ve AB'nin bir araya gelmesinin çok önemli olduğunu, burada spesifik bir tarihten bahsedilmesi gerektiğini, aksi takdirde trajik bir durumun ortaya çıkacağını söyledi.

Her iki taraf için de bu konuda makul bir alternatif olmadığını ifade eden Brinkhorst, ''Türkiye'nin komşularıyla ilişkileri stabil bir yapıda olmalıdır. Azınlık ve jeopolitik istikrarsızlık konuları açığa kavuşturulmalıdır. Nasyonalist bir Türkiye'nin AB'ye çok daha fazla katkısı olacaktır'' diye konuştu.

Brinkhorst, geçmişin tolerans eksikliğinin günümüze yansıtılmaması, yabancı düşmanı olmayan bir toplum tesis edilmesi gerektiğini belirtti.

Türkiye-Yunanistan ilişkilerine değinen Brinkhorst, bu ilişkilerdeson yıllarda önemli gelişmeler yaşandığını, Türkiye'nin ekonomik açıdan çok güçlü bir ülke olduğunu vurguladı.

Laurens Jan Brinkhorst, Türkiye-Kıbrıs konusuna işaret ederek, Türkiye ile Kıbrıs arasındaki ilişkilerin çok önemli olduğunu belirterek, ''Türkiye büyük bir ülke. Kıbrıs ise küçük bir ada. Fil ile fare arasında her zaman çatışma olabilir. Tabii filin vereceği karar her zaman önemli olacaktır'' dedi.

Kıbrıs, konusunda pek çok kesimin Türkiye'nin tutumunu çok olumlu gördüğünü belirten Brinkhorst, Kıbrıs'ın AB'nin çözülmesini beklediği konulardan biri olduğunu kaydetti.

''TÜRKİYE MUTLAKA ÜYE OLACAK''

Son 40 yılda Türkiye AB arasında yapıcı bir muğlaklık bulunduğunu ifade eden Brinkhorst, ''Bunun artık sonlandırılması gerekiyor. Türkiye mutlaka üye olacak. Bu, AB için de istikrarın devamına katkı sağlayacaktır'' şeklinde konuştu.

Türkiye-Yunanistan ilişkilere işaret ederek, iki ülke arasındaki ilişkilerin son yıllarda çok geliştiğini vurgulayan Brinkhorst, ''Sizin asla geçmişten kalan hortlakların etkisinde kalmamanız gerekiyor'' dedi.

Son 40 yıldır Türkiye AB ilişkilerinde genellikle ekonomik ve siyasi konulara ağırlık verildiğini, kültürel kısma yatırım yapmanın ise ihmal edildiğini ifade eden Brinkhorst, şöyle konuştu:

''Pek çok gazetede zinadan dolayı kadınların öldürüldüğünü okuyoruz. Zina Avrupa'da 40 yıl önce çözüme kavuşturulmuştur. Kadınlarla ilgili çok daha hoşgörülü olmalıdır. Sizin ülkenizde dünyaca tanının yazar Orhan Pamuk, bir kovuşturmaya tabi tutuluyor. Geçmişten gelen bazı kültürel farklılıklar var. Sadece siyasi unsurlaryetmiyor. Çok ciddi bir şekilde kültüre de yatırım yapmak gerekiyor. Kürtlere yönelik kovuşturmalar konusu var... Türkiye'nin üyeliği konusunda AB'yi ikna etmek için bu konularda önümüzdeki yıllarda yatırım yapılması gerekiyor.'' Hollanda Ekonomi Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Brinkhorst, insan hakları ve azınlıklar konusunun AB açısından çok önemli olduğunu vurgulayarak, ''Ermenistan'ın geçmişteki durumu hiçbir zaman tam olarak kavranmadı'' dedi.

Soruları da yanıtlayan Brinkhorst, ''Başbakan Erdoğan, geçtiğimiz günlerde AB müzakereleriyle ilgili (Durursa durur) demişti. Sizce AB bir çeşit ikiyüzlülük göstermiyor mu? Bu konuda sadece Türkiye mi çabasarf etmeli?'' sorusuna, şu yanıtı verdi:

''Aslında kartlarımı masaya koymak gerekirse ben Türkiye'nin üyeliğini kesinlikle destekleyen bir kişiyim. Türkiye'de kültürel boyut göz ardı edilmemeli. Yarın Sayın Erdoğan tarafından kabul edileceğim. Sözlerinin ne anlama geldiğini soracağım. Şimdi birşey söylemek istemiyorum.''

Brinkhorst, İran'a topyekün bir saldırı olması durumunda bunun Türkiye'nin AB üyeliğini ne şekilde etkileyeceği sorusu üzerine ise, bu konuda Türkiye'nin pozisyonunun AB'ye üyeliğinde çok büyük etkisi olacağını ifade ederek, ''Ancak 10 yıl sonra İran'ın durumu bugünkünden çok farklı olacaktır diye düşünüyorum'' dedi.