T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Ç A L I Ş A N I N   S E S İ 19 HAZİRAN 2006 PAZARTESİ
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 


Tahsin SINAV


Sosyal güvenlik eğitimi

Kamuoyunca bilindiği üzere, Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu, Cumhurbaşkanı'nın Vetosu doğrultusunda TBMM'nde 16.05.2006 tarihinde yeniden görüşülerek kabul edilmiş ve 5502 sayılı Yasa olarak, 20.05.2006 tarih ve 26173 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanmıştır. Bu kanundan sonra Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı, Bağ-Kur Genel Müdürlüğü, T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü ortadan kaldırılıp hepsinin birden işini görecek olan, 'Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı' kurularak norm ve standart birliği sağlanması yönünde önemli bir adım atılmış oldu. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'nın ülkemize, çalışanlara, emeklilere ve diğer tüm kesimlere hayırlı olmasını diliyorum. Sosyal Güvenlik Sisteminin çatısı çatılmıştır, artık. Şimdi sıra, bu yapının anlaşılıp işletilmesinin gerekleri üzerinde çeşitli çalışmaların yapılmasına gelmiştir.

Bugünkü reform sürecinde, ağırlığı kurumsal yapılanma olan çok daha kapsamlı bir reform tasarımı ve gerçeklemesi sözkonusudur. Sosyal Güvenlik Reformunun temel amacı adil, kolay erişilebilir, yoksulluğa karşı daha etkin koruma sağlayan, mali açıdan sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemine ulaşabilmektir. Tüm nüfusu kapsayan tek bir emeklilik, tek bir sağlık sistemi, muhtaçlığa dayalı ve adil bir sosyal yardım sistemi ile sosyal güvenlik kurumlarının tek çatı altında birleştirilmesini içeren oldukça kapsamlı bir reform gerçekleştirilmeye çalışılıyor. Bu yönüyle değerlendirildiğinde Cumhuriyet tarihimizin en önemli ve en kapsamlı sosyal güvenlik reformunun yapılmakta olduğunu söyleyebiliriz.

1980 yılında üç sosyal güvenlik kurumunun 4'ün üstünde (yani 4 çalışan sigortalıya karşılık 1 emekli sigortalı) olan aktif-pasif dengesi, belirtilen olumsuzlukların etkisi ile 1999 yılında 2,24'e, 2003 yılında ise 2.03 düşmüştür. Bağ-Kur'un aktif-pasif dengesinin prim ödeyenler bakımından 1 civarında olduğu dikkate alındığında, üç kurumun aktif pasif dengesi 1,5 civarındadır. Diğer bir deyişle Sosyal Güvenlik Kurumu sigortalıları açısından aktif-pasif dengesi, takriben 1,5'tur. Halbuki Kurum, aktüeryal dengelerini kurabilmiş olsaydı, asgari yukarıda belirtilen oranın tutturulması gerekiyordu. İşte reform süreci ve yapılan düzenlemeden beklenen de budur.

Sosyal Güvenlik Reformunun anlaşılabilmesi için, bireyin sosyal güvenlik bilinci, okullarda ve kitle iletişim araçları kullanılarak geliştirilmelidir. Toplumda ciddi bir sosyal güvenlik bilinci yok. Takriben 15 - 16 yaşlarından itibaren çalışma hayatına giren bireyin çalışma ve sosyal güvenlik kültür ve bilincinin geliştirilmesi gerekiyor. Söz konusu kültür ve bilincin oluşturulup geliştirilmesi için, temel eğitim ve öğretim kurumlarının müfredatlarına çalışma ve sosyal güvenlik dersinin konulması ve üniversitelerin bütün bölümlerinde çalışma ve sosyal güvenlik derslerinin zorunlu hale getirilmesi yararlı olacaktır. Her vatandaşın çalışma ve sosyal güvenliğin önemini okul çağlarında kavraması, ilerleyen yaşlarında işçi veya işveren olarak iş hayatına girecek olan bugünün öğrencilerini, hem kendi çalışma ve sosyal güvenliğini sağlamada hem de istihdam ettiği kişilerin çalışma ve sosyal güvenliğini sağlamada daha duyarlı yapacaktır. Böylece toplumun tüm bireylerinin çağdaş bir çalışma ve sosyal güvenlik sisteminin hayata geçirilmesi için, öncelikle çalışma, sanayi terbiyesi ve disiplinini edinerek, sosyal güvenlik bilincine kavuşturulması hedefine ulaşılmış olacaktır. Söz konusu bilinç, sistemin verimli işlemesini de sağlayacaktır.

Bu arada, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından, sigorta kollarına göre Sosyal Güvenlik Reformunu tanıtıcı ve uygulamayı öğretici cep kitapları hazırlanıp sembolik fiyatlarla satılması da sağlanmalıdır. Böylece ilk elden sağlıklı bilgilenme yolu açılmış olacaktır. 2006 yılının ikinci dilimi, hem sosyal güvenlik kurumları çalışanları hem de vatandaşlarımız için sosyal güvenlik eğitim seferberliği dönemi olarak ilan edilmeli ve bu doğrultuda yayınlanacak kitaplar, yapılacak seminer ve sempozyumlar yönünden çok çalışılan ve başarılı geçen bir dönem olması sağlanmalıdır.

Geri dön   Mesaj gönder   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi