|
|
Geleneksel çini sanatımızı yaşatmayı hedefleyen Anatolian Art Group, çok eski zamanlarda oranları kaybolduğu için bir daha aynı tonun yakalanamadığı "çini kırmızısı"nın peşinde.
"Kütahya'da bir efsane anlatılır. Çinide, zamanında ustanın biri tarafından bulunmuş, ama daha sonra oranları kaybolduğu için bir daha aynı tonun yakalanamadığı bir 'kırmızı' vardır. Osmanlı zamanında bir başka çini ustası da yıllarını verir o kayıp, gerçek kırmızıyı bulabilmek için, ama nafile, bulamaz. Usta, sonunda dayanamaz, çinileriyle birlikte kendisini 900 derecelik 'sırlama' fırınına atar. Fırını açanlar, çinilerin üzerindeki kırmızının o aranan renk olduğunu görürler. İşte ben de o kayıp kırmızının peşine düştüm" diye başlıyor söze Tamer Çilingir. Çilingir, 700 yıl önceki çinicilik tekniğini günümüzde yaşatabilmeyi hedefleyen Anatolian Art Group'un bir üyesi. Bakırköy Belediyesi Kültür ve Sanat Merkezi'nde bulunan atölyelerinde, sahte hobi atölyelerine karşı savaş açan grup, "geleneksel çiniciliği dünyaya tanıtmak" amacında. 'Gizlice Muradiye'ye girdik' Son dönemlerde çini atölyelerinin, gerçek çini motiflerini basitleştirerek, kendi özüyle ilgisiz bir hale getirdiğini söyleyen Çilingir, "Birçok motif de kayıp. İznik ve Kütahya çinisiyle ilgili ayrıntılı kaynaklar da mevcut değil" diyor. Çilingir devam ediyor: "Örneğin Edirne'deki Muradiye Camii'nin çinileri çok özeldir. Ama içinde Muradiye çinilerinin geçtiği tek bir kaynak bile bulamadık; bu bizi daha çok araştırmaya sevketti. Muradiye Camii uzun süredir tadilatta, içine girilmiyor. Bir gün gizlice içeri girip çinilerin resmini çektik ve aynılarını hemen işledik. Ulaşmak istediğimiz bir nokta var. O da İznik, Kütahya ve Muradiye çinilerinin yerli ve yabancı kaynaklardan orijinallerine ulaşarak, çini sanatını yaşatabilmek." HOBİ ATÖLYELERİNE SAVAŞ Trakya Üniversitesi Seramik Bölümü mezunlarından oluşan grup, çalışmalarına önce Edirne'de başlamış. Birkaç ay önce İstanbul'a gelen grup, Ekim'de açacakları çini kurslarıyla daha geniş kitlelere ulaşmayı hedefliyor. Bir sponsor bulduktan sonra, yurtiçi ve dışında değişik yerlerde sergiler açmayı planlayan grup, sahte hobi atölyelerine de tepkili. "Çinicilik adı altında, bu geleneksel sanatımızı katleden bir sürü kurs var" diye konuşuyor grubun bir diğer sanatçısı Can Yurdacan. Bu kurslarda gösterilen desenlerin kültürümüzle bir ilgisi olmadığını anlatan Yurdacan, çini sanatını, gelecek nesillere orijinalliği bozulmadan aktarmak istediklerini belirtiyor. USTALAR BİLGİLERİ SIR GİBİ SAKLIYOR Kütahya ve İznik çinileriyle ilgili Avrupa ülkelerinde daha çok basılı kaynak bulunduğuna da değinen Tamer Çilingir, ülkemizde çini ustalarının bilgilerini bir sır gibi sakladığını söylüyor. Çilingir, "Biz ise geleneksel çini sanatımız konusunda edindiğimiz bilgileri paylaşmak ve yaymak istiyoruz" diyor.
|
|