FATMA DURMUŞ
Yasemin Bradley Parkorman'da özel 'Bradley Lıght menü" ile İstanbul'un A+ kesimine beslenme danışmanlığı yapıyor. Müşterileri iyi eğitim görmüş gelir düzeyi en yüksek kesim. Yani üzerinde bir tek kuş sütünün eksik olduğu zengin sofralarını zararlı besinlerden arındırmak gibi bir misyonu var Bradley'in. Peki yoksulların ne yiyip ne içtiğini biliyor mu? "Bilmiyorum, benim gurubum genellikle A grubu ve A+ grubudur (Gelir ve eğitim düzeyi en yüksek kesim). Varoşlardaki insanların nasıl beslendiğini sadece tıp fakültesindeki çalışmalarımdan bilirim. Onlarınki daha çok un ve tahıla dayalı bir beslenme. Biz ona 'kof' beslenme diyoruz. Onlar üzerinde başka bir çalışmam yok. Ne yazık ki buna vaktim de yok."

Alman bilimadamları boş konuşmuyor!

Bradley bir süre önce medyada çokca yankı bulan "Alman bilim adamlarının Türklerin zeka seviyesi düşük" şeklindeki açıklamalarını hatırlatarak sözlerini sürdürüyor: "Almanya'da bir takım araştırmalar yapıldı. Türklerin kavrayışı ve zeka seviyeleri ile ilgili. Bu adamlar bir takım testler yapmadan durduk yerde böyle şeyler söylemiyorlar. Bunu hemen bir takım milliyetçi ruhlarla veya düşüncelerle reddetmek yerine bence bir araştırmak lazım. Çünkü Türkiye'de geniş kitleler maalesef vitamin ve mineralden yoksun besleniyor. Bu beslenme tarzı insanların zeka seviyesine, çocukların zeka ve algı kapasitelerine ve boylarına kadar etkiliyor."

Kötü beslenen iyi siyaset yapamaz!

Bradley'in şu sözleri ise Türkiye'de siyaset yapanları epey kızdıracak imalar içeriyor: "Bu konuda çalışma yapmak devlete düşüyor. Devletin diyet uzmanlarını görevlendirmesi, belirli alanlara yönlendirmesi ve bir takım araştırmalar yapması gerekiyor. Devlet harcamalarını bu yöne kaydırmayı düşünebilir pekala. Çünkü sağlam nesiller yetiştirmek, zeka seviyesi yüksek nesiller yetiştirmek onları iyi beslemek lazım. Geniş kitleler iyi beslenemiyorsa, kavrayış kapasiteleri düşükse o kitlelerin oy vereceği politikacılarda farklı olacaktır. O zaman bizi yönetenler de farklı olacaktır. Olayı böyle zincirleme geliştirebilirsiniz."

DİYETE KARŞIYIM

İngiltere'de tarım bakanlığı ve sağlık bakanlığının halkın beslenme alışkanlıkları ile ilgili ortaklaşa çalışmaları olduğunu vatandaşların kullanacağı tuza kadar önerilerde bulunulduğunu kaydeden Bradley "Dünyanın refah düzeyi en yüksek ikinci ülkesi İngiltere kadar olamasak da en azından bu konuda onları örnek alarak kendimize bir vizyon belirleyebiliriz" dedi. Bradley, İstanbul'un elit semtlerindeki restoranlarda bile halen sağlıklı beslenme de sorunlar yaşandığından şikayetçi. Müşterileri daha çok kadınlardan oluşuyormuş. Bu kadınlar peşlerinden eşlerini ve çocuklarını da Bradley'in kliniğine sürüklüyorlarmış. Hastalarına daha çok tek çeşit yemekle bir öğünü geçirmeyi tavsiye ettiğini söyleyen Yasemin Bradley diyete de karşı olduğunu özellikle ifade ediyor. "Beynin ceza olarak algıladığı bir şeyi yaşam tarzı haline getirmek, uzun süre devam edebilmek imkansız"