İzmir Milli Eğitim Müdürü Kamil Aydoğan, Kızılay'dan alınan kan nedeniyle HIV virüsü taşıyan ve bu gerekçeyle okuldan uzaklaştırılmak istenen küçük Y.O'nun (7), sınıfında diğer öğrencilerle birlikte eğitim göreceğini söyledi. Aydoğan gazetecilere yaptığı açıklamada, HIV virüsü taşıdığı belirtilen öğrencinin, DEÜ Tıp Fakültesi Hastanesi ve Sağlık Müdürlüğü'nün verdiği raporlar doğrultusunda durumunun değerlendirildiğini, öğrencinin sınıfında, doğal ortamda öğrenim görmesine karar verdiklerini söyledi.

Vali Göksu devreye girdi

Vali Yusuf Ziya Göksu'nun talimatı üzerine bir çalışma başlattıklarını belirten Aydoğan, şunları söyledi: "Aldığımız tıbbi raporlar doğrultusunda HIV virüsü taşıdığı belirtilen öğrencimizin, bu virüsü diğer çocuklara bulaştırmayacağını öğrendik. Çocuğun kendi akranlarıyla eğitiminin uygun olacağına karar verdik. Biz sınıf öğretmenleri ve rehber öğretmenler vasıtasıyla, öğrencimiz için bütün önlemleri aldık. Çocuğun okulda yaralanıp, kanını diğer çocuklara bulaştırmaması için gereken her türlü önlem alınacak. Kendi sınıfında akranlarıyla eğitime devamına karar verdik. Psikolog, rehber öğretmenler ve hekimler bu yönde görüş bildirdiler. Psikolojik olarak sağlıklı yaşaması için akranlarıyla birarada olmasına karar verildi."

'Ailenin içi rahat olsun'

Kararın kendisine telefonla bildirildiğini anlatan baba Nazif O. velilere seslenerek, "İçleri rahat olsun. Bu karar bir anda çıkmadı. Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı konuyu araştırdı, tüm dünyada bu var ve böyle çözülüyor" dedi. Diğer çocukların ailelerinin, karara direnmemelerini de isteyen Nazif O, bu olayın herkesin başına gelebileceğinin unutulmaması gerektiğini sözlerine ekledi.

Bebeklik döneminde Kızılay'dan alınan kan nedeniyle HIV virüsü taşıyan Y.O'nun (7) eğitimiyle ilgili kaderini belirleyecek dünkü toplantıya İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerinin katılmadığını belirten baba Nazif O. "Telefonla bize birebir eğitim teklif edildi. Çocuğumu tecrit ettiremem, kabul etmedik. Çocuğumun eğitimini sürdürebileceği kahraman bir okul arıyoruz" dedi. Şerif Remzi İlköğretim Okulu'na öğle saatlerinde gelerek Müdür Salim Yılmaz'ın odasına giren anne Neşe O. ve baba Nazif O. daha sonra aşağıya inerek, gazetecilere bilgi verdi. Baba Nazif O, 19 Eylül Cuma günü İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerinin kendilerine randevu vererek okula davet ettiğini, ancak toplantıya gelmeyerek, telefonla konuştuklarını bildirdi. Nazif O, "Telefonda Konak Milli Eğitim Müdürü Cihabir Çulhaoğlu, birebir eğitim önerdi. Yani çocuğum tek öğretmenle bir sınıfta tecrit edilecek. Bunu kabul etmek mümkün değil. Birebir eğitimi geçen yıl hastanede denedik, olmadı" dedi.

"Veliler kışkırtılıyor"

Okul yönetiminin velileri kışkırttığını iddia eden baba Nazif O, şöyle konuştu: "19 Eylül'de çocuğum okula gittiğinde bir kısım veli çocuğunu göndermedi. Sınıfta 8-10 tane çocuk vardı. Bunlar çalışan anne babaların çocuklarıydı. Okul yönetimi onlara da telefon edip, (gelin çocuklarınızı alın) dedi. Okul yönetiminin bu kışkırtmaları, velileri ateşledi. Sınıfta bir kişi bile olsa öğretmen dersi sürdürmek zorundadır. Ama ders yapmadan dışarı çıktı. Bu suç değil mi?"

Anne Neşe O. ise yaptıkları araştırmada Türkiye genelinde 12 çocuğun AIDS ya da taşıyıcı olmasına rağmen okullarda eğitim gördüğünü söyledi. Minibüs şoförlüğü yaptığını belirten Nazif O, 5 yıl boyunca oğlunun tüm masrafları kendilerinin karşıladığını, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e eşinin yazdığı mektup üzerine 1,5 yıl önce yeşil kart çıkarıldığını belirtti. Nazif O, "Kızılay'a açtığımız dava sonucunda aldığımız tazminatın tümünü tedavi için harcayıp bitirdik. Bir evimiz var onu da satışa çıkaracağız. Ayda 3 milyar lira tutuyor. Evladım için herşeyi yaparım" dedi.

BABASI 'KAHRAMAN BİR OKUL ARIYORUZ' DEMİŞTİ

HIV virüsü taşıyıcısı küçük Y.O'yu hiçbir okul kabul etmiyor. Küçük Y. O.'nun babası, "Çocuğumun eğitim alabileceği kahraman bir okul arıyoruz" diyor. Milli Eğitim yetkililerinin telefonla birebir eğitim önerisini kabul etmeyen Baba Nazif O. "Yani çocuğum tek öğretmenle bir sınıfta tecrit edilecek. Bunu kabul etmek mümkün değil" dedi.