Geçtiğimiz hafta tatil için gittiğim Sivas'ta Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği'nin yeni Başkanı Beşir Köksal'la tanıştım. 14 milyar lira borçla devraldığı odayı iki ay gibi bir sürede düze çıkarmayı başarmış. Sivas esnafına hayırlı olsun diyor ve Başkan Köksal'ın işaret ettiği bir çarpıklığı, bizzat Başkan'ın sözleriyle tüm esnafımızın dikkatine sunmak istiyorum:

“Esnaf Bağ-Kur primlerini, yanında çalıştırdığı işçinin sigortasını ödeyemiyor. Bağ-Kur emeklisinin aldığı maaş ortada. Asgari ücret 163 milyon lira, Bağ-Kur'lunun maaşı 140-150 milyon lira. Türkiye'de üç tane temel sosyal güvenlik kuruluşu var. İşçinin SSK'sı, memurun Emekli Sandığı, esnafın da Bağ-Kur'u...

Yasaya göre Bağ-Kur'dan emekli olup da işini devam ettiren esnaf ve sanatkarın emekli maaşından yüzde 10 kesinti yapılıyor. Bu bir çifte standart. Çünkü esnaf ve sanatkar kendi işini kendi kuruyor. Devletin kesinlikle bir katkısı yok. Türkiye'de SSK ve Emekli Sandığı'ndan emekli olan birçok kişi aldığı emekli maaşıyla geçinemediği için emekli ikramiyesiyle dükkan açarak geliyor esnafın ekmeğine ortak oluyor. Yasa onlardan vergiyi biraz daha az alıyor, emekli maaşlarından hiç kesinti yapmıyor.

Buna karşılık Bağ-Kur'a yıllarca prim yatırıp da emekli olan ve emekli parasıyla geçinemeyeceği için işini devam ettiren esnafın maaşından yüzde 10 indirim yapılıyor. Esnaf ve sanatkarın yasalarının değişmesi lazım. Devlet Su İşleri, Karayolları Genel Müdürlüğü, Devlet Demir Yolları gibi kamu kurumlarına ait lokaller, misafirhaneler, toplantı salonları, işlev amacının dışında dışarıdan gelen insanlara hizmet veriyor. Bugün öğretmenevleri kahvehane gibi işliyor. Buralar daha ucuz, insanlar oraları tercih ediyor, esnaf işsiz kalıyor. Tüketim kooperetiflerinde deterjandan tutun da mobilyaya kadar her şey satılıyor. Esnafın işini baltaladığı için, esnaf para kazanamıyor, para kazanamayınca da vergisini ödeyemiyor, işçi çıkarıyor.”

YILMAZ YILDIZ

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu