Yılmaz YILDIZ / İSTANBUL
ABD'nin Irak'ta yönetimi sivillere devretmesinden sonra yargılanmaya başlayan devrik lider Saddam Hüseyin ve adamlarının duruşma sırasında giydikleri elbiselerin kolundaki etiketi çıkarmayı unutması, Türk firması Cesur Giyim'i, biranda Ortadoğu'nun en tanınmış markaları arasına soktu. 25 ülkeye ihracat yapan Cesur Giyimin sahibi Recep Cesur, satışların tüm dünyada iki kat arttığını belirterek, "Şu anda Laleli dışında mağazamız yok. Bu süreçte yurtiçinde 15 mağazamız olsa, Türkiye'nin en iyi satış yapan firması olurduk" dedi.

Saraya her ay 40-50 takım elbise

Laleli'de 1986 yılında kurulan firmanın 1991 yılında uluslararası fuarlara katılma kararı ile büyük açılım sağladığını anlatan Cesur, Irak'a ilk mağazayı 1996 yılında Dahok'ta açtıklarını ama daha önce de bu ülkeye mal verdiklerini söyledi. Bağdat'taki bayilerinin mağazayı bırakmak istemesi üzerine o mağazayı da aldıkları belirten Cesur, işgalden önce Saddam'ın sarayından gelip ayda 40-50 tane elbise aldıklarını bildirdi.

Kaliteli olduğu için Türk malının tercih edildiğini vurgulayan Cesur, "Saraydan gelenlerden biri de Saddam Hüseyin'in kardeşiydi. Biz oradayken mağazaya gelmişlerdi, tanıştık. Firmamızı sevdiklerini, ürünlerimizi beğendiklerini, daha güzel yapmamızı parasının önemli olmadığını, Türk markası olduğu için bize geldiklerini söyledi" dedi.

İngiliz milletvekilleri Saddam'ın elbisesinden istedi

Saddam'ın cesur markalı elbise giydiği haberinden sonra talepte sıçrama olduğunu belirten Cesur, Kerkük Valisi'ne 5, Irak'ın geçici Devlet Başkanı Allavi'ye de iki tane elbise verdiklerini söyledi. Irak Başkanı ve Kerkük Valisi'ne de aynı elbiseden gönderdiklerini bildiren Cesur, "İki ingiliz milletvekili İngiltere'deki ortağımıza, (Saddam Hüseyin'in elbisesinden bize de getir) demişler. İkişer tane elbise yaptık onlara" dedi.

İç piyasada inanılmaz talep var

İç piyasada da büyük bir talep artışı olduğunu kaydeden Cesur, bayilik almak için İstanbul'dan ve İstanbul dışından çok sayıda kişinin aradığına da dikkat çekti. "İç piyasada 15 tane noktamız olsaydı, Türkiye'de mevcut olan takım elbiseciler içinde en çok iş yapacak firma biz olacaktık. Tek mağazada kalmak hataymış" diyen Cesur, amaçlarının Ankara ve İstanbul'da ikişer, Diyarbakır, Van, Erzurum, Elazığ ve Malatya'da birer tane mağaza açmak olduğunu dile getirdi.

Öncelikli hedeflerini, dışarda para kazanıp içeride büyüyerek marka olmak şekilde özetleyen Cesur, şöyle konuştu: "KOSGEB'le temas halindeyiz, daha iyi makinalar alıp işi geliştirmek için. Fabrikamız İkitelli'de bin metrekarelik bir yerde. İstanbul dışına çıkıp bu işi 3-4 bin metrekarelik bir yerde yapmak istiyoruz. Yurtdışında yatırım düşünmüyoruz. Yanlış iş zaten. Benim işsizim varken niye dışarda fabrika kuralım?" Ürettikleri elbiselerin fiyatının 50-280 dolar arasında değiştiğini bildiren Cesur, Saddam Hüseyin'in giydiği takım elbisenin ise 500 dolar olduğunu bildirdi.

Etiketin unutulması Allah'ın bir lütfu

Saddam Hüseyin'in Cesur marka elbise giydiği haberlerinin ilk kez Temmuz ayında kamuoyuna yansıdığını hatırlatan Recep Cesur, Saddam sayesinde gelen parasız ve etkili reklamın Allah'ın kendilerine bir lütfu olarak nitelendirdi. Mahkemeden üç gün önce Bağdat'ta, Amerikalı bir general, rütbeli asker, Iraklı sorumlu ve iki Iraklı askerin, 13 tane elbise siparişi verdiklerini ifade eden Cesur, o saatleri şöyle anlattı:

"Askerlerden biri bu siparişleri mahkeme için istediklerini söylemiş. Tabii Saddam Hüseyin mahkemeye çıkacak, Cesur etiketi kolunda kalacak, bunlar hiç aklımıza gelmezdi. Televizyonlarda gördükten sonra buna inandık. Sonra Bağdat'taki çocuk aradı, '15 dakikada bir televizyonlarda haberlerde bizim etiketimizi gösteriyorlar' dedi. El Cezire'nin muhabiri, Saddam'ın giydiği elbisenin Cesur markalı, kolundaki etiketin sökülmemiş olduğunu söylemiş. Oradaki bütün televizyonlar bizi tanıyor."