Filistin Uluslararası İşbirliği Bakanı Nebil Şaat, Kenya'da düzenlenen saldırıların "Filistin operasyonu" olmadığını söyledi. Almanya'nın başkenti Berlin'de temaslarda bulunan Şaat, kendini "Filistin Ordusu" diye tanıtan örgüt tarafından üstlenilen saldırıların, Filistinliler tarafından düzenlenmediğini belirtti. Filistin, Suriye ve Lübnan'da bulunan tüm Filistinli gruplar yaptıkları ortak açıklamada "Filistin Ordusu" adlı bir örgütü ilk kez duyduklarını ve böyle bir örgütün varlığına da inanmadıklarını belirttiler.

Filistin gruplar, bu tür gizli örgütlerin arkasından hep istihbarat servislerinin çıktığının unutulmaması gerektiğini açıkladılar. Adlarının açıklanması istemeyen askeri uzmanlar, Mombasa'dan havalanan uçağa düzenlenen saldırıda kullanılan füzenin, Amerikan Stringer füzelerinin Rus muadili kabul edilen Strela SS 16 olduğunu belirtti. Uzmanlar, televizyonda gösterilen füzenin Rus yapısı olduğunu belirtirken, polis sözcüsü King'ori, Mwangi Uluslararası Mombasa Havaalanı'nın 2 kilometrelik güvenlik çemberinde roketatar ve 2 füze kılıfının bulunduğunu ve araştırma ekibine verildiğini belirtti.

Gözaltına alınanlardan ikisi ABD pasaportu taşıyor

Kenya'nın Mombasa kentinde, İsraillilere ait bir otele düzenlenen saldırıyla ilgili soruşturma devam ederken, gözaltına alınan ilk iki kişinin Amerikan pasaportu taşıdığı ortaya çıktı. Sanıkların kaldığı Le Soleil Beach Club'ın Genel Müdürü Ben Wafula, gözaltına alınanların Amerikan pasaportu taşıdığını ve Florida'dan geldiğini söyledi. Wafula, 20'li yaşlarda oldukları sanılan bir kadınla erkeğin, otele 26 Kasım'da geldiğini ve İsraillilere ait Paradise oteline düzenlenen saldırıdan yaklaşık 2 saat sonra çıkışlarını yapmaya çalıştığını belirtti. Otel personelinin, emniyetin, bölgedeki tüm otellerden çıkış yapmak isteyenlerden haberdar olmak istemesi üzerine polisi aradığı kaydedildi. Polis sözcüsü King'ori Mwangi, soruşturma kapsamında üçüncü bir kişinin daha gözaltına alındığını açıklamıştı. Bu arada Paradise Oteli'nde yeni bir ceset daha bulunduğu ve ölü sayısının 16'ya çıktığı bildirildi. Gözaltına alınanların sayısı da 12'ye yükseldi. İsrailli ve Amerikalılardan oluşan bir soruşturmka ekibi de dün Kenya'ya geldi.

Orta Afrika'da ABD askeri harekatı için zemin hazırlanıyor

İsrail istihbaratı Mossad'ın Kenya'dan sonra en güçlü olduğu Afrika ülkesi Uganda. Kenya ve Uganda, Afrika'daki isyancı gruplarla işbirliği yapmak ve Afrika ekonomisini ele geçirmek isteyen Mossad ajanlarına büyük destek sağlıyor. Uganda hükümetinin yardımıyla Mossad'ın Afrika'da 1976 yılında Filistinlilere karşı operasyonlarda bulunduğu biliniyor.

Afrikalı uzmanlar, 1998 yılında Kenya ve Tanzanya'daki saldırının ardından önceki gün gerçekleştirilen saldırıların İsrail ve ABD'nin "Terörizme karşı savaş" adı altında yürüttüğü askeri operasyonların bölgeye kaydırılmasına yol açabileceği belirtiliyor. ABD'nin Cibuti'de kurduğu büyük askeri üsde Orta Afrika'ya yönelik müdahale hazırlıkları yapıldığı biliniyor. Son saldırılarla bu müdahale planlarının hayata geçirilebileceği belirtiliyor.

Kenya: İkinci İsrail

İsrail istihbarattı Mossad yıllardır Kenya'yı, Afrika boynuzundaki operasyonları için casusluk merkezi ve İsyancı gruplarla yaptığı işbirliği ile Orta Afrika'daki Büyük Göller bölgesindeki elmas kaçakçılığı için kullanıyor. CIA ve Mossad'ın Afrika'daki operasyon mervkezi deKenya. Kenya'nın İsrail'in Afrika'ya açılan kapısı olduğunu belirten uzmanlar, Siyonizm hareketinin kurucusu olan Theodore Herzl'in Kenya'yı Yahudiler için ulusal vatan olarak seçtiğine de dikkat çekiyor. Kenya'nın bağımsızlığı elde ettiği günden beri İsrail ile samimi ilişkileri bulunuyor. Uzmanlar, Kenya ekonomisinde, ordusunda, siyasetinde, tüm kurum ve kuruluşlarında İsrail'in etkisinin çok açık bir şekilde hissedildiğini belirtiyorlar. Kenya ordusuna her türlü askeri yardımın İsrail tarafından yapıldığı ve askerlerin de Mossad tarafından eğitildiği biliniyor. Kenya'da yüzlerce Yahudi ailesinin bulunduğunu belirten uzmanlar, kahve, pamuk, kauçuk ve kakao gibi onlarca tarımsal ürünün de Kenya'da bulunan yüzlerce İsrail şirketi aracılığıyla dünyaya pazarlandığı bildirildi. Kenya taşıdığı rol itibariyle ikinci İsrail olarak tanımlanıyor.