'Altmış trilyon'da kaç sıfır var?

ATO'nun takviminde geldik Şubat yaprağına. Kulağımızın dibinde olanları işitelim...

Kamuda uluslararası görüşmeye açık 162 bin telefon var. Bunların devlete maliyeti yıllık 60 trilyon lira.

Kamunun elinde 19 uçak bulunuyor.

Türkiye, bu saltanat düşkünlüğü yüzünden yükselemiyor, irtifa kaybediyor.

Sorun net, çözüm açık!.. Ödediğimiz vergiler doğru yerlerde kullanılmalı!

Altmış trilyon ne demektir, kaç sıfır vardır; ilk anda tamı tamına cevaplayabilmek marifet sayılır.

Yardımcı olmak için açıklayabiliriz ama, öyle bir defada söylenecek gibi değil ki. En iyisi, alıştıra alıştıra söylemek.

60 Altmış: Tek sıfırlı

60.000 Altmış bin: Dört sıfırlı.

60.000.000 Altmış milyon: Yedi sıfırlı.

60.000.000.000 Altmış milyar: On sıfırlı.

60.000.000.000.000 Altmış trilyon: Onüç sıfırlı.

Bu sıfırların her birini boynumuza geçen kementler gibi düşünüyor, öyle tahayyül edebiliyor musunuz; yoksa, "Ne alakası var?" mı demektesiniz?

Su Masalı

Suyun da masalı mı olurmuş derseniz, yanılırsınız. Öyle güzel olur ki...

İSKİ, "Su Masalı" adlı bir kitap yayınladı. Çocuklara hediye dağıtılıyor.

Semih Can yazmış, Bilal Özcan resimlemiş.

Hepimiz için hayatın ve mutluluğun kaynağı olan su, temiz ve sağlıklı bir hayatın en güzel şarkısıdır.

Mutlu bir dünya da ancak suyla iletişimimizi iyi kurmak ve siz çocukların yarınlarına sahip çıkmakla sağlanır.

Su ve çocuk, hayatın şiiridir çünkü.

Temiz ve kaliteli suyu, çocuklar daha sağlıklı büyüsün diye en güzel şekilde İstanbullular'a ulaştıran İSKİ, "Su Masalı" kitabını siz sevgili çocuklara hediye etmekten büyük mutluluk duyar.

Suya ait bilgiyi daha iyi anlamanıza imkan verecek olan bu masal kitabı, aydınlık ve mavi bir İstanbul şarkısına katılma çağrısıdır.

Yüzünüzden gülümseyiş, kalbinizden suyun ferahlığı eksik olmasın.

Kamuya ait özel uçak sayıları

Türkiye : 19
Kanada : 17
Almanya : 14
Pakistan : 7
Portekiz : 4
Norveç : 3
Yunanistan : 1

Ermeni karısının müezzinlere bakışı

Bir mescidin civarında oturan bir Ermeni karısı, müezzine sık sık irkamda bulunurdu. Neticede cemaatten biri sordu:

- Behey bacı, evvelki müezzine hiç böyle hürmet etmez ve yanına gelip tek kelam söylemezdin. Sebep nedir ki, bunu böyle seversin ve ezan okununcaya kadar yüzünü görmeğe iversin? Yoksa imana gelmekten ve müslüman olmaktan safalı mısın?

Kadın cevap verdi:

- Ey müslümanlar, madem ki sordunuz sizden saklamayıp cevap vereyim. Bundan evvelki müezzin ne zaman ezan okusa, oğulcuğum onu dinleyip bana şöyle derdi: "Ana, şu müslümanların ne güzel töresi var. Acaba bunların daha güzel nesi var?" Öyle dedikçe onu müslüman olacak diye çok korkardım. Ve ezan okunmaya başlayınca dışarda bulsam evin içine alıp giderdim. Bu müezzin geleli beri rahat oldum, ölüp gitmişken yeniden hayat buldum. Oğlancığım sesini işittikçe kulağını tıkayıp, "Acaba şu müslümanlar bu eşeği niye anırtıyorlar? Sağır gibi niye bağırdırlar ve yok yere niçin çağırdılar?" der.

(Lâmi'î-zâde Abdullah Çelebi, Latifeler, İslam Klasikleri, Millî Eğitim Bakanlığı Yayınları, Hazırlayan: Yaşar Çalışkan).

'HOROZ'U SEMBOL SEÇEN FRANSA'DAN BAŞKA ÜLKELER DE VARMIŞ AVRUPA'DA.
NE YAPALIM, O DA ONLARIN SORUNU!

---

---

« Geri Dön