Türkiye'nin birikimi... | ||
|
Amerikan filmleri
- Her filmde en az bir araba kovalamaca sahnesi olması şarttır. Araçlardan bazıları kovalamaca sonunda mutlaka hurdaya dönmeli ve en az biri de patlayıp havaya uçmalıdır. - Her Amerikalı jön, uzakdoğu sporlarının hepsini, bütün uzakdoğululardan daha iyi bilir. Ve tabii, felsefesini de. - Eğer elektronik saati olan bir bombayı durdurmak durumunda kaldıysanız, hiç merak etmeyin, son saniyede duracaktır. Ayrıca hangi renkteki kabloyu kesmeniz gerektiği konusunda yanınızdakiyle tartışmaya girmek ve onun söylediği kabloyu değil, içinizden geleni kesmek zorundasınızdır. - En zor anda bile espri yapmak şarttır. - Uyuşturucu ve silah kaçakçılarının en tepesindeki isim, mutlaka çok tanınan ve beğenilen ünlü biridir. Herşeyi perde arkasından o yönetmektedir ama bunu kimse bilmez. Sadece filmin kahramanı ortaya çıkarabilir. - Polis araştırmaları sırasında en az bir kez bir striptiz salonuna uğramak şarttır. - Amerika'daki bütün telefon numaraları 555 ile başlar. - Biri sizi şehirde kovalıyorsa, senenin hangi günü olursa olsun, genellikle St. Patrick günü törenlerine rastlarsınız ve kalabalığa karışırsınız. - Bütün market alışverişi çantalarında en az bir somun Fransız ekmeği bulunur. - Kontrol kulesinde konuşabilecek birini bulan herkes, bir uçağı indirebilir. - Herhangi bir binanın havalandırma sistemi mükemmel bir saklanma yeridir. Sizi orada aramak, kimsenin aklına gelmez ve siz de hiç bir güçlükle karşılaşmadan binanın herhangi bir bölümüne gidebilirsiniz. - Silahı yeniden doldurmanız gerekiyorsa, daima mühimmatınız bulunur; daha önce hiç taşımıyor olsanız bile. - Şehriniz tabii bir felaket ya da bir canavar tarafından tehdit ediliyorsa, belediye başkanının ilk endişesi turistler veya yakında açılacak bir sergidir. - En tehlikeli yaralarla yaralan biri, gıkını bile çıkarmaz, ama bir kadın yaralarını temizlerken inler. TİLKİ MASALLARI
Tilkiye sormuşlar "Tavuk yer misin?" Tilki gülmüş; "Ben tavuğa tavuk demem, tavuk benim olmayınca." "Gençler ihtiyarların aptal olduğunu zanneder ama ihtiyarlar gençlerin aptal olduğunu bilir."
Çöpten bir hikâye daha
Evinin önüne konulan çöplerden rahatsız olduğu için, elinde çöp poşetiyle gelenleri uyarıp yandaki boş arsaya bırakmaları gerektiğini söylüyordu vatandaş. Zemin katta oturuyordu ve penceresi önüne bırakılan çöplerin kokusu bütünüyle evin içine giriyordu. Hele sıcaklar başlayınca dayanılmaz hal alıyordu. Kısacası haklıydı adam. Komşuları beş-on adım daha yürümeye razı oldu. Alışmışlardı. Ayrıca, yandaki arsa en müsait yerdi. Evinin yandaki arsaya denk gelen siyah duvarı üzerine beyaz kireçle şu yazıyı yazmıştı irice: ÇÖP
mseker@yenisafak.com
|
|
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim |
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|