T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Listeler ve isimler

Mesut Yılmaz'ın seçimleri erteletme girişiminin başarısızlıkla neticeleneceği ortaya çıktı. Hüsamettin Özkan ile Mesut Yılmaz bu ayıplı teşebbüste, yalnız kaldılar.

Babıâli'den Çiftetelli'ye

10 yılı aşan liderlik mazisi ile, Anap Genel Başkanı bu ülkeye ne gibi hizmetler sundu diye bakarsanız, maalesef, elle tutulur hiçbir icraat göremezsiniz. Hep, ismi etrafında çeşitli skandallar döndü durdu. Bir bölümünü unuttunuzsa, Canan Barlas'ın kaleme aldığı Babıâli'den Çiftetelli'ye kitabını okuyun. (Birey Yayınları)

Son Yılmaz Hükûmeti, Çakıcı ilişkileri ve Türkbank satışı yüzünden devrilmişti. Ne kasetler ortaya çıktı!

O devrede CHP güzel bir hizmet yaptı. Yılmaz ve Güneş Taner hakkında güvensizlik oyu kullandı.

Ama, basın Karteli, gökkubbeyi Deniz Baykal'ın başına yıktı. Öyle bir yayın bombardımanına başladılar ki, sanki yolsuzlukların takibçisi olmak suçtu. Deniz Baykal, Fazilet Partisi ile işbirliği yaparak, hükûmeti yıkmak suretiyle, ülke istikrarını sarsmıştı!!!

Baykal'ın barajın altında kalmasının müsebbibi, büyük medya patronları ve onların yönlendirdiği kamuoyudur.

1999 seçimlerinden sonra da, bankaların içini boşaltmaya devam ettiler. Vurgun, soygun sürdü gitti. Ve Parlamento bu kokuşmuşluğa, bu itibar kaybına, yeni dönemde ancak üç buçuk yıl dayanabildi.

CHP'li kadrolar

Halâ seçimin ertelenmesinden medet umanlar var. Hep şahsî hesaplar ön planda.

Deniz Baykal'ın hazırladığı listeler eleştiriliyor. "Baykal hiç değişmemiş" deniliyor. Parti yönetiminin kendisini liste başı yapmasının antidemokratik olduğu belirtiliyor.

Oysa ön seçim yerine merkez yoklamasına gidildiği takdirde, lider ve yakın mesai arkadaşlarının, sıralarını, teşkilâta bırakması beklenmemeli. Zaten parti yönetiminde bulunanların, milletvekili olarak hizmetlerini sürdürmelerini de normal karşılamak gerekir.

Beni, daha ziyade, Ertuğrul Günay gibi, güçlü bir ismin, sırf rekabeti ortadan kaldırmak saikiyle, dışarda bırakılması üzdü. Aslında Ertuğrul Günay, İngiltere'deki Tony Blair misâli, ılımlı ve liberal bir sosyal demokrasiyi temsil ediyor. Fikrî yapısı tekâmül etmiş, açılmayı benimsemiş, özgürlüklere samimiyetle inanan biri. Büyük sermayeden ziyade, yoksulların menfaatini düşünen bir politikacı. Son Kongre'de, 400 delegenin oyunu aldığına göre, tabanın da onu tuttuğu anlaşılıyor.

Ama, işte listede kendisine yer verilmedi. Bence, yönetim kadrosunun seçilecek yerlere yerleşmesinden daha çok, Ertuğrul Günay'ın milletvekilliğinin önüne set çekilmesi düşündürücü.

Peki, bütün sosyal demokratları aynı çatı altında toplamaya çalışan Kemal Derviş, acaba buna ne diyecek? İsmail Cem'i -gelmeyeceğini bile bile- CHP'ye davet etmek yerine, zaten CHP içinde kalanların bütünlüğünü muhafazaya çalışmak daha doğru değil mi?

Günay, Cem'den daha mı az değerli?

Ya solun sembol ismi Hikmet Çetin?

Her partinin "eskimeyen eskileri" vardır. Çetin de, başarılı bir diyalog adamı. CHP'ye damgasını vurmuş değerli bir şahsiyet.

Ona da "güle güle" deniliyor.

Altan Öymen, adaylık için başvurmadı. Ama bir davet de alamaz mıydı? Yıpranmamış, tertemiz kalmış bir siyasetçi. Tabiî, tercih Genel Başkan'ın. Sorumluluğu o taşıyor. Biz sadece görüşlerimizi yansıtmakla yetiniyoruz.

AK Parti listesi

AK Parti listeleri, CHP kadar tenkid almadı. Bu partide, belirli bir denge korunmaya çalışılmıştı.

Milletvekili kadroları içine, Tayyip Erdoğan, bir çok yakın mesai arkadaşını soktu. İlçe belediye başkanları (Nusret Bayraktar, Yahya Baş, Mehmet Sekmen, Halil Ürün, Münir Erkal, Asım Aykan), eski/yeni teşkilât mensupları, birkaç kurucu, avukatı, basın danışmanı, belediye başkanlığında birlikte çalıştığı yöneticiler (Binali Yıldırım, Adem Baştürk, Mustafa Açıkalan vs), milletvekillerinin tümü; Başkanlık Divanı'nın bütün üyeleri.

Tayyip Erdoğan, bunun yanı sıra, kıymetli bazı gençleri de siyasete kazandırdı: Ömer Çelik, Reha Denemeç, İbrahim Özal, Bülent Gedikli, Turan Çömez, yeni dönemde Parlamento'nun göz dolduran isimleri olacak.

İzmir 1'inci bölgede, İslâm felsefesinin değerli hocalarından prof. Mehmet Aydın var. Kendisi siyasette yeni ama, aydınlık fikirlerini televizyon tartışmalarından, panellerden tanıyoruz.

Beşir Atalay (Anar'ın yöneticisi), Nazım Ekren (Eski Vakıfbank Genel Müdürü, İktisatçı), Murat Mercan (Öğretim üyesi), Nurettin Canikli (Eski İstanbul defterdarı), Burhan Kuzu (Anayasa profesörü), Cengiz Kaptanoğlu (Armatör), Kürşat Tüzmen (Eski Dış Ticaret Müsteşarı) gibi mesleklerinde temayüz etmiş kişiler AK Parti listelerinden Parlamento'ya girecek.

Geçen dönem Fazilet'ten seçilemeyen görme özürlü Lokman Ayva'nın, bu defa İstanbul 3'üncü bölgede seçilebilecek bir yere getirilmesi sevindirici bir gelişme.

Mehmet Dülger (DYP), Murat Başesgioğlu ve Erkan Mumcu (Anap) AK Parti'de açılımın temsilcileri. Ama sembolik değeri önemli olan bunun gibi birkaç ismin haricinde, daha ziyade eski kadrolar muhafaza edilmiş. Çok iyi yetişmiş tecrübeli bazı aday adaylarının, çemberi kırıp, aday bile olamadığını gördük. Öncelik, milletvekillerine, Merkez Yürütme Kurulu üyelerine ve eskiden beri gelen "yol arkadaşlarına" tanındı. Diploma, lisan, tecrübe zaman zaman gözardı edildi. Belki de, kolay çözülmeyecek güvenilir bir grup kurma açısından bu, doğru bir tercih oldu.

Ön seçim

Ön seçimin, daha demokratik bir sonuç doğuracağını, bugünkü haliyle, savunamayız. Ön seçim yeniden düzenlenmeli, milletvekili aday tesbiti, partiye kayıtlı üyelerin katılımıyla, ilçe seçim kurulunun ve hâkimin denetimi altında yapılmalı. Bunun yanı sıra, mutlaka Genel Başkan'a kontenjan hakkı tanınmalı. Bu kontenjan, sadece, partiye ve siyasete yeni gelenler için kullanılmalı. Mevcut yönetim kadrosu ve milletvekilleri de ön seçime girmeli. İtirazlar partinin ilçe yönetimine değil; il ve ilçe seçim kurullarına yapılmalı. İhtilâf halinde mahkemeye gidilebilmeli.

Yukarıda anlattığımız düzenlemeler gerçekleşmeden, ön seçim faydadan ziyade zarar getirir. İl ve ilçe yönetim kurulları oylamada kimseye geçit vermez.

12 Eylül'ün tahribatı

12 Eylül'ün yıldönümü sessiz sedasız geldi geçti. Bugünkü siyasi tablodan büyük ölçüde bu darbe sorumlu. 12 Eylül öncesinde Adalet Partisi ve CHP, gelenekleri olan, oturmuş partilerdi. Teşkilâtın ağırlığı vardı. Bu ağırlık verilen emekten kaynaklanırdı. İnsanlar önemli mevkilere süzüle süzüle gelirdi. Ön seçime gitmek, bazı istisnalar haricinde âdetti.

12 Eylül ile birlikte sadece partiler değil, siyasi gelenekler de çöktü. Çok parçalı bir tablo, bölünmüşlük ve köksüz partiler.

Küsen gidiyor, bir yenisini kuruyor; halkta bir partiye aidiyet duygusu kalmadı; bir onu, bir öbürünü deniyor.

1960'da darbe olmasaydı da, iki ana çizgi, önemli politikacılarıyla birlikte, deneyim kazana kazana günümüze kadar gelebilseydi.

Siyasi kadroları hep biçtiler. A takımı gitti B takımı geldi. Tam B takımı biraz kendisini düzeltiyordu, toparlanıyordu ki gene biçildi; her yasak ve müdahale siyasi ömrünü tamamlamış olan politikacılara yeniden hayatiyet kazandırdı.

Parlamento, darbeler yiye yiye bu hale geldi. Şu lidere "küskün" milletvekillerine bir bakın! Sanki koltuk tapulu malı! Yer kavgası yapıyor. 3.5 yıl içinde, hiçbir faaliyetiyle ismini duyuramamış olanlardan söz ediyorum. "Hâk-i payeniz" demiş durmuş, hiçbir proje üretmemiş; kürsüye çıkıp konuşmamış. Şimdi bu "kifayetsiz muhteris", Meclis'in itibarını daha da düşürecek bir mücadelenin parçası haline gelmekte beis görmüyor.

Küskünlerin başını çeken, esasında milletle küs olan Mesut Yılmaz; son büyük hamlesini eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk'u Anap saflarına katarak gerçekleştirdi. Acaba Sami Selçuk'u nasıl kandırdı çok merak ediyorum: "Seçimleri erteleyeceğiz" mi dedi?

Yazık oldu Selçuk'a. Meclis Başkanı ve Cumhurbaşkanı koltukları doğrusu ona çok yakışırdı. Ama gitti motoru durduğu için yere çakılmak üzere olan uçağın içine atladı.

Ne yapalım kendi düşen ağlamaz.


14 Eylül 2002
Cumartesi
 
NAZLI ILICAK


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED