T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Zor sorular: ANAP'ta neler oluyor, neler olacak?

ANAP'ta neler oluyor? Bu soruya bir adım sonrasının da hesaba katıp tatmin edici bir cevap verebilmek; partiden istifa edenler için de, ANAP yöneticileri için de mümkün değil. Fotoğrafın tamamını kimse göremiyor. Tıpkı, siyasetin bundan sonra izleyeceği istikametin görülememesi gibi. İktidar partileri karmakarışık, muhalefet partileri baskı altında....bugünlerde kulislerde adeta sloganlaşan şu cümle herşeyi özetliyor: "Ortalık analiz yapılamayacak kadar karışık."

Dün, bu karışıklığın en önemli kanadı olan ANAP'ın nabzını tutmaya çalıştım. Bir zamanların cazibe merkezi ANAP'ta yolun sonuna mı gelindi? Yoksa bütün partilerde yaşanabilecek türden kongre sonrası rahatsızlıklar mı yaşanıyor? Galiba birincisi ve galiba işler sadece bu kadarla da sınırlı değil...

"Umudum olsa ayrılmazdım"

Fitili ateşleyen ilk kıvılcım Eyüp Aşık'ın istifasıydı. Bir hafta öncesine kadar ANAP'ın en önemli isimlerinden birisi olan Aşık artık partide değil. Aşık'a istifa gerekçesini detaylandırmadığını hatırlatıyorum, "gerek yok ki..." diyor. "Türkiye'nin içinde bulunduğu bunalım ve hükümetin sorunları çözebilmesinin imkansız olduğunun görülmesi, herşeyi ifade etmeye yetiyor. Umutsuzluk ülkeyi bir uçtan bir uca kuşatmış durumda."

Aşık, "Bu dönem, yani 21. Dönem Meclis'i artık öldü-bitti" diyor. "Meclis'ten yeni bir hükümet çıkarmaya çalışmak anlamsız. Bundan sonra sadece bir seçim hükümeti düşünülebilir" önerisinde bulunuyor.

Peki, bütün bunları istifadan önce Mesut Yılmaz'la görüşmüş müydü? Ya da işlerin bu hükümetle sürdürülemeyeceğini parti içinde dillendirip ANAP'ın hükümetten çekilmesini istemiş miydi?

"Mesut beyle son üç sene içinde en az 20 kez görüştüm. Her seferinde, "tamam, yapacağız" dedi, hiçbir şey olmadı. Bu saatten sonra ANAP'ta dirilme umudu görmüyorum. Görsem kalırdım zaten..."

Batan gemi psikolojisi

İşte bu son iki cümle ANAP'ın karşı karşıya bulunduğu sorunun en dramatik ifadesi. Parlak bir Turizm Bakanlığı kariyerinin ardından partide ikinci adamlık anlamına gelen Genel Başkanvekilliği koltuğuna oturur oturmaz kucağında ateşten toplar bulan Erkan Mumcu da benzer şeyler söylüyor:

"İstifalar, ANAP'ı batan gemi psikolojisi içinde gösteriyor" diyor. Mumcu'ya göre, "Ayrılmanın iki yolu var. Biri helalleşerek diğeri de 'öküz öldü ortaklık bozuldu' şeklinde. Kamuoyu, Başbakanlık dahil her türlü görevi ANAP'ta bulanların istifalarını saygıyla karşılamaz."

Peki ANAP, Eyüp Aşık, Süha Tanık ya da henüz istifa etmemiş isimlerin eleştirilerini saygıyla karşıladı mı? Mumcu, bu soruyu "İstifa öncesinde Aşık'la görüştüm. Hem istifaya hem de kararını değiştirmemeye kararlıydı. Partiyle iletişiminin koptuğunu düşünüyordu.

Ama, İşlerin düzelemeyeceğine inanmak bir istifa gerekçesi değildir. Önce, hükümetten ayrılmayı partinin yetkili kurullarına bir öneri olarak getirmeleri gerekirdi..." şeklinde cevaplıyor.

İstifaların arkası gelecek

Bütün bunlar olurken partisi tarihinin en sıkıntılı dönemini yaşayan Yılmaz'ın tavrı ne? Mumcu'ya göre "pozitif." Yılmaz'ın istifalara karşı duyarsız kaldığı eleştirisini de reddediyor. "Mesut bey yapıcı bir tutum içinde. Abant'ta yapılacak toplantıdan çıkacak kararları, partinin uygulayacağı bir siyaset belgesi olarak kabul etmeyi taahhüt etti" diyor.

ANAP'ta, olup bitenler kadar önemli ve can alıcı olan soru şudur: İstifalar, bundan sonra da devam edecek mi?

Aşık, kamuoyunda zikredilen ve herbiri partinin sembolü sayılan isimlerin istifasını, çok yüksek bir ihtimal olarak görüyor. Hatta, iktidardaki diğer partilerden de bu kervana katılacak isimlerin olduğunu söylüyor. Mumcu da istifaların artacağı ihtimalini gizlemiyor:

"Sayının artacağı yönünde duyumlarımız var. Ayrıca, bir-iki ismin kendi kararlarını gruptaki bazı arkadaşlarımıza da benimsetmeye çalıştıklarını görüyoruz" diyor. Bu ifade, ANAP'ta kazanların iyiden iyiye kaynadığının habercisidir.

Bir iktidar partisinde ısının yükselmesi de her şeyden önce ülkenin seçime yaklaştığına delalet eder. Bunu sanırım, ANAP'tan ayrılanlar da görüyorlar.


3 Ekim 2001
Çarşamba
 
MUSTAFA KARAALİOĞLU


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED