Ne diyebiliriz ki?..

Bazan, kelimeler de kifayetsiz kalıyor..

ANAP'ta, "Artık bu iş bitmiştir.. Değişim şarttır" diyen ve birer birer istifa etmeye başlayan milletvekilleri için, Mesut Yılmaz'ın dediklerini duydunuz mu?

-Arkadaşlarımız yanlış yapmışlardır.. Türkiye'nin bugünkü ortamında, kimsenin kendi kişisel meselelerini, ülke meseleleri gibi takdim etmeye hakkı yoktur..

Böyle demiş Mesut Yılmaz..

Hani Namık Kemal'in, edebiyat derslerinde de ezberletilen bir dizesi vardır..

"Bais-i şekva hüzn-ü umidir Kemal

Kendi derdim billah gelmez yâdıma.."

Adamlar "deniz bitti" diyor..

Mesut Efendi, "bunlar kişisel meseleleri ile uğraşıyor" diye bakıyor olaya..

Kırmızı plakalı araçtan inse.. Korumalarını bıraksa.. Özel uçaklarla dolaşmasa..

Bir esnafın arasına girse tek başına..

"Kişisel mesele"nin ne olduğunu çok iyi anlardı..

Ah bu ANAP'ın Kongre delegeleri..

Lütfullah Kayalar'ı seçselerdi, güzelim ANAP'ın yok oluşunu durdurabilirlerdi..

Ya Ecevit'e ne demeli?..

Ayağını sürüyerek, "Bize karşı komplolar var" diye yorumluyor çıkan hoşnutsuz sesleri..

Yahu.. Türkiye'nin en büyük şirketleri küçüldü, hisse senetleri tuvalet kağıdından daha ucuza gidiyor..

İşte rakam ortada..

1999 yılında İKMB'de işlem gören hisse senetlerinin değeri 114 milyar dolardı..

2001 yılının ekim ayında, bu rakam 25 milyar dolara indi..

Dahası var mı?

Koç da, Sabancı da, Aydın Doğan da, Eczacıbaşı da, servetlerinin önemli bölümünü, "kendi ellerinde olmayan nedenlerle" kaybettiler..

Eğer Ecevit ve yoldaşları, kasımda ilk kriz patlak verince, Demirbank'ı yaşatabilselerdi.. Arkasından, şubata kadar, yani ikinci krize kadar beklemeyip, kur ayarlamaları yapsalardı, Türk ekonomisi dibe vurmazdı..

Daha önce de, bankaların hortumlanmasına seyirci kalmasalardı.. Bugün İMF zoru ile yapılan kamu bankalarına dönük operasyonları, iktidar oldukları gün yapsalardı..

Daha da önce, Mesut Yılmaz "özelleştirme yapıyorum" diye, Türkbank skandalına sebep olmasaydı.. Korkmaz Yiğit'i medya patronu yapmak için, siyaseti de, idareyi de, medyayı da, özelleştirmeyi de, kendisine benzetmeseydi..

Bu noktalara gelir miydik?..

Ecevit'e bakın..

-Zaten bizi devirmek için komplolar var, diyor..

Ne diyebiliriz ki?..

Kelimeler kifayetsiz kalıyor gerçekten..

Ecevit 15 gün susup, hiç televizyonda görünmese, milletin morali düzelecek..

Bütün dünyada olağanüstü hal ve yasaklar var şu anda..

Ecevit'in, Başbakanlık merdivenlerinden çıkış görüntülerinin gösterilmesi, yasaklansa mesela..

Devlet Bahçeli için birşey diyemiyoruz..

Görünse de olur, görünmese de..

Hani, kaç-göç döneminde, Nasreddin Hoca, yaşlı ve pek güzel olmayan bir hanımla evlenmiş..

Kadın düğün gecesi Hoca'ya sormuş..

-Kime görüneyim, kime görünmeyeyim?

Hoca kadıncağıza şöyle bir bakmış..

-Bana görünme, kime görünürsen görün, demiş..

İşte öyle bir durum var..

Tamam.. Madem kaderimiz bu.. Otursunlar iktidar koltuklarında..

Ama bize görünmesinler..

Kendi aralarında birbirlerine görünsünler.. Yüksek sesle konuşmasınlar bir de..

ŞAKA

Bizi ne sanıyor?

Suudi Arabistan İçişleri Bakanı Prens Nayif, Türkiye'de aile adı "Ladin" olan biri ihtiyaten gözaltına alınınca, demeç vermiş..

-Usame'nin terörist eylemlerinden bütün akrabaları sorumlu tutulamaz, demiş..

Hadi canım sen de..

Biz ihtiyaten "Ladin ağaçları"nı bile gözaltına alabiliriz..

Manolya, çınar, akasya, meşe ve gürgen, Usame'nin aile adının sadece "Ladin" olmasına şükretsinler..

EKONOMİ

İflassız kapitalizm olamaz!..

İflası olmayan kapitalizm, cehennemi olmayan Katoliklik gibidir..

Bir terörist saldırı, Batı ekonomilerini öylesine sarstı ki, vazgeçilmez gibi görünen şirketler, markalar bile yok oluyor..

Dün, Amerika'nın en eski dergilerinden biri olan "Mademoiselle" 66 yıllık yayın hayatına son verdi..

"Conde Nast" yayıncılık şirketine ait olan bu derginin, 1,1 milyon abonesi var. Ama ilan sayfaları, yüzde 18 oranında azalınca, 66 yıllık dergi, kapanıverdi..

Ya "Swissair"e ne demeli?

Dünya sivil havacılığında, iyi yönetimin ve kalitenin simgesidir "Swissair"..

Ama şu anda akaryakıt şirketlerine olan borçlarını ve de Sabena'nın yüzde 49'unun alım parasını ödeyemediği için, dün bütün

uçuşlarını durdurdu..

Ekonomi böylesine insafsız bir olay..

Eğer "ciro" ile "kârlılık" kavramlarını karıştırırsanız ve olası krizlere hep açık pozisyonda yakalanırsanız, batmanız kaçınılmazdır..

Tabiî Türkiye'de durum farklı..

Ankara'da güvendiğiniz adamlar varsa onlar sizi ayakta tutar ve böylecei tüm Türk ekonomisi iflas eder.

MEHMET BARLAS

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu