Gazeteniz 11 Ağustos 2002 günlü 2755'inci sayısının 1'inci sahifesinde "Aslıtürk'lere enişte kıyağı", 5'inci sahifesinde de "Kayınbirader kıyağı" başlıkları altında bir yazı yayımlanmıştır. Yazınızda bahis konusu edilen 306 sıra sayılı Vergi Usul Kanunu tebliğinde, işbu tebliğin çıkarılış amacı "Bakanlığımıza intikal eden olaylardan yapılan incelemeler sonucu sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullandığı tesbit edilen mükellefler için kasıt unsurunun araştırılıp araştırılmayacağı, bu belgeleri bilmeden kullandığı belirlenenler hakkında vergi suçu raporları düzenlenip düzenlenmeyeceği hususlarında duraksamaya düşüldüğü anlaşılmış ve aşağıdaki açıklamaların yapılmasına gerek duyulmuştur" şeklinde açıklanmıştır. Görüldüğü üzere, bu tebliğin tek ve gerçek amacı, iddia edildiği üzere belirli kişi ve kişileri soruşturmadan kurtarmak değil, uygulamada ortaya çıkan duraksamanın giderilmesidir. Nitekim maliye müfettişlerince yazılan raporlar ile böyle bir düzenlemenin yapılması ısrarla talep edilmiştir. Bilindiği üzere bir tebliğ ile mevcut yasal bir düzenlemenin değiştirilmesi ve bunun hukuki sonuçlarının ortadan kaldırılması mümkün değildir. Bu tebliğde, Vergi Usul Kanunu'nun 359'uncu maddesinde öngörülen suçun oluşması için kasdın varlığının aranması gerektiği açıkça vurgulanmıştır. Kaldı ki bu tebliğ, sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyenleri kesinlikle kapsamamaktadır. Diğer taraftan yazıda sözü edilen şahsın inceleme konusu işlemleri 1995, 1996, 1997 ve 1998 yıllarını kapsamakta yani mezkur işlemler, Vergi Usul Kanunu 359'uncu maddesinde uygulamada duraksamalara neden olan 4369 sayılı Kanun ile 01.01.1999 tarihi itibariyle yapılan değişiklikten öncesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle de mezkur şahsın gerek yasa, gerek tebliğ ile yapılan düzenlemeler ile ilişkilendirilmesi de mümkün bulunmamaktadır. Adı geçen hakkındaki incelemeye 07.07.1998 tarihinde yapılan arama ile başlanılmış, başlangıçta iki hesap uzmanından oluşan ekip, 2000 yılından itibaren takviye edilerek on hesap uzmanına çıkarılmıştır. Bugüne kadar Kurumlar Vergisi, Gelir Vergisi, Katma Değer Vergisi ve vergi suçu olmak üzere 566 adet rapor düzenlemiş ve gerekli işlemlerin yapılması için vergi dairelerine Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlıklarına ve Cumhuriyet Başsavcılıklarına intikal ettirilmiş olup incelemeler halen devam etmektedir.

Kişilik haklarımın hukuka aykırı olarak ihlal edildiği sözkonusu yazınızın Basın Meslek İlkelerine de aykırı olduğu bir gerçektir. İşbu cevap ve düzeltme yazımın 5680 sayılı Basın Kanunu'nun değişik 19'uncu maddesi hükmü uyarınca gazetenizde aynen ve tamamen yayımlanmasını rica ederim.
Saygılarımla, Sümer Oral Maliye Bakanı