Merhaba

 
Bir gazetenin, 6 yıl önce yazdığı sunuş yazısını bugün de referans olarak verebilecek bir özgüvene sahip olması önemlidir.

HER SABAH TEKRARLANAN DOSTLUK

23 Ocak 1995... Yeni Şafak'ın, okuyucusuyla buluştuğu ilk gün.

Yeni Şafak, o gün, "Türkiye'nin Önü Aydınlık" manşetiyle çıkmıştı. Günün olaylarından birini manşete çıkarmak yerine, bir ümidi, bir özlemi dile getirmeye çalışmıştı.

Yeni Şafak'ın 6 yıl önce kendisine nasıl bir yol çizdiğini ve hangi özlemlerle yola çıktığını, 23 Ocak 1995'te 1. sayfadan yayımlanan sunuş yazısından da okuyabiliriz.

'TÜRKİYE'NİN BİRİKİMİ'

Yeni Şafak'ın 6 yıl önceki sunuş yazısı "Türkiye'nin Birikimi" başlığını taşıyor ve şöyle devam ediyordu:

"Bir şeylerin değişmesi gerekiyor. Türkiye, kendi iradesi dışında oluşturulmuş kalıplara artık sığmıyor. Siyasetten ekonomiye, kültürden dış politikaya kadar bütün alanlarda eski yapılar kirleniyor, zorlanıyor.

"Elbette bu değişimin bir istikameti de olması gerekiyor. Bu ülke insanının kimliğiyle, değerleriyle bağdaşmayan bir değişim, yeni bir yanlışa yönelmekten başka bir anlam ifade etmiyor.

"Bize göre Türkiye, 'Üç tarafı denizlerle çevrili bir kara parçası' değil. Tarihiyle, insanıyla, geleceğiyle, dostuyla, düşmanıyla Türkiye, bir birikimi ifade ediyor.

"Yeni Şafak, bu ülkenin 'doğru yönde' yenilenme talebini ve "Türkiye'nin Birikimi"ni yansıtmak amacıyla yola çıkıyor. Yeni ve temiz bir başlangıç olmak istiyor; hem Türkiye, hem dünya için.

Bir gazetenin, 6 yıl önce yazdığı sunuş yazısını bugün de referans olarak verebilecek bir özgüvene sahip olması önemlidir.

6 Yıl önce, "Türkiye, kendi iradesi dışında oluşturulmuş kalıplara artık sığmıyor" demiştik. Değişimin, "Bu ülke insanının kimliğiyle, değerleriyle bağdaşması gerektiğini" savunmuştuk.

Bu gerçeklere, bugün de, çizgimizin sıhhatine daha çok güvenerek sahip çıkıyoruz.

ÖNCE YENİ ŞAFAK'TA

Yeni Şafak, gazetelerin sahip olduğu imkanların birçoğundan mahrum olarak başlamıştı yayınına. Belki ilk defa bugün, bir editör yazısında gündeme geliyor: O günlerde, henüz ajans bağlantımız yapılmamış, telefonlarımız bağlanmamıştı.

Bugün, altı yıl öncesine göre çok daha iyi bir noktadayız. Bugün, okuyucu sayımız yüzbinlerle ifade ediliyor. Bugün, Türkiye'de dört merkezde basılıyoruz. Bugün, İstanbul baskımızı kendi tesislerimizde yapıyoruz. Bugün, Ankara'daki tesislerimizde baskı yapmaya hazırlanıyoruz.

Bugün, Türkiye'nin dörtbir yanında yüzlerce temsilcimiz, gazetemizin okuyucularımıza en iyi şekilde ulaşması için gece gündüz çalışıyor.

Gelişme, sadece sayılarda değil.

Yeni Şafak, haberleriyle de gündem belirliyor. Bir çok haber, Yeni Şafak'ın manşetlerinde, Yeni Şafak okuyucusu tarafından okunduktan sonra başka gazetelerin sayfalarına taşınıyor.

Yeni Şafak okuyucusu, Türkiye'de olup bitenleri, en iyi kendi gazetesinin, en iyi kendi yazarının değerlendirdiğinden kuşku duymuyor.

Yeni Şafak okuyucusu, kendi çizgisine de gazetesinin çizgisine de güveniyor.

Dün, birinci sayfamızda, sizleri 'ilk gün'ün heyecanı ve coşkusuyla selamlamıştık.

Bu selamı, aslında her sabah tekrarlıyoruz. Her sabah, aynı sevgiyle, aynı sıcaklıkla, aynı dostlukla, sizlerle konuşuyoruz.

Bu dostluğun bitmeyeceğine, gelecek altı yıllarda da bizimle olacağına inanıyoruz.