Çivi başına bin teşekkür

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden arkadaşları ziyarete gittim geçenlerde. Daha binadan içeriye girmeden, belli bir mesafeden "harıl harıl" diye sesler duyuluyordu.

- Ne oluyor?
- Büyükşehir çalışıyor.
- İyi, iyi.
Hangi konuda çalıştıklarını merak ettim.
Gelen seslerden bunu anlamak mümkün değildi.
Başkan danışmanlarına sordum tabii.
Hangi konu sorusunu çok komik buldular.
O kadar çok konuda çalışmalar hızla sürüyor ki...
Son günlerde en çok metro üzerinde yoğunlaşmışlar.
Radyolarda, tv'lerde duyurular yapıldı zaten biliyorsunuz.
"Büyükşehir çalışıyor... Metro açılıyor..."
Sonunda asırlık rüya gerçek oldu.
Büyükşehir çalıştı... Metro açıldı.
Emeği geçenlere binlerce teşekkür.
İçlerinden birisi, sadece bir çivi bile çakmış olsa, çivi başına bin teşekkür.
Metro inşaatı boyunca, toplam kaç çivi çakıldığını bilmiyorum tabii.

Terslik olmalı

Yunanistan Genelkurmay Başkanı, NATO 2000 askerî turunda, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin icra ettiği tatbikatı "mükemmel" buldu.

Bu işte bir cinslik var ama... (Murat Kayacan)

Yorumsuz iki mektup

Biliyorsunuz, gelen övgü mektuplarına bu köşede yer vermiyoruz. Bugün de bir istisna söz konusu değil. Ancak içinde bir iki cümlelik de olsa iltifat bulunuyor. (O kadarını mazur görebilirsiniz.) 'Esas mevzu' başka. Okuyunca göreceksiniz. Bir öğrenci kardeşimiz şunları yazmış:

Mehmet Abi,

Ben Konya Selçuk Üniversitesi öğrencisiyim ya da ben öyle olduğumu zannediyorum. Çünkü şu an, dört yıldır emek verdiğim bu okulda kaçıncı sınıfta olduğumu bile bilmiyorum.

Tamam, kabul ediyorum, ben suçluyum (başörtümle okumakta diretiyorum.) İnanın, karşılaştığımız durumlar, maruz kaldığımız uygulamalar öyle komik ve saçma ki. Gerçi siz bunları zaten biliyorsunuz ama yine de ben sizinle, yaşadığım haksızlıkları paylaşmak istedim.

Keşke, size sadece yazılarınıza olan bağımlılığımdan bahsedebilseydim.

Şu kötü günlerde sizin yazılarınız, o kadar iyi oluyor ki bizim için.

Hayata 'Şekerlik' penceresinden bakmaya çalıştıkça, çok önem verdiğimiz bazı kavramların aslında gereksiz şeyler olduğunu düşünmeye başladık..

Gerçekten, şu hayatta öyle komik şeyler oluyor ki. Köşenize malzeme bulmak için hiç zorlanmadığınıza eminim.

İnşaallah yazılarınızla her zaman yanımızda olursunuz. Allah'a emanet olun.

Sevgili kardeşim,

Yazdıkların için teşekkür ederim.

Keşke elimden gelen bir şey olsaydı. Aynı durumda olan o kadar çok öğrenci var ki, içlerinden sadece birine bile bir faydam dokunamadığı için inan üzüntü duymaktayım. Yapabildiğim, sadece yazmak.

Bir de bütün gönlümle dua etsem, "Allah yardımını esirgemesin" desem, inanıyorum ki kabul olur.

Ayrıca şundan emin olmalıyız, her şeyde bir hayır vardır. Mutlaka vardır. Bizim şer bildiklerimizde bile. Allah'a emanet olasın.

Aman dikkat

Sabah gazetesinden Erbakan ile ilgili bir başlık: "Namazdan sonra limonlu çay içti"

Aman dikkat!..

Şimdi de çayları "limonlu ve limonsuz" diye ayırmaktan yargılamasınlar.

---

---

« Geri Dön