İsrail'in Filistinliler'e yönelik operasyonunun bir 'soykırım' olduğunu, Birleşmiş Milletler (BM) sözleşmesi, yoruma yer bırakmayacak kesinlikte ortaya koyuyor. Soykırım Suçunun Önlenmesine Dair Sözleşme, "Gruba mensup olanların öldürülmesi, ciddi surette bedensel veya zihinsel zarar verilmesi, yaşam şartlarını kasten değiştirmek, doğumları engellemek" suçlarından birinin işlenmesinin soykırım olduğunu kabul ediyor.

BM Genel Kurulu 1948 yılında Soykırım Suçunun Önlenmesine ve Cezalandırılmasına Dair Sözleşme'yi kabul etti. Sözleşme, soykırım suçunun ister barış zamanında, ister savaş zamanında olsun işlenmesini suç olarak kabul ediyor. Sözleşmede 'soykırım' suçunun hangi hallerde işlenmiş olacağı, 2. madde de şöyle düzenleniyor: "Madde-2: Bu sözleşme bakımından ulusal, etnik, ırksal veya dinsel bir grubu, kısmen veya tamamen ortadan kaldırmak amacıyla işlenen aşağıdaki fiillerden herhangi biri soykırım suçunu oluşturur:

a-Gruba mensup olanların öldürülmesi, b-Grubun mensuplarına ciddi surette bedensel veya zihinsel zarar verilmesi, c-Grubun bütünüyle veya kısmen, fiziksel varlığını ortadan kaldıracağı hesaplanarak yaşam şartlarını kasten değiştirmek, d-Grup içinde doğumları engellemek amacıyla tedbirler almak, e-Gruba mensup çocukları zorla bir başka gruba nakletmek."

Şaron cezalandırılmalı

Soykırım Suçununun Önlenmesine Dair Sözleşme, soykırımda bulunmanın yanısıra soykırımda bulunmak için işbirliği yapmak, soykırımı kışkırtmak, teşebbüs etmek ve iştirak etmek suçlarının cezalandırılmasını da öngörüyor.

4. madde ise , "Soykırım suçunu işleyenler Anayasa'ya göre yetkili yöneticiler veya kamu görevlileri veya özel kişiler de olsa cezalandırılır" hükmünü taşıyor. İsrail'in Filistinliler'e yönelik harekatının Soykırım Sözleşmesi'nde düzenlenen soykırım suçlarından birden fazlasının kapsamına girdiği belirtilirken, İsrail Başbakanı Ariel Şaron'un bu sözleşme kapsamında yargılanması gerektiği dile getiriliyor.