AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
İktidarın üç mesele ile imtihanı (başörtüsü)

İktidar seçim propagandalarında açıkça "Biz iktidara gelirsek başörtüsü yasağını kaldıracağız" dememiş olabilir. Ama başka konuşmalarda bundan söz edildiğinde şüphe yoktur, ayrıca oy verenlerin bunu ümit ettikleri, iktidardan bekledikleri de kesindir. İktidarın başörtüsü yasağına karşı olduğunda hiçbir şüphemiz yok, ama iktidarın bir şeye karşı olduğu biliniyorsa onu düzeltmesi beklenir, aksi halde ortada bir çelişki vardır ve bu çelişkinin hesabı sorulur. Soruya verilen "Biz bu meseleyi toplumun uzlaşması ile çözeceğiz" cevabı artık kitleleri tatmin etmiyor; çünkü toplumun bazı bağnaz, peşin hükümlü ve dayatmacı kesiminin bu konuda uzlaşmaya niyetleri olmadığı anlaşılmıştır. Kendileri başörtüsü kullanmadıkları halde yasağa karşı olan demokrat, insan hak ve özgürlüklerine saygılı kesimlerin uzlaşması yeterli görülmeli ve bu konuda da bazı adımlar atılmalıdır.

Başörtüsü yasağının kaldırılmasından söz edilirken ve bu konu tartışılırken karşı tarafın şöyle bir mantık yürüttüklerine şahit oluyoruz: "Bunlara üniversitede başı örtme imkanı getirirseniz bunu orta öğretimde ve kamu görevinde de isterler, bu sebeple üniversitede yasak devam etmelidir..."

Bu ifadede doğru olan, sözün "...isterler" kısmıdır, "...imkan verince isterler" kısmı ise yanlıştır; çünkü Müslümanlar bunu her zaman istediler ve isterler ve çünkü başörtüsü ile ilgili hükümleri (emir ve talimatı) koyanlar Müslümanlar değil, onların dinidir. Dinin istediğini Müslümanların da istemesinden daha tabii bir şey olamaz. Müslümanlar istemeye devam ederler, demokrasi ve insan haklarının verdiğini yöneticilerin (ve atanmışlar iktidarının) da vermesi gerekir. Vermeyiz derlerse "demokrasi ve insan hakları" sözünü etmesinler, kendilerinin bu kavramlar ve kurumlarla bir ilişkilerinin olmadığını (veya ilişkilerinin şartlı, kayıtlı, kısmen kabul, kısmen ret şeklinde olduğunu) itiraf etsinler.

Karşı tarafın dayanağı Türkiye mahkemeleri ile Avrupa İHM'nin kararlarıdır. Bunu ileri sürerek "Bu iş kapanmıştır, Türkiye'de bir başörtüsü meselesi yoktur" diyenlere bin defa da olsa şunu hatırlatmaya devam edeceğim: "Bu mahkemeler iktidara ve yöneticilere başörtüsünü yasaklayın demiyorlar, yasaklarsanız bu hukuka aykırı olmaz diyorlar". Peki yasaklamazsanız, "elbette bu da hukuka aykırı olmayacaktır". Şu halde YÖK değiştirilecek, üniversitelerin üstündeki saltanat sona erecek, üniversiteler bağımsız karar verebilecek, o zaman bu konu da çözüme kavuşacaktır.

Milli Eğitim ve diğer bakanlıkların selahiyetlerine giren alanlarda ise bu bakanlıklar yasağı kaldıracaklardır.

Anayasa Mahkemesi'nin "başörtüsünü laikliğe aykırı" bulması ve buna dayanarak bazı çevrelerin yasağı dayatması da birkaç yoldan halledilebilir:

1. Anayasanın laiklikle ilgili maddesine açıklık getirilir ve "başkalarının hak ve özgürlüklerine zarar vermeyen din özgürlüğü uygulamalarının laikliğe aykırı olarak yorumlanamayacağı" metne dahil edilir.

2. Anayasa mahkemesinin yapısı ve yetkileri yeniden belirlenir.

3. Bu mahkemenin aldığı bazı kararlar -gerekli düzenlemeler yapılarak- halka götürülebilir; çünkü bu mahkemenin bazı kararları siyasidir, demokrasilerde siyaset halka rağmen olamaz, hiçbir siyasi kurum (mesela altıya karşı yedi hakim) bu manada halkın yerini alamaz, almamalıdır.

Başörtüsü yasağını laiklik, çağdaşlık ve demokrasi adına savunanlara -bizim kitaplarımızdan aktarılacak sözlere kulakları tıkalı olduğu için- İtalya Eğitim Bakanı Letizia Moratti'nin -dün bizim gazetede çıkan- şu sözlerini aktarmak belki fayda verir: Resmi ya da özel bütün okullarda başörtüsünün serbest olacağını açıklayan bakan "Ülkemizde yaşayan Müslüman çocukların özgürlük ve haklarıyla hiç kimsenin oynamasına izin vermeyiz... amacımız İtalyan İslamı'nı gerçekleştirmektir; bundan da maksadımız Müslümanların dinini değiştirmek değil, onların inançlarını rahatça yaşamalarına olanak sağlamak, Müslüman bir göçmenin dini özgürlüklerini ve geleneklerini sürdürürken, ülke anayasasını ve kanunları da ihlal etmemesidir" dedi.

İtalya'da (aynı uygulamayı yapan diğer Avrupa ülkelerinde ve ABD'de) demokrasiye, insan haklarına ve laikliğe aykırı olmayan başörtüsü Türkiye'de de aykırı olamaz.


16 Eylül 2005
Cuma
 
HAYRETTİN KARAMAN


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
Bilişim
| Dizi |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED