T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 23 HAZİRAN 2006 CUMA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Vecdi AKYÜZ

Yetime Malını Teslim

Veliler/vasîler, velayetleri/vesayetleri veya yönetim hakları sona erince, yetim çocuğun mallarını, ergin çocuğa devredip teslim ederler. Veliler/vasîler, yetim çocuğun mallarının geri verilmesinden sorumludurlar: "Yetimlere mallarını verin. Temizi, pis olanla değişmeyin. Onların mallarını kendi mallarınıza katıp yemeyin. Çünkü bu, büyük bir günahtır." (Nisa, 4/2); "Rüştüne erişinceye kadar, yetimin malına ancak en güzel şekilde yaklaşın. Belirlenen kurala uyun. Çünkü bu kural sorulacaktır." (İsra, 17/34)

YETİM MALINI TESLİM SÜRECİ

Yetimlere mallarını teslim süreci, ilgili âyetlerde şöyle anlatılmaktadır: "Yetimleri, evlenme çağına gelene kadar deneyin; onlarda olgunlaşma görürseniz mallarını kendilerine verin; büyüyecekler de geri alacaklar diye onları israf ederek ve tez elden yemeyin. Zengin olan, iffetli olmaya çalışsın, yoksul olan uygun bir şekilde yesin. Mallarını kendilerine verdiğiniz zaman, yanlarında şahit bulundurun. Hesap sormak için, Allah yeter." (Nisa, 4/6); "Yetim malına, erginlik çağına erişene kadar en iyi şeklin dışında yaklaşmayın; ölçüyü ve tartıyı doğru yapın. Biz kişiye ancak gücünün yeteceği kadar yükleriz. Konuştuğunuzda, akraba bile olsa sözünüzde adil olun. Allah'ın ahdini yerine getirin. Allah size bunları öğüt almanız için buyurmaktadır." (En'am, 6/152)

Ayetler birlikte ele alınırsa, yetime malını teslim etmek için, iki şart koşmuş oldukları görülür: 1) Büluğ (ergenlik): Bu, evlenme yaşının gelmesidir. Evlenme yaşına gelen, kendi malını da akıllıca kullanabilir. Hz. Ali (r.a.) anlatıyor: "Resülullah'tan (s.a.) iki şey öğrendim: 1) İhtilamdan (ergenlikten) sonra yetimlik kalmaz, 2) Geceye kadar gün boyu sessiz durmak (susma orucu) yoktur." (Ebu Dâvud, vesâya 9) 2) Rüşt (erginlik): Ayette geçen "rüşd", malı düzgün kullanma anlamındadır. İbn Abbas, kendisine bu konuda sorulan soruya şu cevabı vermiştir: "Yemin olsun, kişi vardır, sakalı çıktığı (büluğa erdiği) halde hakkını almaktan hâlâ acizdir. Öyleyse kendisi için, başkalarının aldığının iyisinden alan kimseden yetimlik kalkar." (Müslim, cihad, 137; Tirmizî, siyer, 8; Ebu Dâvud, cihâd, 152)

Belli bir olgunluğa erişen yetime malı teslim edilmeden önce, bir deneme süreci yaşanmalıdır. Bu süreç sonunda, malını kendi başına yöneteceği kanısına varılırsa, malı kendisine teslim edilir. Teslim sırasında, ileride doğabilecek ihtilaflar için bir önlem olmak üzere, şahit bulundurulması tavsiye edilmiştir.

Rüşd yaşı konusunda, değişik görüşler ve uygulamalar vardır. 1824 tarihli Osmanlı Emvâl-i Eytâm Nizamnâmesi (m. 59), ancak 20 yaşından sonra yetimlere sandıktaki mallarının teslim edilebileğini hükme bağlamıştır. Bu yaşı, Türk Medeni Kanunu ile 1953 tarihli Suriye Ahvâl-i Şahsiyye (Medeni) Kanunu 18, Mısır, İngiltere, Almanya ve Fransa Medeni kanunları 21 olarak belirlemiştir.

İKİ YETİM VEYA DUVAR MESELİ

Kur'an-ı Kerim'de Kehf Sûresi'nde yer alan çok ilginç çağrışımlar içeren iç içe dört meselden üçüncüsü, Hz.Musa (a.s.) ile bilge adam (Hızır) kıssa-meselidir. Bu meselde, babalarından miras kalan bahçeye sahip iki yetim çocuk anlatılır: "Yine yola koyuldular; sonunda vardıkları bir kasaba halkından, yiyecek istediler. Kasaba halkı, bu ikisini misafir etmek istemedi. İkisi, şehrin içinde yıkılmaya yüz tutan bir duvar gördüler, Musa'nın arkadaşı onu doğrultuverdi; Musa: 'Dileseydin buna karşı bir ücret alabilirdin' dedi. O şöyle söyledi: İşte bu, seninle benim ayrılmamızı gerektiriyor; dayanamadığın işlerin yorumunu sana anlatacağım." (Kehf, 18/77-78) Bilge adam, Hz.Musa'ya söz verdiği yorumu şöyle yapıyor: "Duvar ise, şehirde iki yetim erkek çocuğa aitti. Duvarın altında, onların bir hazinesi vardı; babaları da iyi bir kimseydi. Rabbin onların erginlik çağına ulaşmasını ve Rabbinden bir rahmet olarak hazinelerini çıkarmalarını istedi. Ben, bunları kendiliğimden yapmadım. İşte dayanamadığın işlerin içyüzleri budur." (Kehf, 18/82) Bu kıssadaki hükümle, yetime malını teslimde izlenecek hüküm tam bir tutarlılık içindedir.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi