Prof. Dr. Fehmi Üçışık'ın, Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) götürmeye hazırlandığı asgari ücret, adeta devletin kasası gibi çalışıyor. Ayda eline 80 milyon lira geçen asgari ücretli, devlete her ay 11 milyon lira gelir vergisi, 658 bin lira da damga vergisi ödüyor. Asgari ücretli, bugünkü rakamlarla devlete yılda 140 milyon liralık vergi ödeyecek.

Yolunacak kaz gibi görünüyor

Her iktidara gelen hükümetin, "Asgari ücret vergi dışı bırakılacak" sözüne rağmen, asgari ücretli, Maliye Bakanlığı'nın "kümesteki kazları" olmaya devam ediyor. Maliye Bakanlığı'nın verilerine göre, 1 Ocak'tan itibaren yürürlüğe giren 80 milyon liralık zamlı asgari ücretten, devlet 11 milyon 22 bin lira gelir ve 658 bin lira da damga vergisini peşin olarak tahsil ediyor. Bugünkü vergi oranları ile, bir asgari ücretli, devlete yılda yaklaşık 140 milyon liralık vergi ödemiş olacak. Maliye Bakanlığı, 2000 yılında 5 milyon asgari ücretliden ise 500 trilyon liranın üzerinde gelir elde etmeyi bekliyor.

Kayıtlı işçi çalıştıran işveren de cezalandırılıyor

Devlet, 80 milyon liralık asgari ücretten, damga ve gelir vergisinin dışında, her ay 15 milyon 372 bin lira SSK primi, 2 milyon 96 bin lira tasarrufa teşvik kesintisi de uyguluyor. Devlet, yine 80 milyon liralık asgari ücretten, işverenden de 23 milyon 400 bin lira SSK primi, 3 milyon 294 bin lira tasarruffa teşvik kesintisi ve 1 milyon 428 bin lira da SSK Taban Ücret Farkı tahsil ediyor. Yıllardır kayıtdışı ekonominin önüne geçmeye çalışan devlet, asgari ücretli çalıştıran işvereni de adeta cezalandırıyor. Bugünkü rakamlarla, bir asgari ücretli işçi, işverene yaklaşık 137 milyon liraya mal oluyor. 137 milyon liralık maliyeten, asgari ücretlinin eline ise sadece 80 milyon lira geçiyor. Bir ay çalışarak, açlık sınırının altında bir ücret elde eden asgari ücretli, devlete ayda vergi, SSK primi ve tasarruf kesintisi olarak yaklaşık 57 milyon 371 bin lira kazandırıyor.