AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
6 5 7 ' L İ L E R   A İ L E S İ
Orman Genel Müdürlüğünün Açıklaması ve Değerlendirmelerimiz

Orman Genel Müdürlüğünün köşemize göndermiş olduğu açıklama 6 sayfadır. Bu açıklamanın tam metni memurlar.net'te Cuma günü itibariyle yayımlanmıştır. Ancak, açıklamada hem Devlet Memurlarının Görevde Yükselme Esaslarına Dair Genel Yönetmelik ve hem de Orman Genel Müdürlünün kurumsal yönetmeliğinin tarihi geçmişi ayrıntılı olarak anlatıldığında aşağıda sadece adı geçen kamu kurumunun esasa ilişkin açıklamalarına, özetlenerek, yer verilmiştir.

Orman Genel Müdürlüğünün Görüşleri

1-Mezuniyetle kazanılan (teknisyen, mühendislik vb.) unvanlara ayrıca sınav yapılması üniversitenin verdiği eğitim ve öğretimden şüphe etmek manasına gelir.

2-Devlet Memurları Kanununun 71 ve 74 maddeleri atamaya yetkili amire sınıf ve unvan değişikliği yapma yetkisi vermektedir. İdareye verilen hak yönetmelik ile sınırlandırılamaz.

3-Yapılan değişiklikler Devlet Personel Başkanlığının olumlu görüşü alınmadan, Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünün talebi ve önerileri doğrultusunda gerçekleştirilmiştir.

Değerlendirmelerimiz

1- Devlet Memurlarının Görevde Yükselme Esaslarına Dair Genel Yönetmelik hakkında sıkça yapılan, "mezun olunan unvanlara ayrıca bir sınav yapılarak üniversitelerce verilen eğitim ve öğretimden şüphe duyulmasına neden olunduğu yönündeki" iddialar yönetmeliğin tam kavranılamadığını göstermektedir. Zira bu yönetmelik mezuniyet ile verilen unvanların kamu kurumlarınca yapılan bir sınavla denetlenmesi amacını taşımamaktadır. Bu yönetmeliğin tek kaygısı vardır. O da unvanlar ve sınıflar arası geçişi belirli standartlara bağlamaktır. Bu standart da yönetmelikte, atama yapılması düşünülen kadrolar için eğitim verilmesi (ki bu eğitim, yeni yönetmelik düzenlemesinde, mezuniyetle kazanılan unvanlar açısından kaldırılmaktadır) ve eğitim sonunda yapılacak sınavdan başarı olunması şeklinde belirlenmiştir. Bu sayededir ki, örneğin bir kamu kurumunda, bir teknisyen kadrosunun ama beş teknisyen unvanına sahip memurun olması durumunda, atamanın objektif bir kritere göre yapılması gerçekleştirilmektedir.

2- Orman Genel Müdürlüğünün göndermiş olduğu açıklamada yer alan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 71 ve 74. maddelerinin atamaya yetkili amirlere sınıf ve unvan değişikliği yapma yetkisi verdiği ve bu yetkinin yönetmeliklerle sınırlandırılamayacağı yönündeki ifadeler, olaya nereden baktığımız, kanunu nasıl yorumladığımız ve en önemlisi kamuda nasıl bir sistem kurmaya çalıştığımızla ilgilidir.

Yapmış ve yapacak olduğumuz tüm işlemlerde 239 (ek ve geçici maddeler hariç) maddeden oluşan Devlet Memurları Kanununu bütünlüklü yorumlamayıp sadece bir yada iki maddeye dayanmak kadar yanlış bir şey olabilir mi? 657 sayılı Kanunun 71 ve 74. maddesi amirlere sınıf ve unvan değişikliği yapma yetkisi vermiştir. Bunda şüphe yok. Ancak "diğer maddeler ne işe yaramaktadır?" diye düşünmek gerekmez mi? Kanunun 3 temel ilkesinin bulunduğunu, bunlardan liyakat ilkesinin "sınıflar içinde ilerleme ve yükselmeyi, görevin sona erdirilmesini liyakat sistemine dayandırmak ve bu sistemin eşit imkanlarla uygulanmasında Devlet memurlarını güvenliğe sahip kılmak" şeklinde tanımlandığını ve bir sınıfta belli görevlere atanabilmek için meslek içi eğitim programlarını bitirmenin şart olarak getirilebileceğini gösteren 41.maddeyi nereye koyacağız? Tüm bunların yanında kamu personel rejimini düzenlemek için kurulan Devlet Personel Başkanlığına, 217 sayılı KHK'la ile verilen görevleri nereye koyacağız? Eğer kendimize sadece bir kanun maddesi dayanağı bulmak istersek, başka birisi karşımıza başka bir kanun maddesi ile çıkar. Bu nedenle parçacı bir yaklaşımla değil bütünlüklü bir yaklaşımla ve çapraz geliş gidişlerle bir kanunu yorumlamak daha doğru bir yaklaşım tarzıdır.

Burada yönetim felsefemiz açısından getirilebilecek olan yaklaşım ise şudur: Kamu yönetimi bütünüyle değiştirilmektedir. Şeffaflık, eşitlik ve saydamlık artık tüm kamu kurumlarına yaygınlaştırılmak ve idarenin taktir hakkından kaynaklanan subjektif değerlendirmeler sınırlandırılmak istenmektedir. Böyle bir yönetim felsefesi değişiminin yaşandığı bir evrede hala eski sistemden kalan yaklaşımlarla idarenin taktir hakkını savunmaya kalkmak ne derece doğrudur?

Tüm bunların yanında hukuki olarak da yaptığımızın işlemlerin mahkeme kararlarına uygun olması gerekmez mi? Danıştay'ın bu konuya ilişkin olarak bugüne kadar iki temel kararı bulunmaktadır.

a-) Teknisyen, tekniker veya mühendis vb. unvanlara yapılacak atamalar görevde yükselme niteliğinde değildir. Bunlar için sınıf ve unvan değişikliği sınavı yapılmalıdır. (Danıştay Başkanlığı da bu tür unvanlara yapılacak atamaların sınavla yapılmasını kabul etmektedir)

b-) Danıştay'ın vermiş olduğu yürütmeyi durdurma kararları kişilerin sınavsız olarak o kadroya atanacağı anlamına gelmemektedir.

Her iki konuya ilişkin mahkeme kararlarına memurlar.net'ten ulaşabilirsiniz. Özetleyerek aldığımız Danıştay kararlarında da görüldüğü üzere atamalar sınavsız yapılmamalıdır.

3- Devlet Memurlarının Görevde Yükselme Esaslarına Dair Genel Yönetmelik Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulmuştur. Bu Yönetmeliğin dayanağı 657 sayılı Kanun ve 217 sayılı K.H.K.'dır. Ve bu yönetmeliğin 15. maddesi, kurumsal yönetmelikler için Devlet Personel Başkanlığının olumlu görüşünü zorunlu kılmaktadır. Ayrıca doğacak tereddütleri de yine bu Başkanlığın çözümleyeceği, söz konusu Yönetmeliğin 15. maddenin ikinci fıkrasında belirtilmiştir. Bu çerçevede;

a- Devlet Personel Başkanlığının olumlu görüşü alınmaksızın çıkarılan kurumsal düzeydeki görevde yükselme yönetmelikleri hukuken sakattır.

b- Yönetmelik Başbakanlığın değil Devlet Personel Başkanlığının "doğacak tereddütleri gidermeye yetkili" olduğunu belirtmiştir. Devlet Personel Başkanlığının dışında bir kamu kurumunun bu maddeye aykırı davranışı yetki aşımıdır.

c- Başbakanlık icrai değil koordinasyon merkezi olmaya dönüştürülmektedir. Başbakanlığın yeniden icrai bir işlemin içine sokulması bu açıdan da doğru değildir. Hem Orman Genel Müdürlüğünün hem de Devlet Malzeme Ofisinin çıkarılan yönetmelikler eğer açıklamada belirtildiği gibi "Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünün talebi doğrultusunda değiştirilmiş ise" ortada çok ciddi bir sorun bulunmaktadır. Zira Başbakanlığın bu tür bir yetkisi bulunmamaktadır. Yapılan işlemler en başta şekil şartı açısından iptal olabilecek türdendir. Şayet Başbakanlık bu tür yetkiler kullanma konusunda hevesli ise Devlet Memurlarının Görevde Yükselme Esaslarına Dair Genel Yönetmelikte bir değişiklik yapılması için Bakanlar Kuruluna Değişiklik taslağı hazırlayarak Başbakanlığın gerektiğinde re'sen değişiklik yapabileceği yönünde bir hüküm koydurabilir. (Tabii Başbakanlıktaki uzmanların bu konularda yetkin olduğunu düşünüyorsa…)

Umarız işleme imza atan ilgili kurumlar ne yaptıklarını biliyorlardır.



Araştırma Görevlisinin Memur Kadrosuna Atanması

Üniversite'de 2547 sayılı kanuna göre araştırma görevlisi olarak 2 sene bir gün görev yaptım. Sözleşmem yenilenmedi. Yeniden herhangi bir kuruma memur olarak dönebilir miyim?

Bu konuyla ilgili geniş açıklama www.memurlar.net'te (Kamu Personeli/ Akademik personel kategorisi) bulunmakta olup, kısaca şu açıklamayı yapabiliriz. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 54 üncü maddesinde yer alan 2 yıllık azami adaylık süresi kadar öğretim elamanı olarak çalışmanız halinde, açıktan atama prosedürü çerçevesinde kamu kurum ve kuruluşlarındaki durumunuza uygun kadrolara atanabilirsiniz.

2004-18 nolu Başbakanlık Genelgesinde; bütçe ve statü farkı gözetilmeksizin tüm kamu kurum ve kuruluşlarınca, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 59 ve 92'nci maddelerine göre yapılacak açıktan atama işlemleri, için Devlet Personel Başkanlığı ve Başbakanlıktan izin alınacağı ifade edilmiştir.

Bu çerçevede, mezun olduğunuz ve araştırma görevlisi olarak çalıştığınız görev dikkate alınarak sizi çalıştırmak isteyen bir kamu kurumu olması halinde, bu kamu kurumu yukarıda belirtilen çerçevede ilgili kurumlardan izin alacak ve atamanızı yapabilecektir.

Orman Genel Müdürlüğünün Açıklamasını Yarın Yorumlayacağız

18.12.2004 tarihli Yeni Şafak gazetesinde "Orman Genel Müdürlüğündeki Sorumluluk Kime Aittir?" başlığı ile ele aldığımız konuya Orman Genel Müdürlüğünce bir açıklama gönderilmiştir.

Özellikle sağlık ve teknik personelin görevde yükselmesiyle ilgili olarak Danıştay'ın verdiği kararlar üzerine kendi kurumsal yönetmeliğini değiştiren ve unvanlar arası geçişteki tüm kıstasları kaldıran Orman Genel Müdürlüğünü eleştirmiş ve bunu yapan ilgilerin sorumluluktan kurtulamayacağını belirtmiştik. Orman Genel Müdürlüğü'nün köşemize gönderdiği açıklamayı ve bu açıklamaya ilişkin değerlendirmelerimizi yarın yayınlayacağız.

2. Dereceli Şube Müdürünün Arazi Tazminatı Ne Kadardır?

Mühendis kadrosunda 4/3 derece ve kademede çalışırken, görevde yükselme ile 2. derecedeki şube müdürlüğüne atandım. Arazi tazminat puanı 125 iken şube müdürü olduktan sonra 100 düştü. Bu konu ile ilgili görüş ve düşüncelerinizi almak istiyorum. Arazi tazminatı puanı 6/2/2004 tarihli ve 2004/6996 sayılı yan ödeme kararnamesinde düzenlenmiştir. Bu kararnamede; Mühendis, Mimar, Şehir Plancısı, Bölge Plancısı, Jeolog, Hidrojeolog, Hidrolog, Jeofizikçi, Fizikçi, Matematikçi, Kimyager, İstatistikçi, Jeomorfolog, Arkeolog, 29.4.1992 tarihli ve 3795 sayılı Kanuna göre Teknik Öğretmen Unvanı alanlar, Uzman Tabip, Tabip, Diş Tabibi, Eczacı, Veteriner Hekim olanlar ile (II) sayılı cetvelin (F) Sağlık Hizmetleri bölümünün 2 nci sırasına girenlerden Daire Başkan Yardımcısı, Başkan, Grup Başkanı, Proje Müdürü, Grup Müdürü, İşletme Müdürü, Şirket Müdürü, Şube Müdürü, Müdür, Başuzman (KİT) kadrosunda olanlar ve bunların yardımcılarından 1'inci derecede olanların % 145 oranında özel hizmet tazminatı alacağı hüküm altına alınmıştır.

Bu hüküm çerçevesinde 1'inci dereceli Şube Müdürü oluncaya kadar özel hizmet tazminatınız % 100 olarak uygulanacaktır. Yani yapılan işlemde herhangi bir yanlışlık yoktur.

İntibakla ilgili 20.11.2004 tarihli yazımızda düzeltme

Soru: 1985 yılında Sağlık Meslek Lisesi'ni bitirdim ve hemen göreve başladım. Çalışırken 2 yıllık Hemşirelik MYO'yu bitirdim ve 1 yıl sonrada GİH'e geçtim. Bu arada 4 yıllık İktisat Fakültesi'ni bitirdim. 2 defa 90 sicilden kademe ilerlemesi aldım. Derece ve kademem ne olmalıdır?

Cevap: Sizin emsaliniz 1989 yılında 9/1'den memuriyete giren kişidir. Buna göre emsaliniz 31.07.1989 tarihinde 9/1 derece ve kademeden işe başlar. Emsalinizin 16.11.2004 tarihi itibariyle 15 yıl 3 ay 15 gün hizmeti vardır. Bu durumda 5 derece ilave etmemiz gerekir.

31.07.1989 ……9/1
16.11.2004 …….4/1

Bu hesaplamaya göre, emsaliniz 16.11.2004 tarihi itibariyle 4/1'e gelebilmektedir.

Sizin ise, bu hizmete ek olarak, 458 sayılı KHK'dan 1 derece ve 6 yıllık sicil notu ortalamasından (2 defa 90 puan olduğu için) 2 kademe olmak üzere 1 derece 2 kademe fazla hizmetiniz bulunmaktadır. Sonuç olarak sizin gelebileceğiniz derece ve kademeniz 3/3 olacaktır. Yani sizin derece ve kademeniz aslında 1/4'e gelebilecekken, emsal nedeniyle 3/3'de takılı kalmaktadır. Bu durumda 1 derece 1 kademe kaybınız olmaktadır.

Yukarıdaki paragrafta sonuç kısmında yer alan ve "Yani" diye başlayan bölüm 20.11.2004 tarihli yazımızda sehven "Yani sizin derece ve kademeniz aslında 3/3'e gelebilecekken, emsal nedeniyle 4/1'de takılı kalmaktadır." olarak çıkmıştır. Okuyucularımıza duyurulur.



Hazırlayan: Ahmet Ünlü
(memurlar.net editörü)

Faks: (0312) 472 68 80

25 Aralık 2004
Cumartesi
 
HAZIRLAYAN: Ahmet Ünlü


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED