Yılda altı buçuk milyar dolar!..

Yılda altı buçuk milyar dolar.. Geçen yıl silah alımı için yabancı firmalara ödenen para bu kadar... Neredeyse Türkiye'nin geçen yılki turizm gelirlerine eşit...

Bu bilgiyi Türkiye'deki herhangi bir istatistikte göremezsiniz. Yetkililerin açıklamalarında da bu gibi bilgiler bulunmaz.

Ama İsveç'teki Stratejik Araştırmalar Merkezi her yıl dünyadaki silah ticareti ile ilgili bilgileri yayınlar.

Türkiye'nin silah harcamalarının büyük artış gösterdiğini biliyordum ama, bu kadarını da beklemiyordum doğrusu.

Türkiye, bu harcama miktarıyla, dünyada en fazla silah alan ülkeler sıralamasında ilk altının arasına girmiş bulunuyor.

Bu yıl harcamaların daha da yükselmesi, 15 milyar dolar olması bekleniyor.

Genelkurmay Başkanlığı, önümüzdeki yıllarda 150 milyarı bulan harcamalar planladığını daha önce açıklamıştı.

Burada hangi tersliği önce tartışmalı?

Türkiye niçin bu kadar silahlanıyor? Cevap belli:

"Etrafı düşmanlarla çevrili. Bölücülük ve şeriat gibi iç tehditler devamlılık gösteriyor."

Türkiye açısından böylesine önemli bir kararı siyasi otoriteyle, hükümetle birlikte almak gerekmez mi?

Tabii askerlerin buna da verilecek cevapları var.

"Böylesine önemli bir konuda kararı sivillere bırakmamış olmayı, memleketin içinde bulunduğu şartlar çerçevesinde normal karşılamak gerekir..."

Tam da bu noktada, Almanya'da son günlerde kamuoyunu meşgul eden bir tartışmaya değinmek gerekiyor.

Alman Parlamentosu, Alman ordusunun asker saysını 385 binden 255 bine indirme kararı aldı.

Tabii şimdi Almanya ile Türkiye'nin aynı durumda olmadığını, Türkiye Silahlı Kuvvetleri'nin rejim içindeki yerinin, herhangi bir Avrupa ülkesinden çok farklı olduğunu söylemek mümkün.

Tamam da, bu ülke insanlarının yüzde 10'u açlık sınırında yaşıyor. Geriye kalan yüzde 30'u ise yoksulluk sınırında.

Türkiye yılda 10-15 milyar dolar silah harcaması yapabilecek bir ülke değil.

Almanya gibi, dünyanın en büyük üçüncü ekonomisi, tasarruf amacıyla asker mevcudunda indirim yapıyor.

Türkiye borçla ayakta duran bir ülke... İç ve dış borçlarının tutarı neredeyse 150 milyar doların üzerinde, ama iç ve dış tehditler mevcut diye silah harcamalarını sürekli arttırıyor.

Tehditlerin sayısını ve etkisini azaltmak, iç istikrarı temin edebilmek amacıyla, farklılıkları kabul eden güçlü bir demokrasi kurmak yerine, güçlü bir ordu kurmaya çalışıyor.

Ben güçlü bir demokrasiye ihtiyaç duyuyorum. Belki başkaları güçlü bir ordu istiyor.

En azından bunların tartışılması gerekmez mi?

Tehdit nedir? Hangi çeşit tehditler Türkiye'yi tehdit etmektedir? Hangi komşularımız daha tehlikelidir? Türkiye'de gerçekten iç tehditler mevcut mudur?

Bunların sivil platformlarda tartışılıp karara bağlanması gerekmez mi?

O silahların alınması için vergi verenlerden biri de ben olduğuma göre, bunu talep etmek diğer bütün vergi mükellefleri gibi benim de hakkım olmalı...

Değil mi?

Yoksa böyle bir hakkım yok mu?