T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

S P O R

ASLINDA İŞİMİZ FUTBOL

Gerçek bu... Futbolumuzun nerelerden nereye geldiğini, "herkesten daha iyi biz biliriz" diyenler aramızda çokça ya.. Haksız da olsak inatlaşırız ya.. Peki Süreyya Ayhan kim? "Spor yazarıyım" diyen kaç kişi biliyordu, Süreyya'nın Avrupa Şampiyonu olmadan ne yaptığını? Tısss cevap yok.

Başlarken, futbol adına umut dolu, sevgi dolu, sevinçleri anlatan cümleleri bulmakta zorlandım yine. Diyeceksiniz ki, "Galatasarayla başla, bulursun..." Elbette, mutluluklar adına bugüne kadar kimi yazdığımızı sanıyordunuz. Ama Süper Lig'in tek takımı Galatasaray değil. Üstelik Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor olmadan Galatasaray olur mu?. Bir de Süreyya Ayhan var. Karşı sayfada göreceksiniz. Başlarken öğrenmekten çok eleştirmeyi sevenlere bir pas atmak istedim başlığın altında bizimkilere. İsteyen alsın ağlara göndersin, isteyen kaleciye teslim etsin sayfalarında, ekranlarında, mikrofonlarında diye.

GALATASARAY VE TERİM

Evet, tabii ki, Galatasaray Süper Lig'e en iyi başlayan takım. Transferleri yerli yerine oturmuş, oyun mantığından ödün vermeyen. Ve futbolu adam gibi oynayan bir takım. Fatih Terim gibi kendisini kanıtlamış bir hocanın başında olduğu takımın, başka türlü oynaması da zaten mümkün değil. Yaptığı işe saygım sonsuz. Bu takıma Avrupa'nın en pahalı, en büyük yıldızını da getirseniz, yedek kalması olası. Çünkü Galatasaray'ın benimsediği bir oyun şablonu var. Sistemin oturması yıllar almış. Şimdi bu sistemi değiştirmeye, ya da bozmaya kim cüret edebilir. Buna teşebbüs etse Fatih Terim izin verir mi?. Elbette vermez... O zaman Galatasaray bu konuda daha yolun yarısına bile gelememiş takımlardan elbette önde olacak. Arada sırada teker patlayabilir. Ama arabanın markası aynı ve kimse değiştiremez artık. Figo'yu da alsa, Ronaldo'yu, Zidane'ı da getirse, çaresi yok, sistemin askeri olacaklar. Bu böyle biline.

FENERBAHÇE VE LORANT

Elim yazmaya varmıyor. Çünkü Feyenoord ile kader maçları var. "İyi tarafından alayım" diyorum, göremiyorum. Renklerine gönül veren taraftarlarını düşünüyorum, içim sızlıyor. Ama oynadığı oyuna bakıyorum öfkeleniyorum. Verilen onca paraya bu futbol mu oynanır?..

Hadi futboldan geçtim, iyi sonuca da razıyım. Ama o da yok. İddia ediyorum, teker teker hepsi birer takım. Yani her futbolcuya verilen parayla bir takım kurulur. Bakıyorum, dünyada çalım atamayacağı adam yok, ama Yusuf kenarda. Liglerin en sağlam basan, sert ve düzgün şut atan adamı Ceyhun kenarda. Cem, Ali Güneş, Oktay, Mustafa Doğan kenarda.

Üfff.. İçim karardı yine. Bu Lorant kıymet bilmiyor be birader. Kim ne derse desin oynatmasını da bilmiyor. Hangi hocanın elinde böyle bir kadro var? Ama, suç onda değil. Getirip bu takımın başına koyanda. Sayın Başkan, yoksa gerçekten inanıyor musunuz bu Alman'a. Görmüyor musunuz olmuyor işte. Tamam, başka Fatih Terim yok ama, hiç olmazsa O'nunla yarışacak kalitede başka birini de mi bulamadınız. Şu futbolcuları takım gibi oynatacak birini mesela. Sözünü dinletecek, iyi motive edecek, futbolun temel felsefesini anlatacak, her futbolcunun saygı duyacağı birini... Açıkcası, sizi bilmem ama, ben 3 hafta daha dayanırım. Ondan sonra benden paso.

BEŞİKTAŞ VE LUCESCU

Rumen Hoca'nın Beşiktaş'a faydalı olacağına ilk inananlardan biri bendim. Yeni Şafak'ı okuyan, arşivleyen okurlarımızdan biriyseniz eğer, geçen sezonun panorama yazıları içinde Lucescu'dan şikayetçi olan Galatasaraylı yönetici ve yazarlara "Beğenmiyorsanız Beşiktaş'a verin" diye yazmıştım. Bu inancımı da yitirmiş değilim. Galatasaray'ı şampiyon yapan, bu arada Türk futbolunu tanıma fırsatı bulan Lucescu'nun elinde şimdi genç, dinamik istediğiniz şekle sokabileceği bir kadro bulunuyor. Bursaspor beraberliğinden sonra Luca'nın arkasında durduğunu deklare eden yönetimini de bu davranışından ötürü kutluyorum. Ve iddia ediyorum, Fatih hoca ile bu ligde yarışacak teknik adamlardan biri Lucescu, diğerleri de Samet Aybaba ve Ersun Yanal'dır.İkisinin de elinde Beşiktaş ya da Fenerbahçe gibi bir kadro yok. Olsa, buraya daha farklı şeyler yazabilirdim.

Kusura bakmayın ben prensip olarak hakemlerle ilgili birşey yazmak istemiyorum. Şimdilik hoşçakalın...

HAFTANIN YORUMU
SALİH SEZER



13 Ağustos 2002
Salı
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED