AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
||
Bugünkü Yeni Şafak |
|
|
ELİF YILDIZ
Hizmete adanmış bir hayat 1933 yılında İngiliz bir anne ve Mısırlı bir babanını kızı olarak Kahire'de dünyayaya gelen Cihan Sedat İngiltere'nin Mısır'ı işgal etmesine karşı çıktığı için yıllarca hapis yatmış olan Mısırlı subay ve dava adamı, kendisinden 15 yaş büyük Enver Sedat'la evlendiğinde henüz 16 yaşındaydı. Başkan Nasır'ın yakın arkadaşı olan Enver Sedat'a Nasır'ın ölümüyle Mısır Devlet Başkanlığı'nın yolu açılınca Cihan Sedat da Mısır'ın "first lays"si oldu. Mısırlı kadına mesleki eğitim ve üniversite bursu veren Talla Society'nin kurulması ve Mısır kadınına daha fazla hak ve özgürlükler tanıyan Mısır Medeni Kanunu'nun çıkarılmasına öncülük eden ve Mısır'daki gazetelerde fotoğrafı yayınlanan ve yurtdışına çıkan ilk devlet başkanı eşi olan Cihan Sedat, hayatının büyük bir kısmını toplumsal hizmetlere adadı. Bunların başında Mısır-İsrail savaşı sırasında hastabakıcılık yapması ve 1972'de Vefa ve'l-Amal adında savaş gazileriyle birlikte yaşayabilecekleri bir şehrin kurulmasına öncülük etmesi sayılabilir. Bir ümit ve köprü kitabı Ortadoğuda aşkın ve devrimin, savaşın ve barışın, yaşamın ve ölümün yoğrulduğu bir hikayenin kahramanı olan Cihan Sedat, kitabına, kocası Enver Sedat'ın 1981 yılında Mısır'ın bağımsızlığının kutlandığı törende yapılan resmi geçit sırasında saldırıya uğrayarak öldürüldüğü günden başlıyor. Geri dönüşlü, ileri gidişli bir anlatım tarzıyla anılarını aktaran yazar, 'Bu kitabı yazmak benim için hiç kolay değildi, hiç hatırlamak istemediğim günlere geri döndüm ve bir daha asla yaşayamayacağım huzur ve mutluluk dolu günlerimi hatırladım' diyor ve ekliyor 'Bu kitap benim kültürümle sizinki arasında bir köprü olsun, bir ümit kitabı olsun.' Enver Sedat Arap Birliği yerine Mısır'ın kendi amaçları üzerine bir politika kurgulamayı seçmesiyle Mısırda sosyal değişimin liderliğini üstlenen; gönüllü ordusuyla kadın hakları konusunda çalışmalar yapan Cihan Sedat, kitabında yaptığı çalışmalar neticesinde radikal çevrelerce anlaşılamamaktan yakınıyor. Müslüman kadının durumunun sorumlusu Kuran değil "Müslüman kadınların içinde bulunduğu durumun sorumlusu Hz. Muhammed ya da Kuran değildir." diyen Sedat, Kuran'ın yaşam boyunca da ölümde de kadın ve erkekleri eşit tuttuğunu söylüyor. "Kutsal Kitabımız kadınları lider olmaları konusunda da yüreklendirir". Cihan Sedat Kuran'dan bir ayetle verdiği örnekle de bu görüşünü destekliyor: Neml suresinin 23. ayetinde der ki: "Evet , onlara hükümdarlık eden, gerçekten de kendisine her şey verilen bir kadın buldum; ve onun kocaman bir tahtı var." Kocamın katilini bile savunmamı istedi 41 yaşında Üniversiteye başlayarak doktorası alan Cihan Sedat, Mısır'da maruz kaldığı baskılara da değiniyor. Enver ölmeden önce kendisine "kahramanların anası ve ay yüzlü" diye hitab eden halkın; eşi öldükten sonra kendisine karalama kampanyası başlattığını ve hakkında açılan davaların çılgınca artışı karşısında çaresiz kaldığını anlatırken, kocasının katilinin avukatının dahi onu mahkemeye vererek savunmasını istemesi karşısında: "Ona ne demem gerekiyordu ki? Kocamı öldürmekle çok iyi yaptığını mı?" diye sorarak kızgınlığını dile getiriyor. İran ihtilalinin yolda olduğunu hissettim Cihan Sedat, kocasının devlet başkanlığı döneminde Arap ülkeleriyle yoğun bir ilişki içerisinde olduğunu anlatırken; ilginç anılarına da yer veriyor. Şah dönemi İran seyahati izlenimlerini aktaran yazar 'Şah misafirleri konumunda bize gösterilen modernliğin yanı sıra zenginlerle fakirler arasındaki uçuruma tanık oluyorduk. Dünya üzerinde bir çok gösterişli partiye katılmıştık ama İran'da katıldığım parti gibisine rastlamamıştım. İran'ın fakir bir memleket olduğunu düşününce bu bana aşırı gelmişti. Kocaman eve çıkan merdivenler kristalden yapılmıştı. Kristal! Böyle bir şeyi hayatımda görmemiştim.' dedikten sonra bu manzara karşısında 'İhtilalin yolda olduğunu hissettiğini' aktarıyor. 'Mısır'ın kumunu bile özlüyorum'
Doktorasını aldıktan sonra maddi sıkıntılar ve toplumsal baskılar nedeniyle Avrupa'ya yerleşen Mısır'ın eski cumhurbaşkanı Enver Sedat'ın eşi Cihan Sedat, 'Mısır'la ilgili küçük şeyleri hatta kumunu bile özlüyorum' cümlesiyle ülkesine duyduğu hasretini dile getiriyor. "Her 6 Ekim'de Kocamın bayramını kutlamak için mutlaka Mısır'da oluyorum" diyen Sedat, kocası hayattaymışcasına hayatını devam ettirdiğini vurguluyor ve ekliyor: Enver'in kanlı fanilasını Mısır'ın O'na itibarını iade etmeye hazır olacağı, hak ettiği saygıyı göstereceği güne kadar saklayacağım...
|
|
|