AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
Bu adam çok baş ağrıtır...

Sorun, Patrik ve ekümenik tartışması değil... Sorun, ABD Ankara Büyükelçisi Edelman'ın tavrı, üslubu... Bir büyükelçi görev yaptığı ülkenin "hassasiyetlerini" dikkate almaz mı?

Edelman geldiğinden beri "sorun" olmaya devam ediyor.

Umur Talu çok güzel iki yazı yazmıştı... Büyükelçi'nin, temsil ettiği ülkeden çok, "başka bir odağın" temsilcisi gibi davrandığını, Türkiye'nin hassasiyetlerini gözetmediğini, üslubunun problemli olduğunu, vs...

Naçizane, bu satırların yazarı da, "müstemleke valisi" edasıyla dolaşan bu Büyükelçi'nin çok baş ağrıtacağını, zaten sorunlu olan Türkiye-Amerikan ilişkilerini daha da sorunlu hale getireceğini yazmıştı.

İşte Büyükelçilik'teki resepsiyon krizi...

Hadi, Rum Patriği Bartholomeos için kullandığı "ekümenik" sıfatını görmezden gelelim; adam üstelik nezaketsiz... Başbakanlık Müsteşarı "boykot genelgesi" yayınlayınca, üst perdeden resti çekmiş: "İstemeyen gelmesin."

Gitmeyiz kardeşim. Çok da meraklısı değiliz.

Fakat, işin dehşet boyutu şu:

Bir de tutup "özel çalışma" yaptırmış: Kimlere davetiye gönderilecek, kimlere gönderilmeyecek? Bu "çalışma"yı (Perihan Mağden hemşiremiz gibi söylersek), bir yerlerden "tanıdıklıyorum." Çankaya Köşkü'nde de benzeri çalışmalar yapılırdı; hangi milletvekilinin eşi örtülü, hangisinin açık, tek tek saptanırdı. Davetiyeler, bu özel ve bir o kadar da zahmetli çalışmadan sonra gönderilirdi. Bazen ufak tefek sürprizler de olurdu tabii; "eşli davetiye" gönderilen CHP milletvekilinin eşi başörtülü, "eşsiz davetiye" gönderilen AK Parti milletvekilinin eşi de başörtüsüz çıkardı. (Çankaya bu işi hâlâ bir düzene sokamadı; önümüzdeki resepsiyonlarda daha titiz çalışması gerekecek.)

Edelman da "protestocu vekilleri" dışarıda bırakmış. Değişik vesilelerle ABD'yi, ABD'nin Ortadoğu politikalarını ve büyükelçiliğin bazı faaliyetlerini eleştiren milletvekillerine davetiye göndermemiş.

Büyükelçiliğin faaliyetleri de ne ola ki?

Daha önce de yazmıştım.

Türkiye'de görev yapmış ABD büyükelçileri arasında, belki de en aculu, en işgüzarı... 29 Eylül 2003'de, Ankara'da, "Dünyadaki Son Gelişmeler ve Türkiye'ye Etkisi" konulu sempozyumda bir konuşma yapıyor ve üzerine vazifeymiş gibi, Türkiye'nin ulusal çıkarlarını gözden geçirmesi (yeniden tanımlaması) gerektiğini öğütlüyor.

Terörizmle mücadele konusunda Suriye ve İran'a daha çok baskı uygulayacaklarmış, bütün amaçları bu iki ülkeyi, Irak'ta olduğu gibi, "yeni bir vizyonla sisteme katmak"mış; dolayısıyla Türkiye yerini iyi seçmeliymiş ve yanlış ata oynamamalıymış.

Bir de, "Türkiye'deki Kürtleri ayaklanmaya çağırdığı" yönünde bazı haberler çıkmıştı. 11 ilde bazı parti yöneticileriyle ve sendikacılarla gizli toplantılar yapmış; amaç, Kuzey Irak Kürtleriyle Türkiye Kürtlerini bir şekilde kaynaştırıp aynı hedefe (neyse artık o hedef) yöneltmek. Büyükelçilik bu haberi yalanladı. Biz de çok üzerinde durmadık.

Fakat, ekümenik krizi de gösterdi ki, Edelman sorun olmaya devam edecek.

Son zamanlarda iyice kopma noktasına gelen Türkiye-ABD ilişkilerini tahkim etmek için değil de, iyice çıkmaza sokmak için gönderilmiş "özel bir görevli" sanki...


4 Aralık 2004
Cumartesi
 
AHMET KEKEÇ


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED