AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
Cemaate Sonradan Yetişme

* Efendim, Camiye varıyoruz; bakıyoruz cemaat namazda ve hemen imama uyuyoruz. Bu durumda imam namazı bitirdikten sonra namazı nasıl tamamlayacağız? (K.B.)

Cemaate yetişenler

1) Cemaat Faziletine Yetişme: Cemaatle namaza, imamın selâmından önce yetişen herkes, cemaat faziletine yetişmiş demektir.

2) Cemaat Namazının Tamamına Yetişme: Cemaat namazına, imam ilk rekatın rükûsundan doğrulmazdan önce yetişen kimseye Müdrik (cemaate yetişen) denir. Müdrik, imama namazın başından sonuna uymuş olduğundan, bütün namazı imamla birlikte kılar.

3) Rükûnun Belirleyiciliği: Cemaatle namaza sonradan yetişmede, herhangi bir rekat için rükû yapılıp yapılmaması esas alınır.

a) Rukûda Yetişme: İmam, başını rükûdan kaldırmazdan önce yetişerek, çok kısa bir süreliğine de olsa, imamla birlikte rükû yapan kimse, o rekate yetişmiş olur. Dolayısıyla bu rekatla ilgili herhangi bir işlemi kaza etmesi gerekmez. Sözgelimi, imama ilk rekatın rükûsunda yetişen kimse, müdrik olur, namaza daha başında yetişmiş demektir.

b) Rükûdan Sonra Yetişme: İmam rükûdan kalktıktan sonra cemaata yetişen kimse, o rekatı bütünüyle kaçırmış olur, secdeleri imamla birlikte yapar, sonraki rekata kalkar; gerek kaçırılan, gerekse kalan bölüm için, mesbûk olarak hareket eder. Buna göre, son rekatın rükûsundan sonra imama uyan muktedî, bütün rekatları kaçırmış olur; boş geçen bütün rekatları, mesbûk olarak tamamlar.

4) Mesbûk Kavramı: İmama, birinci rekatin rükûsundan sonra namaz bitene kadar herhangi bir yerinde uyan kimseye Mesbûk (geçilen, cemaate sonradan yetişen/geciken) adı verilir.

Mesbûk, belli esaslar çerçevesinde namazını kılar. Bunları, üç açıdan ele alabiliriz:

1) Başlangıçta imama uymak ve imam selâm verene kadar cemaatle namaza devam etmek,

2) Selâmdan sonra kılamadıklarını kazaya/tamamlamaya kalkmak,

3) Kılamadığı rekatları kaza etmek/tamamlamak.

Şimdi bunların ilk ikisini bugünkü yazıda, üçüncüsünü ise çizimli biçimde Perşembe ve belki de Cumartesi günkü yazıda ele alalım.

Başlangıçta imama uymak

1) İmama Uymak: Mesbûk, yetiştiği yerde niyet ederek iftitah tekbiri alır ve imama uyar. Mesbûk, cemaatla namaza başlarken, hemen imama uymak ve genel kural olarak imam selâm verene kadar cemaatla namaza devam etmek zorundadır.

2) Subhâneke Duasının Okunuşu: İftitah tekbirinden sonra mesbûk, subhâneke duasını, şu çerçevede okur:

a) İmama kıraatin (okuyuşun) gizli/içinden yapıldığı namazda (öğle ve ikindide) yetişen mesbûk, iftitah tekbirinden sonra subhâneke (senâ) duasını okur. Sabah, akşam ve yatsı namazında açık/sesli yapılan kıraatteyse, subhânekeyi okumaz, imamın okuyuşunu dinler; bu durumda subhâneke duasını, kendi başına kılacağı bölümde okur.

b) İmama rükûda veya secde yapmadan yetişince, -rükû veya secdenin bir kısmına yetişebilecekse- subhânekeyi okur, yetişemezse okumaz.

c) İmam ka'de (oturuş) yaparken yetişince, iftitah tekbiri alır, subhâneke okumayıp doğrudan oturur.

Kılamadıklarını kazaya kalkmak

1) İmamın selâmından sonra kalkmak: Mesbûk kılamadığı rekat veya rekatları, kural olarak (tıpkı matematikteki boş kümeler gibi) boş geçmiş kabul ederek, kaza etmeye imamın sağ tarafına/ilk selâmından sonra, kendisi selâm vermeyip Allahu Ekber diyerek kalkar. Uygun olan kalkış tarzı, bu şekilde olandır. Kaçırdıklarını tamamlamak için, daha imamın selâm vermeden önce kalkması mekruhtur.

2) İmamın selâmından önce kalkılabilecek durumlar: Bununla birlikte mesbûk, aşağıdaki hallerde, kaçırdıklarını tamamlamaya imamın selâmından önce kalkabilir:

a) Abdest sıkışıklığı,

b) Abdest tutma özürlü olup vaktin çıkma kaygısı,

c) İmamın selâmını bekleyince, mest üzerine mesih süresinin dolması,

d) Cuma namazında ikindi vaktinin girmesi, (Cuma namazı, Türkiye'de genellikle öğlenin ilk vaktinde kılınırken, bazı ülkelerde ikindiye çok yakın bir vakitte kılınır)

e) Sabah namazında güneşin doğması,

f) Cemaatın, mesbûkun önünden geçme kaygısı: Özellikle kalabalık cemaatlarda, mesbûk daha namaza başlarken cemaatın kendisinin önünden geçme durumu olmayacak uygun bir yer seçmelidir. Böylece, hem cemaat, hem de mesbûk rahat eder. Her şeye rağmen, imamın selâm vermesinden sonra dağılan cemaatın, mesbûkun önünden geçmesi, mesbûkun namazını bozmaz. Mesbûk, cemaatın önünden geçmesi kaygısı taşırsa, imamın selâm vermesini beklemeden usûlüne uygun biçimde kalkıp namazını tamamlayabilir.

3) Tahiyyât'tan önce veya sonra kalkmak: Bütün bu imamın selâmından önce kalkılabilecek durumlarda bile, imam teşehhüd (et-Tahiyyât'ı okuma) miktarı oturduktan sonra kalkılır. Daha önce kalkılınca, mesbûkun namazı bozulur.

İmamın selâmını beklerken, susmak veya kelime-i şehâdeti tekrarlamak uygundur. Salevâtlar (salli ve bârik duları) ile Rabbenâ duları da okunabilir. En doğrusu, Tahiyyâtı yavaş yavaş okuyarak, imamın selâmını beklemektir.

Mesbûk, yukarıda belirtildiği gibi ayağa kalkması sahih olacak yerde (yani tahiyyât'tan sonra) kıyam yapıp, daha imamı selâm vermeden namazını bitirerek, selâmda imama uyarsa, namazı geçerlidir.


21 Haziran 2005
Salı
 
VECDİ AKYÜZ


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED