T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
S P O R 20 MAYIS 2006 CUMARTESİ
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Cami avlusunda pazarlık

Paralarını alamadıkları için Antalya kampına katılmayan iki oyuncu ile görüşme ortamı arayan yöneticiler, bunu Teşvikiye Cami'sinde yakaladı. Fatih Gökşen ve Bülent Tulun "Mondragon parasını almış" diye isyan eden iki futbolcuyu ikna edip Antalya'ya yolladı.

Galatasaray, tarihinin en anlamlı şampiyonluklarından birine ulaşırken, çok değerli bir evladını yitirmenin üzüntüsünü yaşadı. Yıllarını Galatasaray'a veren, benim de birlikte görev yaptığım değerli insan Turgay Vardar, amansız hastalığa mağlup olup, aramızdan ayrılmıştı.

Rahmetle andığımız Vardar'ın Teşvikiye camisinde yapılan cenaze töreninde Galatasaray camiası gözyaşlarını döküyordu. Futbolcularında çok sevip saydığı Vardar'ın cenaze töreninde Antalya kampından izin alan takımın kaptanları ile paralarını alamadıkları gerekçesiyle kampa gitmemekte direnen İliç ve Tomas da vardı.

Doğal olarak tüm basının gözü bu ikilinin üzerindeydi. Yönetim ise bu iki futbolcu ile bir görüşme ortamı yakalayıp, onları kampa gitmeye ikna etmeye çalışıyordu. Nitekim Sportif Direktör Bülent Tulun ve Fatih Gökşen bir ara baş başa kaldıkları İliç ve Tomas'a yaptıklarının yanlışlığını anlatıyordu. Ancak kararlıydı iki futbolcu. Çünkü bir dedikodu çalınmıştı kulaklarına. "Mondragon'un parası verilmiş, buna karşın onlar alacaklarını alamamıştı"

Tulun, uzun süre bu dedikodunun gerçek olmadığına onları ikna etmeye çalıştı. Bunda başarılı olamadı. Kararlı bir tutum izliyordu iki futbolcu. Ayrıca paraları ödenmediği için bonservis bedelsiz transfer hakkı da kazanmışlardı. Bu durumu da koz olarak kullanıyorlardı.

Tam bu sırada Tulun, "Turgay Vardar'ın huzurunda böyle bir olay yaşamamız üzücü değil mi?" deyince, ikili yumuşadı. Ardından sadece alacaklarını ödemekle kalmayıp, ücretlerinde yeni bir düzenlemeye gidileceğini söyledi.

İliç ve Tomas manevi ve maddi baskı sonucu kararlarını askıya almak zorunda kaldı. Bir anlamda yaşanacak çözülme cami avlusunda sona erdirilmişti.

Canaydın neden hastanelik oldu?

Ligde mücadelenin kızıştığı günlerde G.Saray Başkanı Özhan Canaydın'ın hastaneye kaldırıldığı haberi gündeme bomba gibi düştü. Başkan'a zatürre teşhisi kondu. Çünkü vücudu yorgun düşmüş ve Başkan hastanelik olmuştu. Canaydın'ı yorgun düşüren olay, lig yarışındaki mücadele veya yönetim içindeki çalkalanma değil, futbolcularının Gaziantep maçı öncesi greve gitmesiydi. Başkan; "G.Saray'ı temsil edenler, camiayı küçük düşüren böyle bir olayın içine nasıl girerler?" diyerek büyük üzüntü yaşamıştı.

TOPUN AĞZINDA 8 OYUNCU

Futbolcular, "Bu iş yerinde grev var" sloganıyla iki gün antrenmana çıkmamış, bu olay Başkan'ın uykusuz üç gece geçirmesine neden olmuştu. Canaydın öylesine öfkeliydi ki hastanede yakın dostlarına, "Sezon sonunda görevde olursam, grevcilerin hepsini göndereceğim" diyordu. Topun ağzında Hakan, Hasan Şaş, Ergün, Ümit ve Volkan vardı. Canaydın, grevi destekleyen Orhan, Cihan, Ayhan ve Necati'yi de gözden çıkarmıştı. İşin üzücü yanı Gerets de Başkan'a geçmiş olsun dememişti. Ancak G.Saray, G.Antep'i 6-0 yenip, şampiyonluk yarışına devam deyince Başkan'ın öfkesi geçti. Gerets de maç sonrasında yaptığı açıklamada Özhan Canayadın'a geçmiş olsun mesajı yolladı ve buzlar eridi.

Aykut'a Mondragon sahip çıktı

Şampiyonluğun gelmesinde en önemli etken futbolcular arasındaki kardeşlik ve dostluktu. Sahaya çıkmak için ciddi bir rekabet vardı ama oynayan, oynamayan eleştiriler karşısında tek yürek oluyordu. Bunun en güzel örneklerinden biri F.Bahçe ile oynanan kupa maçında yaşandı. Kupa maçlarında görev yapan Aykut, Alex'in frikik golüne engel olamayınca, "Mondragon oynasa bu golü yemezdi" eleştirilerine muhatap oldu. Maçın ardından Florya'da adeta inzivaya çekilen Aykut'a destek Mondragon'dan geldi. Tecrübeli kaleci genç Aykut'u bir kenara çekti ve "Sen söylenenlere kulak asma. İtiraf ediyorum, o gole bende engel olamazdım. Sen iyi bir kalecisiz moralini bozma" dedi. Aykut kalesini devraldığı Mondragon'dan böyle bir destek alınca, ayağa kalktı ve meslektaşına sarılıp, gazyaşlarına engel olamdı.

YARIN

  • Ayhan G.Saray'ın şampiyon olacağını nasıl bildi?
  • Yönetime şarkılı mesaj fikri kimden çıktı?
  • Bu şampiyonluğa en büyük katkıyı kim yaptı?

      DİĞER BÖLÜMLER
  • 1. Bölüm : Canaydın'ı kimler ağlattı
  • 2. Bölüm : İsyanla kenetlendiler
  • 3. Bölüm : Konya'da şampiyonluk yemini
  • Geri dön   Yazdır   Yukarı


  • ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
    Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
    Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi