Bugünkü Yeni Şafak |
|
|
özgür zeminde çözülebilir' Başbakan Erdoğan, İslâm dünyasının karşı karşıya olduğu sorunların, "gelenek ve aklın rehberliğinde, demokratik özgürlükçü bir zeminde, bilimle, tecrübeyle ve müşavereyle çözülebileceğini" söyledi.
RECEP YETER, METİN MUTANOĞLU / İSTANBUL
Erdoğan, Dolmabahçe Sarayı'nda düzenlenen 6. Avrasya İslam Şurası'nın açılış törendeki konuşmasına, "Rahim ve Rahman olan Allah'ın adıyla" diyerek başladı. Irak'ta geçen hafta bine yakın kişinin öldüğü olayla ilgili üzüntülerini bildiren Erdoğan, ABD'de kasırga felaketinden de büyük üzüntü duyduklarını kaydetti. Erdoğan, "Allahımız rahmandır, rahimdir. Rahman sıfatıyla rabbim, tüm insanlığa rahmetini gösterir. Felaket için, 'rabbimiz onlara eylemlerini ödetmektedir, onlara verdiği bir beladır' şeklindeki yaklaşımlar cehalettir" dedi. İslam karşıtlığını önleme çabamız Terörün önüne İslam'ı yapıştırmak suretiyle İslami terör, İslamcı terör veya Müslüman teröristler mantığının yaygınlaştırılmaya çalışıldığına işaret eden Erdoğan, uluslararası toplantılarda hep bunun mücadelesini verdiklerini, Avrupa Konseyi'nde İslamifobia (İslam karşıtlığı) noktasında deklarasyona bir hüküm koydurttuklarını hatırlattı. Erdoğan, bu hükmün nasıl "antisemitizm" bir insanlık suçu kabul edilip, kayıtlara düşülmüşse, İslam karşıtlığının da bir insanlık suçu kabul edilip kayda geçirilmesi olduğunu söyledi. Konseyin sonuç bildirgesine bu hükmün girdiğini, ancak arkadan gelen kimi olayların, bunu gündeme getirip, konuşulmaya başlamasına neden olduğunu belirten Erdoğan, bununla tekrar mücadele edeceklerini söyledi. Dini liderlere düşen görev Buradaki duruşun önemli olduğunu, bu duruşun Müslümanların dünyadaki yerini güçlü hale getireceğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti: "İslam dünyasının karşı karşıya bulunduğu problemler ancak geleneğin, aklın rehberliğinde ve demokratik özgürlükçü bir zeminde, bilimle, tecrübeyle, müşavereyle çözülebilecektir. Daha demokratik, daha özgürlükçü, daha müreffeh, daha adil bir toplum arayışında medeniyetimizin kadim değerleri, mutlaka yol gösterici olacaktır. Şu anda hep birlikte içinde yaşadığımız çağın hastalıklarını düşünelim. Cevapları arayacağımız yerler köklerimizdir, asli kaynaklarımızdır. Eğer bugün dünyanın fotoğrafı bu fakirin söyledikleriyle tezat bir görünüm içindeyse, eğer İslam coğrafyasında zulüm kol geziyorsa, eğer dünyanın bir yerlerinde Müslüman kelimesiyle terörist kelimesi aynı cümlede kullanılıyorsa, eğer herhangi birimizin ülkesinde, şehrinde, mahallesinde bir yetim aç ve açıktaysa, bir insan fakirlikten ölüyorsa, önce kendimize bakmamız ve muhasebe yapmamız gerekiyor." Çağdaş Müslümanı tartışmaya geldiler Sibirya'dan, Bosna'ya, Moğalistan'dan Romanya'ya kadar, 33 ülkedeki Müslümanların temsilcileri, küreselleşen dünyada yerel kimliklerini nasıl koruyacaklarını konuşmak için İstanbul'da 6. Avrasya İslam Şurası'nda buluştu. Şura'nın başlaması nedeniyle dün sabah Dolmabahçe Sarayı Medhal Salonu'nda tören düzenlendi. Törende saygı duruşunun ardından, İstiklal Marşı okundu. Fatih Camii'nde görevli Osman Şahin'in, Kur'an-ı Kerim okuduğu törende, okunan ayetlerin Türkçe ve İngilizce çevirisi sinevizyonla ekrana yansıtıldı. Açılış töreninde konuşan Bosna Hersek'ten Reisül Ulema Mustafa Efendi Ceric, burada Fatih Sultan Mehmet ve Mevlana'nın torunu olarak bulunmaktan mutluluk duyduğunu ifade etti. Atalay: Şura, İKÖ'deki reformlarla bağlantılı Devlet Bakanı Beşir Atalay, şuranın, İslam Konferansı Örgütü'ndeki (İKÖ) yeniden yapılanmayla irtibatlanmasında, burada ele alınan konuları, örgüt bünyesine taşınmasında fayda bulunduğunu söyledi. "Türkiye olarak biz, daha dinamik bir işbirliğini desteklemeye daima hazırız" diyen Atalay, "Önümüzdeki hafta akil adamlar toplantısı Cidde'de de yapılacak. Bu şurada belki bu konular üzerinde de özel görüşmelerde bazı düşünceler paylaşılabilir" diye konuştu. Aydın: İslam hakkında bilmeden konuşuluyor Devlet Bakanı Mehmet Aydın ise şurada "kimlik" konusuna değindi. Aydın, 21. yüzyılın hayırlı bir başlangıç yapmadığını belirterek, "Üzülerek söylemeliyim ki, kimlik, kültür, medeniyet hakkındaki konuşmaların büyük bir kısmı boş konuşma olmaya devam ediyor. İslam dünyası hakkında konuşuluyor ama hepsini toplasanız küçük bir fincanı dolduracak bilgiyle konuşulabiliyor ve onunla dünya siyaseti üretilmeye çalışılıyor" dedi. Bardakoğlu: Popüler kültür daha tehlikeli artık Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu da, "besmele" ile başladığı konuşmasında, "Bugün artık dine veya dindarlığa kültürel bağlamdaki asıl tehdit, pozitivist veya teorik bazdaki ateist mülahazalardan değil, gündelik hayat akışının ürettiği popüler kültürden gelmektedir. Popüler kültürün bütün değerleri aşındırmasından ve toplumu tüketim kitlelerine dönüştürme çabalarından gelmektedir" dedi. Yeni Şafak sordu, müftüler cevap verdi
Kadın müftü olur mu olmaz mı ?
'Kadın müftü olamaz'
'Fetva verebilir ama...'
'Bence müftü olabilirler'
'Bunlar suni tartışmalar'
Kazan Müftüsü Mansur Celaleddin: İslam dini kadına önemli bir yer ayırmıştır ama bunların arasında müftülük yapmak gibi makamlar yoktur. Doğrusu bunu çok uygun karşılamıyoruz. Bize göre yapmamaları daha doğru. Albir Kırganov, Çuvaşistan Müftüsü: Bundan 100 yıl önce Rusya müftülük makamında Muhlisa Budiye adında bir kadın çalışmış. Ama bugün biraz imkansız gibi geliyor. Peygamber Efendimiz kadınlar baş olduğu zaman ahir zamanı bekleyin demiş. Kadının müftü olması İslam dininde yasaklanmıştır.
|
|