Dışişleri Bakanlığı Türkiye'nin insan hakları ihlalleri nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ndeki mahkumiyetlerinin artması üzerine harekete geçti. Dışişleri, "İnsan hakları uzman hukukçusu" alarak AİHM'deki davaların hazırlık ve savunma aşamasında daha ciddi ve etkin çalışma yaparak, Türkiye'nin insan hakları ihlallerinden dolayı cezalandırılmasını azaltmayı hedefliyor.

Yargıtay Başkanı Sami Selçuk'un Adli Yıl açılış konuşmasında gündeme getirdiği Türkiye'nin insan hakları ihlallerinden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde bir günde 11 davadan dolayı cezalandırılması hükümeti harekete geçirdi. Dışişleri Bakanlığı AİHM'deki davalarda Türkiye'nin kendisini yeterince savunamadığı ve tezlerini anlatamadığı görüşünden hareket davalarla ilgili hazırlık ve savunmaları güçlendirme kararı aldı. Dışişleri, bu kapsamda 'insan hakları uzman hukukçusu' alacak.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde Türkiye ile ilgili davaların hazırlık ve savunma aşamasında yer alacak hukukçuların, insan hakları, medeni hukuk, ceza hukuku ve devletler hukuku alında birikim sahibi ve çok iyi derecede Fransızca bilen kişiler olması gibi özellikler aranıyor. Sözleşmeli olarak çalıştırılacak hukukçular, AİHM'deki bireysel ve devlet başvurularını takibi amacıyla geçici olarak yurtdışında da görevlendirilecek.

AİHM'ye 3880 başvuru

Dışişleri Bakanlığı verilerine göre Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde Türkiye aleyhine 3880 başvuru yapıldı. Bu başvuruların 2250'sini Güney Kıbrıs'lı Rumlar'ın yaptığı başvurular oluşturuyor.

Türk vatandaşları tarafından AİHM'ye yapılan başvuruların büyük çoğunluğunu kamulaştırma bedellerinin geç ödenmesi, köy yakma ve boşaltma, işkence ve gözaltı süresinin uzunluğu, fail-i meçhul cinayetlerle düşünce ve ifade özgürlüğü ihlalleri oluşturuyor. AİHM'de yapılan başvurulardan 45'inde karar çıkarken Türkiye 41 kararda mahkum edilirken sadece 4 karar hükümet lehine sonuçlandı. Türkiye ifade özgürlüğünden 13, yaşam hakkını ihlalden 7, işkenceden 6, gözaltı süresinin uzunluğundan 4, ev ve köy yakmadan 3, adil yargılamadan 6 ve parti kapatmadan 2 ve mülkiyet hakkını ihlalden 1 defa mahkum oldu. Türkiye, hakkında sonuçlanan davalar neticesinde ağır tazminatlar ödemeye mahkum edildi.