AKP'nin kendisine biçtiği muhafazakar demokrat ya da merkez sağ tanımları kimilerini pek tatmin etmiyor ki, bu parti hakkında sık sık, geçen gün İsrail Dışişleri Müsteşarı'nın yaptığı gibi Ilımlı İslamcılar, Müslüman Demokratlar gibi tabirler kullanılıyor.

Bu, bir ölçüde doğal, özellikle ülkeye dışarıdan bakanlar için kaçınılmaz bir arayış. Zira tanımlama, anlamanın da açıklamanın da önemli bir aracı.

Kaldı ki AKP'nin FP'nin küllerinden doğan bir siyasi parti olduğu düşünülür, siyasi dilleri ve bakışları ne denli değişmiş olursa olsun liderinden yönetici heyetine hatta milletvekillerine kadar bu temelde İslami gelenekten gelen insanlardan oluştuğu düşünülürse bu arayış daha kaçınılmaz hale gelir.

Aslında durum Türkiye'de de farklı değil. Merkez sağ tartışması şu aralar gündemde olmasa da, ortadan kalkmış değil. Dahası ülkede siyasetin önemli meselelerinden birisi olmayı sürdürüyor.

AKP'nin merkez sağın "DP-AP geleneğini", bu geleneğin "kalkınmacı-devletçi-popülist ve milliyetçi" bir duruşunu taşıyor mu, taşıyacak mı?

Böyle bir iddia bile AKP'nin varlık ve büyüme nedeniyle ters düşüyor.

Kaldı ki, AKP'ye yüzde 35 oy kazandıran bu geleneğe karşı sembolik duruşudur. Bu geleneği değiştirmeyi vaadetmesidir.

Elbette işin bir de "fiili boyutu" var…

Merkez medya, merkez güçler yeni iktidar kokusunu alarak sadece AKP'ye ya da düne kadar hakaretler yağdırdıkları kişi, kesim ve organlarla yakınlaşmaya çalışmakla yetinmiyor; aynı zamanda fırsat çıktıkça Irak, YÖK meselelerinde olduğu gibi AKP'ye 1999 sonrası MHP'ye yaptıkları muameleyi yapıyorlar. "AKP'yi zorla siyasi merkeze oturtmaya, sisteme uyum sağlamaya" davet ediyorlar.

Bir tür; "Kıbrıs meselesinden, ekonomiye ve büyük sermayeyle ilişkilere devlet gibi ol, eski merkez sağ gibi ol kuşatması" yapılıyor…

AKP'nin davet edildiği sistem Türkiye'de siyasi sorunları toplumsal kökünden koparıp devlet alanına aktaran, tartışmaya kapayıp, milli davalar haline çeviren, bunu yaptıkça her düzeyde kriz ve sorun üreten bir sistemdir.

Şunu artık görmek gerek:

AKP ne merkez sağı temsil ediyor, ne de ılımlı İslamcılığı…

AKP çevrenin yeniden doğuşunu, merkeze ilerleyişini, dolayısıyla yeni, yenilenen ve değişen toplumsal merkezi temsil ediyor. Bu çerçevede siyasi merkezi yeniden inşaa etme iddiasını taşıyor.

Nitekim AKP'nin 10 ayda yaptığı icraat yukarıdaki gerçeğe işaret etmektedir.

Şu ana kadar AKP bu yolda doğru ve yerinde adımlar attı. AB rüzgarını doğru değerlendirdi ve sistemin sivilleşmesi yönünde umut verici sonuçlar aldı.

Ancak önümüzdeki dönem ciddi yeni sınavlar, belki daha ciddi sınavlar içeriyor.

Irak meselesi, YÖK, Yerel Yönetimler Reformu bu açıdan siyaseti meşgul edecek, devlet siyaset, siyaset-toplum ilişkilerini belirleyecek sorunlar. Bu sorular siyasi iktidarın alacağı tavır, kullanacağı yöntem, daha önce atılmış adımları ya pekiştirecek ya zayıflatacak…

AKP kendisini asıl bu süreçte tanımlayacak.

ALİ BAYRAMOĞLU

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu