|
|
|
Bu sergiye kahve bahane
Türkiye'nin bir çok yöresindeki tarihi en az 50 yıllık olan kahvehanelerin fotoğraflarının yer aldığı "Telvenin İzinde Kahvehaneler" isimli sergi izleyeni keyifli bir yolculuğa çıkarıyor.
KÜLTÜR SERVİSİ
Türk kültüründe önemli bir yere sahip olan ve geçmiş dönemlerde gündelik hayata sosyokültürel açıdan büyük katkı sağlayan, entelektüel hayatın sürüldüğü kahvehaneler, "Telvenin İzinde Kahvehaneler" fotoğraf sergisiyle fotoğraf severlerin beğenisine sunuluyor. Hakan Kürklü ve Yılmaz Bulut'un çektiği fotoğrafların yer aldığı sergi Fotografevi Koç Allianz Galerisi'nde ziyaretçilerin ilgisini bekliyor. Arçelik A.Ş.'nin sponsorluğunu üstlendiği ve 16 Eylül'e dek izlenebilecek olan sergi, Türkiye'nin bir çok yöresindeki kahvehane fotoğraflarından oluşuyor.
16. yüzyıldan bu yana
Kahvehane olarak inşa edilip bunu değişmeden sürdüren, mimari değerleri olan, tarihi ve kültürel geçmişe sahip olan mekanlar arasından seçilmiş olan bu kahvehaneler, 2004 Aralık ayından itibaren yaklaşık 6000 km yol katedilerek, İstanbul başta olmak üzere Bursa, Bolu, Adapazarı, Balıkesir, İzmir, Muğla, Mersin, Tarsus, Adana, Antakya, Kilis, Gaziantep, Urfa gibi pek çok şehirde fotograflanmış. Kahvehane kültürünün belgesel yaklaşım ile sunulduğu sergi, kahvenin kökeninden başlayıp 16. yüzyıldan bu yana sosyal bir olgu olarak kentsel yaşamın vazgeçilmez parçası olan kahvehanelerin günümüze kadar ulaşan dünyasını gözler önüne seriyor.
Kahvesi değil müdvami ünlü
Kahvenin Türk kültürüne girişi beraberinde kahvehane kültürünü de getirdi. Osmanlı devletine ilk kahve XVI. yüzyılda Afrika'dan getirdiği kahve ile Habeşistan valisi Özdemir Paşa tarafından Yemen yolunda, başka bir görüşe göre ise Halepli Hakem ve Suriyeli Şems adında iki kişi tarafından İstanbul'a getirildi. İlk kahvehane Peçevî Tarihi'nde belirtildiğine göre 1554 yılında Kanuni Sultan Süleyman zamanında açıldı. Ortasında fıskiyeli mermer havuzun bulunduğu ilk kahvehanelerde sedirler üzerinde bağdaş kurularak kahve içilirken, meddahların anlattığı hikâyeler dinlenirdi.
Eskiden kahveleriyle değil, müdavimleri ile ünlü olan kahvehaneler, Osmanlı döneminde düşünür ve edebiyatçılara ev sahipliği yapmış, edebi ve felsefi tartışmaların vazgeçilmez mekanlarınları arasındaydı. Öyle ki zamanlarının büyük bölümünü buralarda geçirip, eserlerini burada kaleme alan yazar ve şairler bile vardı.
|
|
Hüsrev Hatemi'den mısra'lar...
12 Eylül'ün kültür alanındaki tahribatları
Altın Aslan 'Brokeback Mountain'e verildi
Hasan-ı Basri ve tefsir ilmi
Yrd. Doç. Dr. Etem Levent'in 'Çağlara Işık Tutan Hasan-ı Basri'nin Hayatı' adlı kitabı, Arı Sanat Yayınları'ndan çıktı. 20'den fazla kitap ve makalesi bulunan Levent, bu kitabında Hasen'in siyasi ilmi çevresi ile hayatı, hocaları, talebeleri ve ileriki bölümlerde de tefsirdeki metodunu anlatıyor. Ayrıca; İlim merkezleri ve temsilcileri, önde gelen ilim adamları, okullar, farklı yaklaşımlar, ilim adamlarının yöneticilerle ilişkileri, Kur'an-ı Kerim'i kimlerin tefsir edebileceği, ilk eleştirinin hangi konularda yapıldığı, doğru bilgiye ulaşma kuralları, tefsir çeşitleri gibi konular da anlatılıyor.
Bilgi için tel: 0212 520 41 51
İkinci dönem yazarlık atölyesi başlıyor
2005 Mart ayında, SEN-DER tarafından düzenlenen ve 'düşleri aktarmak ve birleştirmek amacıyla yola çıkan 'Yaratıcı Yazarlık Atölyesi', bu yıl hız kesmeyerek daha geniş bir kadroyla yoluna devam ediyor. Geçtiğimiz dönemde Safa Önal, Macit Koper, Birol Güven, Ümit Ünal ve Kürşat Başar gibi her biri farklı üsluplara sahip usta senaryo yazarlarının eğitmenliğinde gerçekleşen atölye çalışmaları, üç ay sürmüştü. Yeni başlayacak olan atölye ise 4 ay sürecek. Yaratıcı Yazarlık Atölyesi, eski kadrosunun yanı sıra Barış Pirhasan ve Ela Atakan'ı da bünyesine alarak 1 Ekim'de ikinci dönem çalışmalarına başlayacak. Yaratıcı Yazarlık Atölyesi, programına katılacak olan geleceğin yazarlarına, sektörle tanışma, senaryonun üretim sürecine tanık olma, dizilerin senaryo gruplarına stajyer olarak katılma gibi olanaklar sunuyor.
Bilgi için tel: 0 212 244 21 22
|
|
|
|
