AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R

Kuş uçtu

Kuş uçtu ve kuşun uçtuğundan kimselerin haberi olmadı. Sonra ortalığı bir vavelya sardı. "Nasıl gidebilir, elimizde kapı gibi sözleşme var, beş kuruş borcumuz yok, hukuk bizden yana" falan.

Bütün bunlar doğru olabilir ama kuşu geri getirebilir mi? Diyelim nikah salonundan kaçan bu gelin, geri geldi. Nasıl karşılanır acaba?

Franck Ribery işi biraz Ortega meselesine döndü. İş FIFA'ya falan intikal etti, alacak-verecek peşine düşüldü. Zar-zor hitama erdi.

Böylece Galatasaray son yıllarda Türkiye'ye gelen (bence) en iyi futbolcuyu kaybetti. Ribery son derece güçlü, süratli, disiplinli, top taşıyan, çalım atan, pas veren, gol atan, durdurulması hayli zor bir oyuncu idi. Galatasaray'ın ikinci yarıda aldığı bütün galibiyetlerde rol oynadı. Mesela onu bir gün arayla Türkiye'ye gelen Anelka ile karşılaştıralım. Anelka hem daha pahalı, hem de şöhretli bir futbolcu idi. Ama Fenerbahçe'de oynadığı futbol, Fenerbahçe'ye katkısı; Ribery'nin Galatasaray'a katkısının onda biri bile olamadı. Tabiî burada Bay Daum'un elindeki kıymetlerden nasıl yararlanamadığını da hesaba katmalıyız. Şimdi gazeteler şunu yazıyor: Büyük umutlarla Galatasaray'a gelen Gerets'i sıkıntı basmış.

Yönetimden haziran sonuna kadar transferin biteceği sözünü alan Geretes, Ribery'nin gitmesi ve listedeki oyuncuların alınmaması üzerine küplere binmiş.

26 Haziran'da top başı yapacak olan Galatasaray'da henüz gidecek ve kalacak futbolcuların birçoğunun netlik kazanmadığı söyleniyor.

Conceiçao ve Saidou'nun durumu belirsizliğini koruyor. Song ve Mondragon'a Avrupa'dan teklifler yağıyor.

Umut kalbimizde sürekli öten yaramaz bir kuştur.

İnter'in satış listesine koyduğu Edgard Davids, sarı-kırmızılı takımın transfer listesinde baş sıraya oturmuş.

Bununla kalsa iyi. İspanyol gazetesi Marca Galatasaray'ın, Real Madrid ile yollarını ayıran Portekizli ünlü yıldız Luis Figo ile de ilgilendiğini yazmış.

Bir başka gazete ise şunları kaydediyor: Galatasaray camiası biraraya geldi. Başta mali problemler olmak üzere bütün meseleler masaya yatırıldı. Ancak hiçbir sorunun nasıl çözüleceğine dair hiçbir somut öneri çıkmadı. Kimse taşın altına elini sokmak istemiyormuş. Bu durumda bütün oklar yönetime çevrilecek demektir. Galatasaray'ı zor günler bekliyor (Adnan Polat adı geçmeye başladı bile).

Galatasaray zora düştü de, Beşiktaş rahat bir nefes mi aldı?

Hayır.

Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören devre arasında gönderilen İspanyol hoca Del Bosque ile alacakları konusunda görüşmek üzere İspanya'ya gitmiş. Bu arada Juanfran ile olan sorunu da halletmek istiyormuş.

Trabzonspor'un Zurawski'yi elinden kaçırmış olması (daha doğrusu almaya gücünün yetmemesi) çok üzücü oldu. Biliyorsunuz bu sütunda Trabzon'a bel bağladığımızı defalarca belirttik. Olmaz kardeşim, büyük hedefe koşuyorsan Zurawski'yi alacaksın. Ha, yerine daha iyisini bulurlarmış. Evet sabırla olurmuş koruk helva.

Fenerbahçe belki de kadro ve mali sorunlar açısından en rahat kulüp. Sadece Rüştü'nün durumu açıklık kazanmadı. Ha, bir de Emre meselesi var. Belki yeni isimler de gündeme gelebilir. Bana sorarsanız iki yıl üst üste Fenerbahçe'yi şampiyon yapan Daum en büyük meseledir. Onun ne olacağı Avrupa kupalarında alınacak sonuçlara bağlıdır. Bu yıl da bir başarı kazanamaz ise "Abbas Yolcu"

Aman gitsin, Fenerbahçe'ye oynattığı şu tatsız futbol da sona ersin.


21 Haziran 2005
Salı
 
MUSTAFA KUTLU


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED