T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

G Ü N D E M

Yaza çıkmaları zor

UNICEF'e göre on binlerce Afgan çocuk bu kışı çıkaramayacak. 7,5 milyon Afganı açlıktan ölme tehlikesiyle karşı karşıya getiren sefalet, bir savaşın çıkmasıyla daha da büyüyecek.

Geçtiğimiz Şubat ayında Birleşmiş Milletler (BM) bu kış Afganistan'da 7,5 milyon kişinin açlıkla karşı karşıya kalacağını açıklamıştı. O günden bu yana savaş korkusu, uluslararası yardım çabalarının azalması ve inanılmaz şekilde büyüyen mülteci krizinden dolayı durum iyice kötüleşti. BM, Afganistan'ı "dünyadaki en kötü insani kriz" bölgesi olarak ilan etti. 7,5 milyon Afgan'ı, açlıktan ölme tehlikesiyle karşı karşıya getiren kriz, bir savaşın çıkmasıyla daha da büyüyecek.

Kar, dağları ve geçitleri örttüğünde ve Afganistan'daki yüzlerce hatta binlerce insanın savaş yüzünden yerleşmek zorunda kaldığı derme-çatma çadır kamplarını kapladığında, bu insanların acıları daha da artacak. Felaketin asıl korkunç yüzü, ise Afganistan'ın sınırları içindeki dağ köylerinde kendini gösteriyor. Köylülere hiçbir yiyecek yardımı yapılmıyor; ne uluslararası konvoylar ne de BM çalışanları ulaşılması zor bu bölgelere gelebiliyor. Bu da, Afganistan'da neden dört çocuktan birinin beş yaşına gelmeden öldüğünü, ülkenin neden dünyada ikinci en düşük ortalama yaşam süresine sahip olduğunu (46) ve UNESCO'ya göre, neden 26 milyonluk bir nüfusta, çocukların % 40'ının kötü beslendiğini anlamamıza yardımcı oluyor. Bu arada Birleşik Arap Emirlikleri, 40 bin Afgan mülteciye gıda ve barınak yardımı yapacağını belirtti.

O KADAR ÇOK ÇOCUK ÖLDÜ Kİ

Kabil'in 100 km kadar kuzeybatısındaki bir dağ yamacında, çamurlu zeminin üstündeki pis bir yatakta yatan Şirin, açlıktan ölmek üzere. Vücudu sürekli su kaybediyor, altı aydır dizanteriyle boğuşuyor ve devamlı kusuyor. Şirin, Afganistan'da patlak veren insanlık trajedisinden bir insan yüzü. Şirin, rahatça kurtarılabilir. 2 Amerikan doları, Şirin'e ihtiyacı olan tedaviyi sağlayabilir, ama yok. Şirin'in 15 yaşındaki amcası Esef, "Bu köyde o kadar çok çocuk öldü ki, artık sayısını unuttuk" diyor. Şirin'in annesi Zergül ise çocuğunu iyileştirebilmek amacıyla, ailenin kış için depoladığı kuru dutları satmış ve komşularından da bir miktar borç almış. Ama bu yeterli olmamış. Bir mucize olmazsa, Şirin'in, yaşıtlarının çoğu gibi, sadece birkaç ayı var...

Çekirge ve otla besleniyorlar

En kuzeyde ise insanların acı otlar ve çekirge yiyerek hayatta kalmaya çalıştığı ve çocukların günlerce aileleriye birlikte yiyecek aramak için yürüdükten sonra öldükleri belirtiliyor.



3 Ekim 2001
Çarşamba
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED