Türkiye'nin birikimi... | ||
|
Türkiye'de ve dünyanın birçok köşesinde çocuklar yeni öğretim yılına büyük bir mutluluk ve heyecanla başladılar. Ancak Çeçenistan'dan İnguşistan'a kaçıp mülteci kamplarında susuz, elektriksiz ve yemeksiz yaşamak zorunda bırakılan çocuklar bu mutluluğu yaşayamadılar. İnguşistan'daki mülteci kamplarındaki çocukların dramını tesbit etmek amacıyla bölgeye giden İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden (Human Rights Watch) bir grup, hazırladığı raporda Çeçen çocukların yüz yüze bulundukları çetin yaşam koşullarını ortaya koydu. Kamplarda araştırma yapan grubun başkanı Peter Bokrat, kendisine yaklaşan zayıf küçük bir kızın utangaç bir eda ile kendisine bildiği bir- kaç İngilizce sözcük ile, "Hello, What is your name?" diye sorduğunu belirttti. Bokrat, kız çocuğuna birkaç İngilizce kaset verdiğini ve adı Meryem olan bu küçük kızın sabah erken saatlere kadar bu kasetleri dinlediğini anlattı.
'Putin'e söyleyin, çocukları öldürmesin'Bölgeyi terketmek üzere oldukları sırada, Meryem'in kendilerine Rusça bir mektup verdiğini söyleyen Bokrat, mektupta şunların yazılı olduğunu belirtti: "Okul yıllarım ne güzel başlardı. Ben okuluma gider ve en ön sıralarda otururdum. Okulda en çok sevdiğim dersler müzik ve İngilizce dersleri idi. Ama, savaş benim eğitimimi engelledi. Daha sonra İnguşistan'da mülteci olduk. Ben okulumu çok özlüyorum... Ne olursun Peter, Amerika'daki çocuklara ve dünya çocuklarına, Putin'e sivilleri, özellikle çocukları öldürmemesini ve savaşı durdurması için mektup yazmalarını söyle, olur mu?" Human Rights Watch'ın hazırladığı raporda, Çeçen savaşında ölenlerin çoğunun savunmasız durumda bulunan çocuklardan oluştuğu ve İnguşistan'da kamplarda yaşayan çocukların ise ölümün eşiğinde oldukları belirtiliyor.
Kâbus dolu gecelerÇocukların her uçak ve helikopter sesini işittiklerinde çığlıklar attıkları ve bazı çocukların ise ruh halinin bozulduğu kaydedilen raporda, hastanelerin ise ailesinin tamamını ya da anne babasından birini kaybetmiş yaralı çocuklar ile dolu olduğu açıklanıyor. Çocukların bazılarının gece-gündüz kaybetmiş oldukları anne ve babalarının isimlerini sayıkladıklarını belirten Bokrat, kamplardaki annelerin dramının ise daha vahim olduğunu söylüyor. Annelerin çoğu ya çocuklarının hepsini ya da birkaçını şehit vermiş.
Resimlerin ana teması savaş ve ölümÖte yandan, mülteci kamplarındaki bazı çocuklara resim çizdirdiklerini belirten Human Rights Watch yetkilileri, resimlerin ana temasının genellikle savaş sahneleri, sokak savaşı, kaos, ölüm ve yıkım dolu olduğunu kaydetti.
|
|
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi |
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|