YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Kültür

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.


FRANSIZ ORYANTALİST MONCEAU'NUN 75 VE 700. YIL TESBİTİ

Cumhuriyet, Osmanlı ile buluşturulamadı

Türk tarihinin iki önemli dönüm noktası ard arda kutlandı geçen iki yıl içinde: Cumhuriyet'in 75'inci ve Osmanlı'nın 700. yıldönümü. "Türk Toplumunun Kültürel Entegrasyonu" projesi kapsamında bu iki kutlamaya ilişkin araştırmalar yapan Nicolas Monceau ile araştırmasının sonuçları üzerine konuştuk.

MEDA-Demokrasi Projesi'ne nasıl dahil oldunuz?

İstanbul'daki Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü ile Alman Şarkiyat Enstitüsü'nün ortak bir projesiydi bu. Bu araştırma konusu bana teklif edildi. Cumhuriyet'in 75. yıl ve Osmanlı Devleti'nin 700. yıl kutlamaları üzerine çalıştım.

Nasıl bir yöntem izlediniz?

Karşılaştırmalı bir araştırma yapmayı amaçladım. Aslında iki konu arasında çok yakınlık var. Cumhuriyet'in 75. yılı ve Osmanlı Devletinin 700. kuruluş yıldönümünde önde gelen faaliyetleri düzenleyen aktörleri, faaliyetlerin sayısı ve türünü inceledim, bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle görüştüm. Proje kapsamında özellikle sivil toplum kuruluşlarının (STK) etkinliklerini incelemek istiyorduk. Cumhuriyet'in 75. yılında Tarih Vakfı, Yapı Kredi Kültür Merkezi, İstanbul Kültür Sanat Vakfı'na bağlı olan Kültür Girişimi ve TÜRSAK Vakfı; Osmanlı Devleti kutlamalarında ise (bir STK olmayan) IRCICA, Yapı Kredi Kültür Merkezi, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı ve İslami İlimler Araştırma Vakfı'nın başlıca faaliyetlerini izledim.

Bu iki yıl dönümünün Cumhuriyet ve Osmanlı'nın barışması için iyi bir fırsat olduğu söyleniyordu. Siz bu etkinlikleri takip ederken sivil toplum örgütlerinin 75 ve 700. yıl kutlamalarında barıştırma çabası içine girdiklerine dair bir izlenim edindiniz mi?

İki genel gözlem yapacağım. Yapı Kredi Kültür Merkezi dışında, bu iki yıldönümü etkinliklerini düzenleyen STK'lar aynı kurumlar değil. İkinci olarak da, bu kurumlar hangi tarihi olaya daha sıcak bakıyorlarsa, o konu üzerinde çalıştılar. O yüzden pek fazla buluşma noktası görmüyorum. Sadece bu iki yıldönümü boyunca bazı ortak kavramlar kullanıldı. Özellikle ortak bir "sorumluluk" ve bir tür "tarih bilinci" kavramı bazı etkinliklerde dile getirildi.

Kutlamalarda buluşma noktası görmüyorum, dediniz. Açar mısınız?

Evet, barıştırma için iyi bir fırsat olabilirdi ama olmadı. Zaten barıştırma sözkonusu değildi. Bu kutlamalarda buluşma noktaları pek yoktu, çünkü bu iki yıldönümünün hedef ve yaklaşımları farklı idi bence. Kutlamalara siyasal açıdan bakınca, 75. yıl etkinlikleri bugünkü siyasal rejimin bilançosunu çıkararak hem rejime sahip çıkmayı hem de onu meşrulaştırmayı hedefliyor. Cumhuriyet bilançosu bu çerçevede tartışıldı ama her zaman olumlu bir yaklaşımla. Diğer yandan, 700. yıl etkinlikleri Osmanlı siyasal rejiminin geçerliliğini ya da modernliğini bugünkü Türkiye içinden tartışmayı hedefliyor. Bu nedenle 700. yıl ve 75. yıl kutlamalarının önde gelen temaları da aynı değildi. 75. yıl kutlamalarında, bütün etkinlikler batılılaşmaya bağlı olan modernleşme ya da çağdaşlaşma süreci eksen alınarak yapıldı. Bu süreç, "yurttaş kimliği" denen yeni bir kimliğin oluşmasında önemli bir rol oynuyor. 700. yıl kutlamalarında ise Osmanlı'nın kültür ve bilim mirası ile evrensel değerler yaratan sosyal ve siyasal modeli konu edildi. Aynı zamanda Osmanlı, ulusal kimliğin bir parçası olarak bilimsel toplantılarda gündeme getirilip tartışıldı. Aslında cumhuriyetin temaları birer tartışma konusu değildi çünkü bu sorunlar üzerinde genel bir uzlaşma var. Osmanlı Devleti yıldönümünde ise özellikle toplantılarda ya da dergilerde daha çok tartışma yapıldı. Osmanlı'nın mirası daha çok tartışma konusu.

700. yıl kutlamalarında öne çıkan eğilim neydi size göre?

Bazı yönelimler vardı. Bunlardan biri kültürel mirastan yararlanma. Bu alanda Kültür Bakanlığı ya da Yapı Kredi Kültür Merkezi'nde kültürel miras açısından bir buluşma noktası gündeme getirildi. IRCICA, İslami İlim ve Araştırmalar Vakfı ya da Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı gibi diğer kurumlarda siyasal ve sosyal yapı ele alındı. Osmanlı İmparatorluğunun siyasal ve sosyal modelinde varolan bazı değerler ön plana çıkarıldı. Bu kurumlar tarafından özellikle adalet, özgürlük, tolerans gibi bugünkü evrensel boyutlara ulaşan değerler gündeme getirildi.

Devletin bu kutlamalara yaklaşımı nasıldı?

Kültür politikası açısından Cumhuriyet ve Osmanlı Devleti'nin yıldönümleri arasında farklılık vardı. Özellikle Kültür Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı 700. yılda hem yurtiçinde hem de yurtdışında etkinlikler yaptı ve yapacak. 700. yılla ilgili faaliyetler özellikle yurtdışında daha etkili oldu. Geçen yaz Paris'teki Versailles Sarayı'nda "Osmanlı Sarayı'nın Hazineleri" adlı bir sergi Kültür Bakanlığı tarafından yapıldı. Amerika'da ve bazı Avrupa ülkelerinde de önemli sergiler açıldı.

Yurtiçinde teğet geçilen kutlamalara neden yurtdışında bu kadar ağırlık verildi sizce ?

Osmanlı Devleti'nin 700. yıl kutlamaları Türkiye'nin dış politikasının bir parçası olarak kullanılıyor. Yurtdışında Cumhuriyet'in 75. yılıyla ilgili pek etkinlik olmadı. Çünkü Cumhuriyet'in kuruluşu bir "iç olay" olarak görülüyor. Ama 700. yılla ilgili dış basında yurtdışında yapılan etkinliklerle ilgili makaleler, röportajlar yayınlandı. Avrupa Birliği ve Türkiye arasında yakınlaşma sürecinde medeniyet açısından Osmanlı kültürü prestij sağladı. Bu çerçevede devlet, özellikle Batıdaki Osmanlı-Türk imajını düzeltmek amacıyla Osmanlı ihtişamını sergileme yoluna gidiyor. Mesela Kültür Bakanlığı'nın internet sayfasında Fatih'in fermanı insan hakları metinlerinin öncüsü olarak sunuluyor.

Araştırmanızın sonuç bölümünde hangi tespitlere yer verdiniz?

Türkiye Cumhuriyeti devleti 75. yıl kutlamalarında bir sivil toplum kuruluşunu görevlendirdi. Bu vakıf devletten ve bazı sponsorlardan finansal destek almasına rağmen daha bağımsız bir şekilde etkinlikler yapılacağı açıklandı.

Tarih Vakfı 75. yıl kutlamalarında ideolojik olarak da devletten bağımsız mıydı?

Pek değil. Aslında farklı yaklaşımlarla fakat aynı hedefe yönelik etkinlikler düzenledi. Kurumsal olarak bakış açısı aynıydı. Sivil inisiyatif tarafından yapılan 75. yıl kutlamaları devlete paralel bir bakış açısıyla yapıldı. Bazı gözlemciler Türkiye Cumhuriyeti'nin 75. kuruluş yıldönümünün kutlanmasına biraz şaşırdı. Böyle bir gereklilik olup olmadığı merak edildi. Bunu Türkiye'nin siyasal durumuyla açıklamaya çalıştılar. 28 Şubat sürecinden sonra Cumhuriyet'in temellerini güçlendirmek için daha belirgin bir kaygı ortaya çıktı. Kutlamalar böyle bir ortamda değerlendirildi. Bunun yanısıra çalışmamın sonuç bölümünde 75. yıl ve 700 yıl kutlamaları arasında bazı çelişkileri açıklıyorum. 700 yıl kutlamaları da yurtiçinden çok yurtdışında Türkiye'nin dış politikası açısından prestij sağlamak amacıyla kullanıldı. Çünkü 700. yıl evrensel değerleri içinde barındıran bir tarihi olay olarak sunuldu. Ama Cumhuriyet süreci özelikle yurtdışında batının kültürel bir röprödüksiyonu gibi algılanabilir ve bu çerçevede yabancı gözler için çok da etkileyici olmayabilir. Kültür ve medeniyet açısından tabii ki Osmanlı daha zengin.


NICOLAS MONCEAU KİMDİR?

Nicolas Monceau, Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü'nde üç yıl araştırmacı olarak çalıştı. Siyasal Bilgiler mezunu. Tarih eğitimi aldı. Paris'te Türk dili ve Türk kültürü okudu. Dört senedir İstanbul'a gelip gidiyor. Avrupa Komisyonu'nun "MEDA-Demokrasi" adlı bir programı tarafından desteklenen "Türk Toplumunun Kültürel Entegrasyonu" Projesi kapsamında 75. ve 700. yıl kutlamaları ile ilgili bir araştırma yaptı. Halen Türkiye'deki kültür politikaları konusunda doktora tezi hazırlıyor.

Gülcan TEZCAN


Kağıda basmak için tıklayın.


Tekno-Türküler

İnsanca Bir Dünya
ödüle layık görüldü

KARAMAN- İnsan Haklarİ Evrensel Bildirgesi'nin 50.yıldönümü nedeniyle, hükümlü ve tutuklular arasİnda düzenlenen kompozisyon yarışmasında ikinci olan hükümlü polis Cahit Bölükbaşıoğlu, ödülünü, insan haklarından sorumlu Devlet Bakanİ Mehmet Ali Ürtem Çelik adına törene katılan, Adalet Bakanlığı Eğitim Dairesi Başkanlığı Hukuk Müşaviri Hakim Özcan Avcı'nİn elinden aldı. Kapalı cezaevindeki törende, Karaman Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Yiğit, Türkiye genelinde düzenlenen kompozisyon yarışmasında birinciliğe layık eser bulunamadığı için, ikinciliğe layık görülen polis mahkum Cahit Bölükbaşıoğlu'nu tebrik etti.
TBMM'den Osmanlı albümü
ANKARA- Türkiye Büyük Millet Meclisi, Osmanlı döneminde Balkanlar'da yapılan Türk kültürü eserlerinin bir albümde toplayarak yayınlayacak. TBMM Başkanlık Divanı'nın, dün yaptığı toplantıda aldığı bu kararı TBMM Genel Sekreteri Vahit Erdem açıkladı. Erdem, Balkanlar'daki önemli Türk kültür varlıklarının bir albümde toplanması konusunda, ODTÜ'den iki öğretim görevlisinin teklif verdiğini, Başkanlık Divanı toplantısında bu teklifin kabul edildiğini bildirdi.


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV


Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED
Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...