T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
G Ü N D E M 24 ŞUBAT 2006 CUMA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Yasak sınırları aştı

Mesai dışında başörtüsü takan bir öğretmenin anaokuluna müdür olmasını sakıncalı bulan Danıştay bu kez de, Metin Bostancıoğlu döneminde 'eşi başörtülü' diye bir öğretmenin yurtdışına atamasını yapmayan Milli Eğitim Bakanlığı'nı haklı buldu

Bilal
Çetin

Danıştay 2. Dairesi, yurtdışındaki okullarda görevlendirilmek üzere açılan sınavda Türkiye ikincisi olan Abdullah Yılmaz'ın atamasını, öğretmen eşinin okulda peruk takması ve günlük hayatında tesettüre uygun giyinmesi sebebiyle yapmayan Bakanlık Değerlendirme Komisyonu'nu haklı buldu. Türk cumhuriyetlerindeki okullarda görevlendirilmek üzere DSP-MHP ANAP koalisyon hükümetince 2000 yılında açılan sınava girerek Türkiye ikincisi olan ve mülakatı da başarıyla geçen Eskişehir Anadolu İmam Hatip Lisesi Din Kültürü Dersi öğretmeni Abdullah Yılmaz, MEB'in "görevlendirilmeniz uygun görülmemiştir" tebligatıyla karşılaşınca, DSP'li Metin Bostancıoğlu'nun başında olduğu Milli Eğitim Bakanlığı'na dava açtı. Yılmaz, Eskişehir İdare Mahkemesi'nden bir sonuç alamayınca davayı Danıştay'a taşıdı.

MİT 'EŞİ BAŞÖRTÜLÜ' DEDİ

Danıştay İkinci Dairesi, 13 Mayıs 2005'te Yılmaz'ın temyiz istemini reddederek, 'yurtdışı görevin kendine has önem ve özelliği' ile MİT raporunu gerekçe gösteren yerel mahkemenin kararını oybirliği ile onadı. Eskişehir İdare Mahkemesi ile Danıştay 2. Daire'nin kararlarını verirken, Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından verilen raporları esas aldıkları belirtildi. MİT raporunda, "Yılmaz'ın aynı okulda görevli öğretmen eşi Ayşe Yılmaz'ın okula perukla gelip gittiği ve günlük hayatında tesettüre uygun bir şekilde giyindiği" belirtiliyor.

SAVCI: KARAR HUKUKA AYKIRI

Danıştay Savcısı Celalettin Yüksel ise Eskişehir İdare Mahkemesi'nin kararının bozulması gerektiğini belirtti. Davacının hakkında yaptırılan istihbarat sonucunda yurtdışı göreve gönderilmediğinin dosyadan anlaşıldığını belirten Yüksel, tamamen istihbari nitelik taşıyan 'üzerine atılı suç sebebiyle Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcılığı'nca Yılmaz hakkında takipsizlik kararı verildiğini belirtti. Yüksel "Hukuki bir delil olarak kullanılması mümkün olmayan, istihbarat çalışmasında tespit edilen hususlara dayanılarak tesis edilen idare mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir" ifadesini kullandı.

Bu arada Mazlum-Der Genel Başkanı Cevat Özkaya, kararın kaygı verici olduğunu belirterek Danıştay'ın gerek Aytaç Kılınç gerekse bu kararında doğrudan doğruya siyasi bir tavır takındığını söyledi.

MİT raporu delil olamaz

Yılmaz'ın avukatı Vahap Ata, Danıştay'ın kararını, mahkemelerde delil olmayacağı belirtilen MİT raporuna dayandırdığını söyledi. Ata, "Yapılan istihbarat çalışması sonunda mahkemelerde delil olmayacağı belirtilen MİT raporunda, aile hayatında haremlik-selamlık uyguladığı, eşinin günlük yaşantısında tesettüre uygun giyindiği, okulunda peruklu olarak görev yaptığı şeklindeki rapora dayanılarak, kendisinin ataması yapılmadı. Danıştay da aynı gerekçelerle karar verdi. Savcının aksi görüşüne rağmen Danıştay kararı onayarak kesinleştirdi" dedi. Eğitim Bir-Sen Başkanı Ahmet Gündoğdu da MİT fişine dayanarak insanları mahkum etmenin hukukta yeri olmadığın ısöyledi.

'Büste saldırı'da suçsuz bulundu

Vahap Ata, Erciyes Üniversitesi'nde bir grup öğrencinin 1987'de Atatürk büstüne zarar verdiği sırada üniversite yerleşkesi içerisinde bulunduğu için hakkın yasal işlem başlatılan müvekkili Yılmaz'ın olay sırasında tasadüfen orada bulunduğunu söyledi. Ata mahkemede bunun ispat edildiğini belirtti.

Danıştay kendi kararıyla çelişti

Danıştay, Abdullah Yılmaz'ın, MİT raporunda eşinin başörtülü olması gerekçesiyle yurtdışına gönderilmemesini hukuka aykırılık bulmazken, Eğitim-Sen üyesi öğretmenin MİT raporuna dayanılarak yurtdışına gönderilmemesi kararını ise hukuka aykırı bularak iptal etti. Danıştay 2. Dairesi 12 Aralık 2004 tarihinde verdiği kararında öğretmen hakkında düzenlenen MİT raporunu dikkat almadı. Kararda "Davacının yurtdışında görev almasının genel güvenlik ve asayiş yönünden ne gibi sakıncalar yaratacağının somut olarak ortaya konulamadığı, izinsiz afiş yapıştırmak suçundan Alaşehir Sulh Ceza Mahkemesinde beraat ettiği, diğer bilgilerin istihbari nitelikte bilgiler olduğu, idarece açılan sınavda başarılı olan davacının hakkında yaptırılan 'arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması' sonucunda tesbit edilen hususlara dayanılarak yurtdışı göreve gönderilmemesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır" denildi.


Geri dön   Yazdır   Yukarı


 ANKET

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi