AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

K Ü L T Ü R
Ferhat sever dağları deler Peki ya,
Şirin niye bekler?

  • Sıdıka Karaarslan
    Tiyatro Boyalıkuş, kadınların toplumda simgesel olarak boyalı kuş rolünü üstlendiğini düşünen bir tiyatro grubu. 'Böyle Bir Aşk Masalı' da 'feminist tiyatro grubu' olarak tanınan, farklılığını oyunlarıyla ortaya koymaya çalışan Tiyatro Boyalıkuş'un Beyoğlu'ndaki Stüdyo Drama'da sahnelediği yeni oyunun adı. Zeynep Kaçar'ın yazıp, Jale Karabekir'in dramaturgisini yaptığı oyun konusunu, hepimizin bildiği bir efsaneden, Ferhat ile Şirin hikayesinden alıyor.

    Ferhat aşık oluyor, Şirin'i kaçırıyor. Sultan'ın kardeşini kaçırdığı için yakalanınca ceza alıyor: Şirin'e kavuşmak için dağı delmek zorunda Ferhat. Burada aşkı, toplumsal bir rol de almış, dolayısıyla Ferhat kahramanlaşmış oluyor. İşte hepimizin bildiği meşhur aşk! Peki ya Şirin? 'Böyle Bir Aşk Masalı' bu hikayenin içindeki Şirin'i tanımaya, tanıtmaya çalışıyor, hikayedeki "Ferhat Şirin'e aşık oldu"yu sorguluyor. Şirin'in Ferhat'a duyduğu neydi, yalnızca aşık olunan mıydı Şirin?

    Toplumsal roller içinde kendisine hep pasif olmak düşen kadın, bir aşk hikayesinde de yalnızca bekliyor. Ferhat dağı delerken Şirin'in ne yaptığını düşünmeye başladığımızdaysa, başta basite alınan bir eylemle karşılaşıyoruz: Beklemek. Şirin bekliyor. Koca bir saray içinde, eylemsizlikten bunalarak bekliyor. Oyunun sonunda Şirin, hikayenin içinden sesleniyor bize 'oradaydım' diye. Ferhat severken o da sevdi, Ferhat yanarken o da yandı ve Ferhat kavuşmak için dağı delerken o da bekledi. Beklemenin sıkıcılığına senelerce katlanmanın karşılığında, o da anılmak istiyor hikayede. Bilindik bir hikayeye farklı bir gözle bakınca, gözardı ettiğimiz gerçeklerle karşılaşmamızı sağlıyor Boyalıkuş.

    Tiyatro Boyalıkuş, oyunu kişisel performansla vermek istediğinden, dekora çok yer verilmiyor. Duyguları bedenle ifadede hiç zorlanmayan oyuncuların gözardı ettikleri noktalar da var. Oyunun bazı bölümlerinde merkezde Şirin değil, Mehmene Banu'yu görüyoruz örneğin. Şirin'in yalnızlığından çok, Mehmene Banu'nun yalnızlığı işleniyor. Oyun içindeki rolleri iki oyuncu (Duygu Erdoğan, Zeynep Kaçar) üstleniyor, duyguları ve değişimleri de bedenleriyle ifade ediyorlar. Slaytlardan, müziklerden ve ışık oyunlarından da yararlanan oyuncular, girdikleri rolleri de küçük ayrıntılarla belirliyorlar. İleti ile çatışma da bu ayrıntılarda yaşanmış: Şirin sahnede, elinde ayna-tarak olan, ince sesli, masum kız görünümünde. Ferhat'ın eline balta verilirken, Şirin'in ayna-tarakla gösterilmesi, Boyalıkuş'un amacına ters düşüyor.

    Biraz düşünmeye vakti olanlara seslenen "Şirin'i hikayenin küçük kadını olmaktan çıkarmak" amaçlı oyun, Aralık ve Ocak ayları boyunca her Çarşamba akşamı saat 20:30'da oynanıyor.



  • 26 Aralık 2004
    Pazar
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED