AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

P O L İ T İ K A
AB için tanıtım çağrısı

Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin AB sürecinin artık ağırlıkla sivil toplum örgütleri, üniversiteler, medya ve iş dünyasıyla birlikte yürütüleceğini vurguladı.
Türkiye'nin AB üyesi ülkelerin halklarının gönlünü kazanması gerektiğine dikkat çeken Erdoğan, bu amaçla yeni bir tanıtım atağı başlatacaklarını bildirdi.

  • ERHAN SEVEN / ANKARA
    Başbakan Tayyip Erdoğan, 17 Aralık'tan sonraki süreçte sivil toplum örgütlerine büyük rol düştüğünü belirterek, "Bundan sonraki süreç ağırlıklı olarak devletin, hükümetlerin sırtlarında yürüyecek bir süreç olmayacak" dedi.

    TİSK Genel Merkezi'nin Yukarı Ayrancı'daki yeni binasının açılış töreni ile Hilton Oteli'nde yapılan Genel Kurul toplantısına katılan Erdoğan, buralarda yaptığı konuşmalarda ağırlıkla AB sürecine değindi. 17 Aralık'tan sonraki süreçte sivil toplum örgütlerine büyük rol düştüğünü vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu: "Bundan sonraki süreç ağırlıklı olarak devletin, hükümetlerin sırtlarında yürüyecek bir süreç olmayacak. Bundan sonraki AB sürecimiz, gerek hükümetlerin gerek devletin bütün sivil toplum örgütlerimizle akademisyenlerimizle, medyamızla el ele dayanışma içerisinde götüreceğimiz bir süreç olacaktır. Türkiye'deki tüm kuruluşlarımız, Avrupa'daki karşılıklarıyla el ele verecek ve bu suretle kapalı alanları açacağız."

    Özal'ın açtığı kapıdan gidiyoruz

    Türkiye'nin 10-15 yıl öncesine kadar dünyaya kapalı bir ekonomik anlayışı yürüttüğünü anlatan Erdoğan, bu noktanın aşılmasında 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın büyük hizmeti olduğunu söyledi. Özal'ın ekonomiyi dünyaya açtığı ve Türkiye'nin dünya ile entegre olma fırsatı yakaladığını kaydeden Başbakan, Özal'dan sonra Türkiye'nin içe kapandığını, bunun bedelinin ise ekonomik krizler olduğunu ifade etti. Erdoğan, "Dünyanın çeşitli kurum ve kuruluşlarıyla biraraya gelmeyi 'tahakküm ediyor' mantığıyla değerlendirirsek cüce kalmaya mahkumuz" dedi.

    Gençliğin önünde bir hedef var

    Türkiye'nin uzun ve sıkıntılı bir dönemin ardından aydınlığa kavuştuğunu; ekonominin yeniden rayına sokulduğunu anlatan Erdoğan, siyasetin de yeniden milletin hizmetine sokulduğunu ve boş çekişmelerle harcanan vaktin yeniden kazanılmaya başlandığını ifade etti. Erdoğan, Türk gençliğinin önüne yeniden gelecek hedefi konulduğunu ve Türkiye'nin büyük zenginliklerine olan inancın da tazelendiğini kaydetti.

    Lüzumsuz kahramanlık yapmayız

    Gelinen noktanın nefes almaya yeteceğini ama uzun vadede ayakta kalabilmek için daha pek çok şey yapılması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "Kendimize, ülkemize, insanımızın büyük girişim ruhuna güveniyor, ama tedbiri de elden bırakmıyoruz. Lüzumsuz kahramanlıklara prim vermediğimiz gibi popülizm tuzaklarına da düşmemeye özen gösteriyoruz. Heyecanımızı kaybetmiyor, dikkatimizi Türkiye'nin kat etmesi gereken yoldan zerre kadar ayırmıyoruz. Bu yolun sonunun aydınlığa, refaha, mutluluğa çıktığını, bunun için gerekli olanın biraz daha sabır, biraz daha gayret, biraz daha cesaret olduğunu düşünmüyoruz" diye konuştu.

    AB halklarıyla yakınlaşacağız

    Türkiye için gelecek koşusunun daha yeni başladığını anlatan Erdoğan, şöyle devam etti: "Ekonomisiyle, siyasetiyle, yönetim anlayışıyla, temel sektörlerindeki donanım ve gelişimiyle, eğitimi, sağlığı, tarımı, sosyal hayatıyla Türkiye çağdaş dünyanın parlayan bir yıldızı haline gelmedikçe bizim işimiz bitmeyecektir. 17 Aralık'ta Brüksel'de alınan kararla yepyeni bir dönemin kapılarını açmış olduk. Hükümetimizle AB arasında gerçekleşen trafik, Cumhuriyet tarihinde olmamış bir trafiktir. Bizi zorlu ve uzun bir yolculuk bekliyor. Bunu hep beraber yapacağız. Bu mücadeleyi salt devlet, salt hükümet yürütmeyecek. Hep birlikte elele vereceğiz, bu işi öyle yürüteceğiz. Türkiye, bundan böyle AB ülkeleriyle daha yakın tanışma fırsatı bulacak. Türkiye'nin halkla ilişkiler ve kamuoyunu bilgilendirme konusunda eksiklikleri vardır. Bu konuda da gereken adımlar atılacaktır. Hiç endişem yok; gelecek Türk milletinindir."

    'Sokaktakiler değil sırça köşktekiler AB'ye karşı'

    Başbakan Erdoğan, dün yapılan AK Parti'nin belediye ve teşkilat başkanları toplantısında da, "17 Aralık'ta elde edilen başarıyı gölgelemek isteyenlere" çattı. Brüksel Zirvesi'ni karalamak isteyenlerin eski siyasi alışkanlıklarla hareket ettiğini söyleyen Erdoğan, "Ne zaman ileri bir adım atılsa değişime ayak uyduramayanlar milletin hızını kesmeye çalışıyor. İstiyorlar ki hiçbir şey değişmesin. Kusura bakmasınlar. Artık yağma yok. Eski defterler açılmamak üzere kapatılmıştır. Çatlak sesler, sokaktan, çarşıdan değil. Sırça köşkten, fildişi kulelerden geliyor. Hariçten okunan gazeller bizi yolumuzdan döndürmeyecektir" dedi. AK partililerden, yararsız polemik ve tartışmalardan uzak durmalarını isteyen Erdoğan, ekonomi ve siyasi alanda yaşanan ilerlemeleri hatırlatarak, "Bunlar Cumhuriyet tarihinde rekor rakamlardır. Türkiye artık problemlerden kaçan değil, problemleri çözen, dünyanın her ülkesi ile temasa geçen bir ülke. Düşman üreten değil, dost kazanan ülkedir" diye konuştu.



  • 26 Aralık 2004
    Pazar
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED